Vücüdun savunma sisteminin bozulması, yavaşlaması veya reaksiyon gösteremez hale gelmesi kanser riskinin arttıran en önemli etken.

Çünkü her insanın vücudu sürekli kanser hücresi üretir, immün (savunma) sistemi güçlü insanların vücudu bu hücreleri öldürerek hastalığa yakalanmasını önlerken, savunma sistemi zayıf insanlar bu hücrelerle savaşamadığı için kansere yakalanır.

VÜCUT DİRENCİ KİLİT ROL OYNUYOR

İmmün sisteminin hastalığa yakalanma ve hastalığı yenme konusunda kilit nokta olduğuna işaret eden İç Hastalıkları Hematoloji Uzmanı Üyesi Prof. Dr. Ali Ünal, özellikle yaşın ilerlemesiyle immün sistemin zayıfladığını söyledi.

Ünal, "immün sistem bozulur, yavaşlar ve reaksiyon gösteremez hale gelirse, yaş ilerledikçe kanser olma riski artar" dedi.

İleri yaşlarda, hücrelerin genlerinin, kromozomların bozulmaya başladığını ve ilk olarak kan kanserine yatkınlığın arttığını belirten Ünal, "Genç insanlarda da kanser olma riski vardır. Her yaşta kanser riski taşınır ancak ileri yaşlarda bu risk daha fazla artar" diye konuştu.

"ARI ZEHRİ ÖNEMLİ BİR BAĞIŞIKLIK GÜÇLENDİRİCİ"

Kanserle mücadelede en önemli konunun, savunma sisteminin güçlü kılınması olduğuna vurgu yapan Prof. Ünal, özellikle arı ürünlerine dikkat çekti.

Ünal, "Arı zehri başta olmak üzere bal, propolis (arıların bitkilerden ürettiği ve kovan içi temizlikte ve kovanın yalıtımında kullandıkları bir madde), arı sütü gibi arı ürünleri savunma sistemini güçlendiren en doğal ve en kuvvetli kaynaklardır. Kanser tedavisi olan kişilerde kullanılan ilaçlar, kemoterapi, radyoterapi vücudun savunma sistemini çok zayıflatıyor. Vücudun hastalığa karşı direncini artırmak ve hücrelerin kanserli hücrelerle savaşabilmesini sağlayabilmek için savunma sistemini güçlendirecek maddelere ihtiyaç var. Arı zehri de bunların en önemlileri arasında yer alıyor. İmmün sistemi güçlendiğinde hem kanser yenilir hem de kanser süreci içinde yeni bir kanser oluşumu veya kanserin yayılması önlenmiş olur" ifadelerini kullandı.