Dolar

34,5913

Euro

36,6702

Altın

2.910,24

Bist

9.344,63

Hangi erkekler cinsel tehdit altında?

Eşler arasında yaşanan cinsel sorunlarda kişisel bilinç artmış durumda ama bu konuda yapılması gerekenler var. Erkeklerin ise atması gereken adımlar var...

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-03-29 23:05:39

Hangi erkekler cinsel tehdit altında?

Ülkemizde gerek kadın gerekse erkek açısından cinsel sorunların konuşulması bir nevi tabu. Bu sorunların tedavi süreçlerine çekilmesi ise ayrı bir sorun. Keza eşler arasında çoğu zaman sıkıntı yaşanırken cinsel konuların tıbbi çözümünde de adımlar atmak gecikiyor.

Cinsel sorunlarda tabu olmamalı

Teknolojik ve sosyal yönden gelişim ise bu alanda son dönem bilinçlenmenin artışını da beraberinde getirdi. Anadolu'nun ücra yerlerinde dahi düne kadar sır olarak kabul edilen ve tıp yardımına başvurulmayan konulanda da yavaş yavaş bu sorun çözülmeye başlandı.
Eşler arasında yaşanan cinsel sorunlarda kişisel bilinç artmış durumda ama bu konuda uzmanlara göre daha çok adımın atılması gerekirken, cinsel sorunların tıbbi platformda dile getirilmesinin yollarının sosyal ve kültürel açıdan açılması önemli.
Sağlık uzmanları yaptıkları değerlendirmede ise " Cinsel sorunlarda tabu kalkmalı" kanaatinde.

Erkeklerde en büyük sorun ereksiyon

Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğu ereksiyon (sertleşme) ile ilgili. Dünya genelinde yapılan çalışmalarda 40-70 yaş arası erkeklerin yaklaşık yüzde 55'inde hafif, orta, ağır derecelerde ereksiyon bozuklukları bulunuyor.
Yetişkin erkeklerin yüzde 15'inde, 50 yaş üzeri erkeklerin yüzde 30'unda cinsel istek kaybı görülüyor. Erkeklerin yüzde 30'unda erken boşalma görülmekte. Yüzde 10 erkekte aralıklı olarak boşalamama veya geç boşalma sözkonusu.

Kadınların sorunu isteksizlik

Kadınlarda cinsel isteksizlik ve orgazm olamama ya da orgazm olmada güçlük yaşama en sık rastlanan sorunlar. Kadınların en az üçte biri yaşamları boyunca hemen hemen hiç cinsel istek duymadıklarından yakınırken yüzde 30-50'si orgazm güçlüğü yaşadığını belirtiyor.
Bunun yanısıra “vajinismus” denen, kadınlarda cinsel organın girişindeki kasların cinsel birleşme korkusu ile psikolojik nedenlerle kasılması ile cinsel birleşmenin gerçekleşmemesi olarak tanımlanan sorun sıkça görülüyor.

Sorunlar neden kaynaklanıyor?

Erkek ve kadınlarda yaşanan cinsel sorunların çok farklı nedenleri var.
Damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker, kronik hastalıklar, kullanılan ilaçların yan etkileri, alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı organik nedenler arasında sıralanıyor.
Partnerle ilişki sorunları, depresyon, anksiyete bozuklukları, kişilik özelliklerinin etkisi gibi psikolojik etkenler de bu nedenler arasında.

Bozukluk bireyde bitmiyor

Cinsellik vazgeçilemeyecek bir gereksinim ve cinsellikle ilgili bir sorun yaşanması sadece sağlığı ilgilendiren bir problem değil. Cinselliğini yaşayamayan, cinsel doyumu aksayan bireyin bir süre sonra ruh sağlığı da bozulabiliyor. Bu bozukluk kaçınılmaz olarak önce en yakındaki eşini etkilerken,halka daha da genişleyerek aile bireylerini ve tüm sosyal yaşamını etkileyebilmekte.

Tedavi edilebilir mi?

Cinsel isteksizlik tedavi edilebilir bir sorun. Fakat tedavi süreci boyunca eşlerin birbirlerine karşı sabırlı olması ve birbirlerini zorlamaması gerekmekte. Tedavinin amacı eşler arasındaki bozulan iletişimin sağlanması ve cinsel uyumun inşa edilmesi.
Cinsel isteksizliğin tedavisi altta yatan nedenlere bağlı olarak psikolojik ve ilaç tedavisi ile gerçekleştirilebiliyor. Eğer altta yatan sebepler psikolojikse cinsel terapi, aile terapisi veya bedensel egzersizlerle tedavi edilebilmekte.

Psikolojik baskılamanın tesiri

Türkiye gibi muhafazakar ülkelerde cinselliğin yasaklanması, temel cinsel eğitimin olmaması, cinselliğin bir tabu olarak algılanması ve bekaretin önemsenmesi gibi etkenler kadın ve erkeklerde de psikolojik sorunların tetiklenmesinde rol oynayabiliyor.
Uzmanlara göre yine cinsel deneyimin yetersiz olduğu toplumsal kesimde ya da gençlerde, erkeklerde erken boşalma, kadınlarda ise çeşitli orgazm güçlüklerinin daha sık rastlandığı gözleniyor.Türkiye'de uzmanların yaptığı değerlendirmeye göre, cinsel tedavi merkezlerine başvurularda genç erişkinlik dönemi başı çekiyor. Bu artışın nedenleri arasında toplumda artan bilinç, medyanın yaygınlaşması ve bu konuda oynadığı rol, cinsel tedavi olanaklarında son yıllardaki ciddi artış etken.

Cinsel sorunları etkileyen faktörler

Sigara: Günde 1 paketin üzerinde sigara içen erkeklerde performans sorunu riski neredeyse yüzde 50 artıyor. Bu nedenle sigarayı hiç kullanmamak ya da bırakmak önemli.

Aşırı alkol: Alkolün afrodizyak bir etkisi olduğu düşünülse de yoğun alınan alkol performansı bozuyor. Bu etki hemen ortaya çıkabileceği gibi zaman içinde de gelişebiliyor.

Uyuşturucular: Esrar, kokain gibi uyuşturucuların performans işlevi üzerinde olumsuz etkisi var. Bu durum sporcu ve vücut geliştirenlerin kullandığı doping maddeler için de geçerli.

Yoğun stres: Stres cinsel konsantrasyonu yerle bir ediyor. Bunun yanında stres hormonları olarak bilinen kortizol ve adrenalin hormonları ve performans sağlayan maddeleri düşürüyor.

Depresyon: Depresyonun kendisi de depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar da performansı azaltabiliyor.

Performans endişesi: Performans sorunu yaşama korkusu özellikle daha önce sıkıntı yaşayan erkeklerde gelişiyor. Bu korku tek başına bile performansı bozabiliyor.

Kilo fazlalığı: Aşırı kilo ve vücut yağı hem libidoyu yöneten testosteronu düşürüyor hem de performansı bozuyor.

Hareketsizlik: Sürekli oturan, hareket etmeyen, yürüyüş yapmayan erkeklerde performans sorunları daha fazla görülüyor.

Uyku sorunları: Uykusuzluk ve özellikle uyku apnesi performans sorunu riskini neredeyse yüzde 40 artırıyor.

Hukuki yönden boşanma nedeni

Cinsel sorunlar kişilerin hayatına yön veren bir kavram olduğundan bunun hak ve hukuk anlamında da bağlayıcılığı bulunuyor.
Özellikle eşler arasında bu sorun hukuki açıdan da bağlayıcı kararların alınmasına vesile olabiliyor.
Gerek Türk Medeni Kanun gerekse Yargıtay kararlarına göre eşler arasında cinsel ilişki kurulamaması, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlardan biri. Eşlerden biri, cinsel ilişki kuramayan, cinsel ilişki kurulamamasında kusurlu olan eşe karşı evlilik birliğinin temelden sarsıldığı gerekçesiyle boşanma davası açabiliyor. Ancak cinsel ilişkinin kurulamadığının sabit olması için evlilik birliğinde belli bir sürenin geçmesi gerekiyor.

SON VİDEO HABER

Bebek katili yenidoğan çetesi davasında ilk ifadeler ortaya çıktı

Haber Ara