Lifli gıdaların doğal fiş fırçası işlevi gördüğünü belirten Uzman Diş Hekimi Elifhan Alagöz, normal öğünlerin dışında tüketilen karbonhidrattan da uzak durulması gerektiğini söyledi.
Diş ve dişeti hastalıkları, en önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Beykent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Elifhan Alagöz, özellikle beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte, yaygın diş ve dişeti problemlerini ortaya çıktığını belirterek, gün içinde tüketilen her gıdanın diş ve dişeti sağlığına etkisi olduğunu dile getirdi.
Diş ve dişeti problemlerinden korunmak isteyenler için tavsiyelerde bulunan Alagöz, gün içerisinde dengeli ana öğünler ile şeker veya şekerli ürünlerin (rafine karbonhidratlar), asitli içeceklerin alınmadığı ara öğünlerden oluşan bir beslenmenin diş ve dişeti sağlığının ilk adımı olduğunu söyledi.
Ağız ve diş sağlığı nasıl korunur?
Ağız ve diş sağlığının korunmasında başlıca proteinler, karbonhidratlar ve yağlar bulunduğunu aktaran Alagöz, “Yağlar; besin maddelerine kayganlık kazandırdıklarından, besinlerin dişlere tutunmasını azaltarak plak oluşumunu azaltan etki gösterirken; proteinler ise ağızda metabolize edilmeleri sonucu oluşan son ürünün bazik olması nedeniyle asidik ortamı nötralize ederek çürük önleyici etki gösterirler. Burada en önemli nokta; karbonhidratlardır. Diş çürüğüne neden olan faktörlerin başında sükroz ve glikoz içerikli karbonhidratlar yer alır. Normal öğünlerin dışında alınan karbonhidratlar daha çok çürük yapıcı etki gösterirler. Çünkü normal öğünlerde tükürük salgısı daha fazladır ve çiğneme sayısı daha fazla olduğundan çürük oluşumuna elverişli ortam oluşmaz” dedi.
Günlük beslenme programında probiyotiklerin yeterli miktarda alınmasının hem diş çürüklerinden birinci derece sorumlu patojen olan S. Mutansın sayısını azaltacak hem de dişeti problemlerinin önüne geçerek diş ve dişeti sağlığının korunmasına yardımcı olacağını vurgulayan Alagöz, “Antienflamatuar, antimikrobiyal özellikleri olan meyan kökünün ağız hijyeni ürünlerinde veya gıda takviye ürünlerinde alınması; diş çürükleri, ginigivitis (başlangıç düzeyi dişeti iltihabı), periodontitis (kemik yıkımının eşlik ettiği ileri düzey dişeti iltihabı), aftöz ülserler gibi ağız hastalıklarının oluşmasını önlemede etkilidir” diye konuştu.
Diş eti sağlığı için hangi bitki çayı içilmelidir?
Türkiye'de sudan sonra en sık tüketilen içecek olan siyah çay ve yeşil çayın florür, polifenoller ve kateşin içerdiğini belirten Alagöz, şöyle konuştu:
“Bunlardan florürün, diş çürüğüne karşı korumada etkinliği tartışmasız. Polifenoller ise çürük oluşumdan sorumlu patojen olan S. Mutans gelişimini baskılayarak etkinlik gösterirken, kateşin ise çürük oluşumunu önleyen antikaryojenik özelliği ile öne çıkıyor. Bu bileşenleri içermesi nedeniyle günlük diyette siyah ve yeşil çay ilavesinin dişleri çürüğe karşı korumada etkili olacak.”
Süt ve süt ürünlerinin dişe faydası nedir?
Diş ve dişeti sağlığı için önerilerde bulunan Beykent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Elifhan Alagöz, “Süt ve süt ürünleri, diş ve dişeti sağlığının korunmasında çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle peynir en üst sırada yer alır. Faydaları saymakla bitmeyen peyniri kısaca ele aldığımızda tükürük akışını uyararak fizyolojik yıkama özelliği sayesinde ağız hijyeninde etkilidir. Ayrıca yüksek oranda kalsiyum, fosfat ve kazein içermesi ile dişi asit saldırılarına karşı koruyarak diş çürüğü oluşumunu engeller. Dolayısı ile bir öğün veya şekerli bir atıştırmanın ardından bir parça peynir (5 gram) tüketimi, dişleri çürüğe karşı korumada ve dişeti sağlığında etkili olacaktır. Süt, laktoz (en az çürük oluşturma potansiyeli olan şeker) içermesine rağmen yapısında bulunan kazein, kalsiyum ve fosfat nedeniyle çürük oluşumunu önler, diş sağlığının korunmasında etkilidir” diyerek günlük diyete süt ve süt ürünleri olan peynir ile yoğurt ilavesinin ağız ve diş sağlığının korunmasında etkin olacağını belirtti.
Diş ve diş eti sağlığı için hangi yiyecekler yenmeli?
Doğal diş fırçaları olarak kabul edilen lifli gıdaların, tüketimleri ardından tükürük akışının uyarılmasına neden olarak dişleri ve diş etlerini koruduğuna dikkat çeken Alagöz, sözlerinin şöyle sürdürdü:
“Artan tükürük salgısının, ağızdaki yiyecek artıklarının temizlenmesine yardımcı olmakla kalmayıp, aynı zamanda alkali olduğu için plak asidini nötralize ederek dişleri çürüğe karşı koruyacaktır. Rafine edilmemiş bitkisel besinleri yüksek oranda tüketen kişilerde daha az çürük görülmesinin temel nedeninin de budur. Tükürük akışını uyararak dişleri koruyabilecek diğer yiyecekler arasında yer fıstığı da bulunmaktadır.”
Popüler bir atıştırmalık yiyecek olarak kuru üzümün de genel insan sağlığına fayda sağlayabilecek polifenoller, flavonoidler, demir, mineraller, potasyum, kalsiyum ve bazı B vitaminleri içerdiğini söyleyen Alagöz, “Kuru üzüm kolesterol ve yağ içermez, antioksidanlar açısından zengindir ve iyi bir lif kaynağıdır. Kuru üzüm ağırlıkça yüzde 60 şeker içermesine rağmen, bu şekerde diş çürüğü ve dişeti hastalığında etkin rol oynayan sükroz saptanmaz. Ayrıca; kuru üzümlerin diş çürüğü ve dişeti problemlerinden sorumlu bakterilere karşı büyüme inhibe edici aktivitesi vardır. Dolayısı ile kuru üzüm, yaygın olarak tüketilen şekerli atıştırmalık yiyeceklere sağlıklı bir alternatiftir” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kaynak: DHA