Kişi sayısından fazla pişirilen yemekler, herkesin evinde ertesi gün tekrar yenilmesi için buzdolabına kaldırılıyor. Buzdolabından çıkan yemek, tekrar ısıtılarak sofralardaki yerini alıyor. Neredeyse herkesin evinde yaşanan bu durumun bir hata olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Murat Doğan, tekrar ısıtılan yemeklerin gıda zehirlenmesi ve tifoya neden olabileceğine dikkat çekerek, yemekleri pişirme ve saklama konusunda uyarılarda bulundu. Özellikle restoranlarda yiyeceklerin günlük yapılıp, tüketilmesinin gıda güvenliği açısından kesin bir kural olduğuna vurgu yapan Doğan, “Sağlık açısından temel prensibimiz günlük yemeği yapıp, günlük tüketmek olmalı, doğru olan budur. Annelerimiz, eşlerimiz çalışma hayatından da dolayı birkaç günlük yemek yapmak durumunda kalıyor” diye konuştu.
Karbonhidrat ağırlıklı besinler maksimum 2 gün bekleyebilir
Evlerde kuralların gevşetildiğini ama bunun da doğru olmadığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Murat Doğan, “Makarna, pirinç pilavı gibi karbonhidrat ağırlıklı yemekler birkaç gün bekletilebilir. Tavuk, balık gibi protein kaynaklı olanları en fazla 2 gün bekletmek gerekir. 2 günden sonra aslında çocuklarımıza yedirmemiz çok doğru değil. İyi pişirdiğimizden emin olabiliriz; bir tavuk yemeğini iyi fırınladık ya da bir balığı iyi şekilde kızarttık. Dolabımız iyi soğutuyor, bunlar bize güven verebilir. 3 günden sonra bu yenilince belki gıda zehirlenmesi olmayabilir ama yapılan araştırmalarda 3-5 tanesinde bir gıda zehirlenmesi yaşanmış olabiliyor. Bazı yerlerde bu durumu kaçırabiliyoruz. Dolabımızda bir problem olabiliyor ya da yemek pişirirken iyi şekilde kaynatamamış olabiliyoruz. 1 gün sonra bunu fark etmiyoruz, bozulmuş oluyor ve bir mercimek çorbasından bile insanlar zehirlenebiliyor” ifadelerini kullandı.
Bekleyen ıspanakta kimyasallar açığa çıkıyor
Bekleyen yemeklerde sadece bakteri değil, kimyasalların da oluşmasının söz konusu olduğunu ifade eden Doğan, “1-2 gün sonra ıspanak yemeğinin içindeki kimyasallar reaksiyona girebiliyor. Özellikle ıspanak gibi kükürtlü maddeler zehirli hale gelebiliyor. Bunu engellemek adına ıspanak yemeğini günlük tüketirsek problem olmayacaktır” dedi.
Tekrar ısıtılan balıkta kalite problemi
Bekleyen balığın ertesi gün kalitesiyle de alakalı problemlerin yaşandığına dikkat çeken Doğan, “Bugün bir hamsiyi kızartıp, tüketip, yarına bıraktığınızda zaten kalite açısından problem yaşıyorsunuz. Eve 2 kilo balık alınacağına bir kilo alınıp, aynı gün içinde tüketilmelidir” ifadelerini kullandı.
Isıtma değil, kaynatma işlemi yapın
Buzdolabından çıkan yemeğin yeniden ısıtılmasının değil, kaynatılması gerektiğine dikkat çeken Doğan, “Bir çorbayı tekrar ısıtmak doğru değil, kaynatmak gerekiyor. Protein ağırlıklı bir tavuk yemeğinin yeniden 97-98 dereceyi gördüğünü görmemiz gerekiyor. Bunu yaptığımız zaman da şu oluyor; soslu tavuk yemeğini tekrar ısıttığımızda yemeğin suyu bozuluyor, sosu bozuluyor ya da tadı bozuluyor. Gerekli pastörizasyon sıcaklığına getirmediğimizde, dolap koşullarında bir problem varsa, bir mikroorganizma bulaşması varsa, kaşıkla, kepçeyle, kevgirle bir bulaşma varsa, biz bu mikroorganizmayı sıcaklıkla öldürmüş oluyoruz. Diğer türlü ısıtıp koyduğumuzda aynı mikroorganizmayla bir zehirlenme olabilir” diye konuştu.
'Kronik rahatsızlığa dönülebilir, tifoya kadar götürebilir'
Isıtılan yemeklerde bakteri birikmesinin yaşanabildiğini söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Murat Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Salmonella bakterisi, tifoya neden olabilen bir bakteri. Diyelim ki bir tavuk yemeğinde 1-2 bakteri kaldı, bu koşullarda biz bunu ısıtarak tükettiğimiz takdirde bu bağırsaklarımıza yerleşiyor. Bunu hemen fark etmek mümkün değil. 3-5 hafta sonra kuluçka dönemini geçtikten sonra bizi hemen enfekte ediyor. Bizim de bundan kurtulmamız 5-6 ayı buluyor. Bu bir kronik rahatsızlığa dönüşebilir. Tifoya kadar götürebilir. Bunlara çok dikkat etmek gerekiyor. Staphylococcus Aureus bakterisi hızlı şekilde zehirleme yapar. İyice ısıtırsak, tekrar pişirme işleminden geçirirsek bu problemi yaşamayız.”
Yemeği kendi tenceresinde saklayın
Saklanacak yemeğin, kendi tenceresinde muhafaza edilmesi gerektiğini ifade eden Doğan, “Yeni bir kaba ya da plastik bir kaba almak doğru değil. Servisi yapıp, yemeği tabakladıktan sonra kalan kısmını aynı tencereyle dolaba kaldırmak en doğrusu. Yeni tencere bulaşık makinesinde iyi yıkanmamış olabilir, oradan da mikroorganizma bulaşmış olabilir. Bunların hepsi risk. Eğer ısıtmayı doğru yapmıyorsak gıda zehirlenmesi olabilir. Sıcak bir yemeği de ön soğutma yapmadan buzdolabına koymamak lazım. Tencere içerisinde sıcak yemeği dolaba koyduğunuzda yoğuşmadan dolayı damlama gerçekleşiyor. Mikroorganizmalar bu nemden dolayı çoğalabilir. Ön bir soğutma işlemi yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.