Alanında uzman hekimlerin bir araya geldiği ve son güncel verilerin değerlendirildiği sempozyumda, Prof. Dr. Anıl Dutta, aşılama ile her yıl çok sayıda hastalığın önlendiğini ve düzenli aşılama sayesinde birçok ülkede önemli sayıda hastalığın elimine edildiğini söyledi.
Dutta, 5 yaşından önce ölen tüm çocukların 5'te 1'inin yaşamlarını aşıyla önlenebilir hastalıklar nedeniyle kaybettiğini belirterek "Sadece 2011'de, 5 yaş altındaki 1,5 milyon çocuk aşıyla önlenebilir hastalıklardan öldü. Bu nedenle, tüm çocuklara yaşam-kurtarıcı aşıların ulaştırılması konusunda acil ihtiyaç söz konusu." dedi.
Her yıl 1,5 milyondan fazla çocuk aşı ile korunabilir hastalıklardan yaşamını yitiriyor. 5 yaşından küçük çocuk ölümlerinin yüzde 17'si aşı ile korunabilen hastalıklar sebebiyle gerçekleşiyor.
Aşı karşıtlığına dikkat çektiler
Aşıların hedef kitleye ulaşmasında sıkıntı yaşanabildiğini ifade eden Badur, bu kapsamda bir yanda aşıya erişim sorunu olan diğer yanda da aşıyı reddeden bir grubun söz konusu olduğunu söyledi.
Badur, "2020 yılına kadar, gelişmekte olan ülkelerde 6 enfeksiyon hastalığına karşı uygun aşılama oranlarına erişilmesi durumunda, 426 milyon olgu, 6,2 milyar dolar tedavi gideri ve 145 milyar dolar üretim kaybı önlenebilecek." açıklamasında bulundu.
Güvenmeme, inanmama ve engel olma
Ekonomik olanaksızlıkların yanı sıra aşılar konusunda dile getirilen birtakım olumsuzlukların da aşıya olan güveni sarstığını ve uygulanan programların aksamasına yol açtığını belirten Prof. Dr. Badur, şunları kaydetti:
"Aşıya güven konusunun boyutları, aşı karşıtlığı, tek bir aşıya karşı olmaktan tüm aşıları reddetmeye kadar uzanan farklı boyutlardaki davranış biçimi olarak tanımlanır. Aşı karşıtlığında rolü olan 3 faktör, aşıya ya da önerene güvenmeme, aşıların gerekliliğine inanmama ve aşıya erişimde engel şeklindedir."
