Ford Otosan'dan yüzlerce işçinin karantinaya alındığı iddiasıyla ilgili açıklama
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde 7 bin 500 kişinin çalıştığı Ford Otosan fabrikasında 893 işçi, koronavirüs testleri pozitif çıktığı ya da virüse yakalananlarla temas ettikleri için evlerinde karantinaya alındı.

Oluşturma Tarihi: 2020-11-20 22:08:58

Güncelleme Tarihi: 2020-11-20 22:08:58

Türkiye'nin en büyük fabrikalarından olan Ford Otosan'ın Gölcük fabrikasında koronavirüs alarmı yaşanıyor. 893 işçinin karantinada olduğu fabrikada, üretime devam eden diğer işçiler, üzerlerinde "üretim baskısı" kurulduğunu, işe yetişmekte zorlandıklarını ve çoğu zaman risk altında çalıştıklarını söyledi.

BBC Türkçe'ye yazılı açıklama gönderen Ford Otosan yetkilisi ise, "Çalışanlarımızın sağlığı her zaman birinci önceliğimiz olmuştur ve olmaya devam edecektir. İş süreçlerimiz ve operasyonlarımızı ülke ekonomisine katkı sağlayarak kesintisiz olarak sürdürüyor ve bu zorlu süreci en iyi şekilde yöneterek geçirmeyi hedefliyoruz" dedi.

"Sendika işverenden yana"

Türk Metal Sendikası Gölcük Şubesinin BBC Türkçe'ye verdiği bilgiye göre, 7 bin 500 çalışanlı fabrikada an itibarıyla "evde izolasyona gönderilen" 893 işçi bulunuyor. İşçiler, fabrikada ciddi sayıda pozitif vaka çıkmasına rağmen tam kapasite üretime devam edildiğini, işlere yetişmek için mesaiye kaldıklarını, Türk Metal Sendikası'nın ise işçi haklarından yana değil işverenden yana olduğunu söylüyor.

"2 vardiyada 3 vardiyalık üretim yapıyoruz"

BBC Türkçe'ye konuşan ve işini kaybetme endişesi taşıdığı için haberde isminin gizli kalmasını isteyen Gölcük'teki bir fabrika işçisi, üretim kapasitesinin artırılmasıyla birlikte vaka sayılarının da artmaya başladığını söylüyor:

"Pandemi öncesinde bir vardiyanın günlük araba üretim sayısı 230 civarıydı. Pandeminin ilk iki ayında üretim kapasitesi tedbir amaçlı 100-130'a indirilmişti. O dönem üretim hattı yavaş çalıştığı için işçilerin birbirinden uzak çalışmaya vakti oluyordu. Ama sonra tekrar tam kapasiteye, 230 araba üretimine çıkardılar, tam gaz sürüyor. Üretim hızını artırmaya başladıktan sonra vaka artışları başladı.

"Görünürde 2 vardiya olarak çalışıyoruz ama aslında 3 vardiyalık üretim yapıyoruz. İşçiler ya vardiyasından 4 saat erken çağırılıyor ya da 4 saat daha fazla çalışması isteniyor. Dün farklı bölümdeki bir arkadaşımın yanına gittim, 'Burada fazla durma, çok temaslı var şu an' dedi. Üretim azalacak, iş duracak diye bir grupta temaslı olanların tamamı değil, 1-2 tanesi eve gönderiliyor."

"Sanki bütün suç işçideymiş gibi bir algı var"

Kimi zaman üretimi yetiştirmek için işçilerin "yan yana" çalışmak zorunda kaldığını söyleyen işçi, "Sanki bütün suç işçideymiş, işçi bu virüsü fabrikaya bulaştırıyormuş gibi bir algı var. İşçiler koştur koştur çalışıyor, o an canını bile düşünmüyor çünkü hat durursa hesap sorulacağı kaygısıyla canını unutuyor. İşsizliğin bu kadar arttığı bir dönemde işini kaybetmek istemiyor, sesini çıkaramıyor" dedi.

'Ne isterlerse yapayım'

"Sözleşmeli işçiler ise ancak 6 aylık bir çalışmadan sonra kadroya alınıyor. Bu yüzden işe yeni alınan birçok sözleşmeli işçi, kadroya alınabilmek için 'Ne isterlerse yapayım' diyerek itiraz edemiyor. Sözleşmelilerin daha çok mesai yaptığını görebiliyoruz. Bir bölümde vaka çıkıyorsa, onun fark edilip karantinaya alınmasına kadar bir sürü insana bulaşmış oluyor. Dönem dönem farklı bölümlerde vaka yoğunluğu yaşanıyor. Üretimi etkileyecek şekilde patlak veriyor ama fazla mesailerle sistemi döndürüyorlar. Sendikayı ise işverenden farklı görmüyorum. İşçinin sendikadan hiçbir ümidi yok. İnsanlar şu an geçim derdinde olduğu için sendikayı da çok düşünecek halde değiller. Belki başka bir ortam olsa sendikayla yeniden 2015 durumu yaşanabilirdi. 2015'te işçiler, toplu iş sözleşmesindeki tutumundan ötürü sendikaya karşı ayaklanıp üretime ara vermişlerdi."

“Üretimin durdurulmasını talep etmedik”

BBC Türkçe'ye konuşan Türk Metal Sendikası Gölcük Şube Başkanı Mehmet Şener ise fabrikada herhangi bir sorun olmadığını, işçilerin fabrikada bir müddet üretimin durdurulmasını talep etmediklerini söylüyor. Şener'e göre, virüs sıkı tedbirlerin alındığı fabrikada yayılmıyor, işçilerin virüsü çalışma saatleri dışında kapıyor.14 gün süreyle evine izolasyona gönderilen pozitif ve temaslı işçi sayısının an itibariyle 893 olduğunu aktaran Şener, şöyle devam ediyor:

"Nasıl son zamanlarda ülkemizde vaka sayıları arttıysa, bizim fabrikamızda da artmaya başladı. Fabrikamızda virüse karşı üst düzey önlem alınıyor. Fabrikamızın içinde virüs yayılmıyor, dışarıdan kapanlar fabrikaya getiriyor. Bir kişi fabrikaya virüs getirdiğinde ve pozitif olduğu tespit edildiğinde, o arkadaşla beraber onunla aynı ortamda çalışan, yemekhanede aynı masada oturan temaslılar da tedbir amaçlı izolasyona gönderiliyor."

Şener, mevcut çalışanların üzerinde ek bir üretim baskısı yapılmadığını şöyle ifade ediyor:

"Fabrikada çalışamayan 893 kişi yerine zaten 852 yeni kişi işe alındı. Ayrıca fazla mesailerle de bu döngüyü sağlıyoruz. Sendika olarak işçilerle sürekli diyalog içerisindeyiz. Gelirler sendikaya durumlarını anlatırlar, sıkıntılarını söylerler, biz çözeriz. Onların fabrikanın üretimi durdurması gibi bir talebi yok."

Ford Otosan Açıklaması

Ford Otosan, işçilerin iddialarıyla ilgili yazılı açıklama yaparken şu ifadeleri kullandı:

"Kocaeli Fabrikamızla ilgili çıkan ve kesinlikle gerçeği yansıtmayan haberlerin, pandemi sürecinin başından beri insan sağlığı önceliğiyle ve büyük bir fedakarlıkla yürüttüğümüz çalışmalara gölge düşürmesini üzüntüyle karşılıyoruz. Ford Otosan'ın da içinde olduğu tüm otomotiv sektörü her zaman büyük bir disiplinle hareket eder. Nitekim, Ford Otosan olarak dünyadaki gelişmeleri takip ederek Türkiye'de vaka görülmeden önce her türlü tedbiri almaya başladık ve bugün de Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurumların yönlendirmeleri doğrultusunda tüm önlemleri en üst düzeyde uyguluyoruz. Türkiye'nin en büyük ikinci sanayi kuruluşu olarak bayilerimiz, tedarik zincirindeki iş ortaklarımız ve çalışanlarımız ile Kovid-19 önlemlerinde her zaman örnek olacak uygulamalara imza atıyoruz. Bu kapsamda pandeminin başlangıcından beri Türkiye'deki vaka yoğunluğunun altında kalıyoruz. Çalışanlarımızın sağlığı her zaman birinci önceliğimiz olmuştur ve olmaya devam edecektir. İş süreçlerimiz ve operasyonlarımızı ülke ekonomisine katkı sağlayarak kesintisiz olarak sürdürüyor ve bu zorlu süreci en iyi şekilde yöneterek geçirmeyi hedefliyoruz."