Biyolojik farklılıklar; kadın beyni- erkek beyni
Genel olarak erkeklerde beynin sol tarafı, kadınlar ise sağ tarafı baskındır. Bundan dolayı kadın daha temkinli, detaycı, erkek ise daha atak ve daha risk alan bir beyne sahip. Dolayısıyla kadınlar daha süreç odaklı, erkekler daha sonuç odaklıdır. Aslında temelde bu biyolojik farklılıkları bilerek bakış açınızı değiştirebilir, ilişkinizde daha az eleştirel olabilirsiniz.
Toplumsal farklılıklar; içinde büyüdüğümüz aile ve içinde büyüdüğümüz kültür
Türkiye'de yapılan bir araştırmada deneklere mutlu evlilikte yada mutlu ilişkide sizin kriteriniz nedir diye sorulmuş %61 karakter uyumu, %15 aşk sonucu çıkmıştır. Aynı araştırma Amerika'da yapıldığında %80 aşk cevabı verilmiş. Bizim toplumumuzda görücü usulü evlilikler ve mantık evlilikleri daha yaygındır.Yani aslında hangi kültür içinde olduğumuz bizim kriterlerimizi de belirliyor.
Bireysel deneyimler ve farklılıklar
Hepimizin yaşadığı eski deneyimleri vardır. Bunlar bizim kendi yaşadığımız ya da çevremizde gözlemlediğimiz ilişkilerden edindiğimiz deneyimler olabilir. Bir de kendi anne babamızın ilişkisinin bize yansımaları olabilir. Aldatabilir, aldatılabiliriz, terk edebiliriz, terk edilebiliriz, çok büyük hayal kırıklığına uğrayabiliriz, üzülebiliriz her ne olacaksa olsun unutulmaması gereken, hayat bir yolculuktur. Biz bu duyguları neye çevireceğiz bu çok önemli. Biz bu duygularımızı cesarete mi çevireceğiz, nefrete mi çevireceğiz veya biz bu duygularla olgunlaşmak mı isteyeceğiz, depresyona mı gireceğiz. Yani aslında mutluluk; tüm bunlarla başa çıkıyor olmak kendimizle olan mücadelemiz ve kendi gelişimimizle doğru orantılı. Kendimiz ne kadar mutluysak ilişkimizde de o kadar mutluluğu yakalarız.
Peki mutlu ilişkinin sırrı nedir ?
Karşınızdaki kişide neye odaklanıyorsunuz. Yani onda olmayan özelliklere mi, yoksa onda var olan özelliklere mi odaklısınız. Çünkü eğer partnerinizin size iyi gelen pozitif yönlerine odaklıysanız, küçük anlaşmazlıklar ve tartışmalar yaşansa da siz ilişkinizde mutlusunuzdur. Ancak siz karşı tarafın eksiklerine ve başkalarının ilişkisiyle kıyaslayarak onun yapmadıklarına odaklıysanız o zaman ilişkinizde sorunların olmaması mümkün değildir. İlişkinizde, izlediğiniz diziler yada sosyal medyada gördüklerinizle kıyaslamalar yaratmayın. Herkesin kendine ait ve kendine has çok özel ve pozitif özellikleri vardır. İlişkinizde mutluluğu yakalamak için öncelikle partnerinizin bu özelliklerini keşfetmelisiniz. Ve size iyi gelen bu özelliklere odaklanmalısınız.Unutulmamalı ki; mükemmel ilişki yok, mükemmel eş yok, tartışmasız ilişki yok, en romantik erkek yok, hiç dırdır etmeyen kadın yok.
Toplumda, ilişkilerde benzer değerler önemlidir bakış açısı hakim olsa da önemli olan ilişkide ortak değerleri yaratabilmektir. Bu ortak değerler uğruna da ortak hedefler belirleyebilmek mutlu ilişkide oldukça önemlidir.
Peki ortak değer nasıl yaratılabilir ?
Öncelikle ortak alanların olduğu kadar karşılıklı özel alanların da olması çok önemlidir. Herşeyi birlikte yapıyor olmak her yere birlikte gidiyor olmak sürekli birlikte hareket ediyor olmak bir süre sonra bağımlı ilişkilere dönüşebiliyor ve sonrasında da sıkışmışlık ve çaresizlik hisleri oluşabiliyor. Bu durum aslında ilişkilerde çıkmaza giden yolun ilk adımı olabiliyor. Bu nedenle özel alanların ve karşılıklı kendinize özel zamanların olması mutlu ilişkide çok önemlidir.
Karşılıklı kendi değerlerine sahip çıkılmalı. Yani siz eğer ailenizle birlikte zaman geçirmekten hoşlanıyor ve bundan mutlu oluyorsanız bundan vazgeçmeyin. Ancak bunu yaparken de eşiniz ya da partnerinizi de yanınızda sürüklemeyin. Bir ilişkide yada evlilikte olmak her şeyi birlikte yapmak değildir! Kendi değerlerinizden fedakarlık yapmak ya da ne kadar fedakarlık yapacağınız sizinle ilgilidir, karşı taraftan da aynı fedakarlığı eş oranda beklemek, bu şekilde davranmaya zorlamak mutluluğunuzun önüne kendi kendinize engeller koymak demektir.
Eşinizi ya da partnerinizi hayatınızın odağı haline getirmeyin. İlişkinizden önce yada evliliğinizden önce bir hayatınız vardı ve ilişkinizle birlikte o hayatınız sona ermiyor. İşinize, sosyal hayatınıza, arkadaşlıklarınıza devam ediyor olmanız çok önemli.
İlişkilerde iletişim de önemlidir. Ancak bu iletişim açık iletişim olmalıdır. İletişimde aşağılama, hor görme, psikolojik şiddete varan söylemler olmamalı. Karşılıklı olarak beklentileri iyi anlamış olmak ve konuşabilmek gereklidir. Yargılamadan ve suçlamadan karşılıklı ben dili kullanabiliyor olmak olması gerekendir. Herkesin sorunları ve içinden çıkılamaz durumları olabilir. Ancak onu iyi dinlemek ve anlamak gerekir. Mutlu ilişkide karşınıza eşinizi değil onun sorununu almalısınız. Sen neler yapabilirsin, ben senin için neler yapabilirim dilini kullanmak, çözüm aradığınız konuda takım olmanız ve görev dağılımı yapmanız sizi daha kolay sonuca ulaştıracaktır.
Annem, babam, ailem, eş, dost, arkadaş, el-alem için değil kendiniz için ne istediğinizi önemseyin. Ben ne istiyorum sorusunu öncelikle kendinize sorun. İlişkinize karşılıklı olarak toplumun normları ya da isteklerinden önce sizin birbirinizden ve kendiniz olarak ne istediğiniz ve beklentileriniz neler bunları önemseyin.
Sonuç olarak iyi ve mutlu bir ilişkinin sırrı ödüllerle bedellerin dengede olmasıdır. Yani ilişkinizde sevgi, şevkat, ilgi, onay alarak kendinizi ödüllendirirken, kendi hayatınızdan eşiniz yada partneriniz için yaptığınızfedakarlıklar da ilişkide ödediğiniz bedel oluyor. Eğer bu dengeyi iyi sağlarsanız mutluluğun sırrını çözmüş olursunuz.