Öncelikle depresyonun iki önemli kriteri vardır. Birincisi çok yoğun bir çökkünlük hali, ikincisi de normalde yapmak istediğiniz ilgi ve keyif aldığınız aktivitelerde isteksizlik yani anhedoni yaşanmasıdır. Bu iki kriterin dışında uykuda, iştahta bozulmalar, odaklanmada sorunlar yaşanması, aşırı yorgunluk hissi, yoğun değersizlik ve suçluluk umutsuzluk anlamsızlık hissi olur. Bir kişiye depresyon tanısı konulabilmesi için en az iki üç hafta süreyle ve gün boyu bu duygulardan çıkamama halinin olması gerekir.
Sevdiklerimizi, yakınlarımızı kaybettiğimizde, çok trajik bir olay yaşadığımızda tabiki bir yas dönemi yaşarız ve bu dönemde tüm bu depresyon duygularını yaşamamız normaldir. Ancak yas süreci dediğimiz süreç iki üç hafta sürmektedir. Sonrasında kişi yavaş yavaş normal hayatına dönmeye başlar. Depresyonda ise kişi kendine olan benlik saygısını kaybetmeye başlar, ben kötü biriyim ben değersiz biriyim şeklinde düşünmeye başlar. Yas sürecinde ise kişi kendi benlik duygusunu kaybetmez. Ayrıca yas sürecinde zamanla bu duygular azalırken depresyonda azalmaz, artar. Yas sürecinde yapması gerekenleri yapabiliyorken, depresyonda ise özel hayatında, sosyal hayatında ve iş hayatında yapması gerekenleri yapamadığı için de bir takım kayıplar yaşıyor.
Depresyon Neden Olur?
Depresyon sadece beyin kimyasallarının bozulmasıyla ilgili değildir. Hem biyolojik faktörler, hem psikolojik faktörler hem de sosyolojik faktörler olabilir. Depresyon bazen bir ilacın yan etkisi olarak da hayatımıza girebilir, bazen aileden gelen genleriniz kaynaklı da olabilir, bazen de tamamen psikolojik sebeplerle olabilir. Yas, stres yaşadığınız bir olay, bir bitiş, bir başlangıç, başka bir yere taşınma etkileyebilir. Yani değişimler depresif duyguları tetikleyebiliyor.
Tedavisi Nasıl Olmalı?
Depresyon terapi ve ilaçlarla tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Hafif bir depresyon sadece terapilerle geçerken, orta ve ağır depresyonda ilaç tedavisi terapilerle desteklenmelidir. Depresyon mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Depresyon kişiyi intihara kadar sürükleyebilen bir hastalıktır. Yapılan araştırmalarda depresyonda olan kişilerin %15'i intiharla sonuçlanırken, intihar eden vakalara bakıldığında %70-75'inin depresyonda olduğu görülmüştür. Depresyonda boşluk ve değersizlik hissi kişiyi kendinden uzaklaştırıp, normal zamanda asla intiharı düşünmeyen biri olsa bile, depresyon ruh haline girdiğinde intihar etme olasılığı maalesef ki yüksektir.
Depresyon da kullanılan ilaçların bağımlılık yaptığı konusunda ki kanı yanlıştır. Yapılan araştırmalarda depresyonda kullanılan ilaçların, depresyonda olmayan kişileri etkilemediği ortaya çıkmıştır. Yani ilaçların etkili olması için gerçekten o semptomlara sahip olunması gerekmektedir. Kesinlikle ilaçların bağımlılık yapması da söz konusu değildir. Kullanılan ilaçlar mutlaka psikiyatri uzmanı tarafından reçete edilmeli ve düzenli takip ile kullanılmalıdır.