Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Kendini Tanımak – İçimdeki Ses

Binlerce yıldır tüm bilgelerin bize fısıldadıkları ses “kendini tanı” Peki kendini tanımak bu kadar önemli mi?

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-12-09 11:14:59

Kendini Tanımak – İçimdeki Ses

Evet, kendini tanımak çok önemlidir. Doğan Cüceloğlu'nun dediği gibi “kendinizi tanıdıkça insanları hatta insanlığı tanımaya başlarsınız.” Kendini tanımayan insanın ilişkilerinde sürekli aksaklıklar olur. Çünkü kendini tanımayan insan ne istediğini bilmez, ne yapacağını bilmez, ne hissettiğini anlamaz.

Kendini tanımak demek; zayıf ve güçlü yanlarını bilmek ve insanın bu hatta kazanabileceği en çetin savaşı kazanmak demektir. Kendine karşı verdiği savaşı…

Kendini tanımak; kendini bütün olumlu ve olumsuz yönleriyle analiz etmektir. Böylece sizi mutlu ya da mutsuz eden tüm faktörleri tanır ve ne yapmanız gerektiğini bilirsiniz. Kendini tanıyan ve kendisine karşı zafer kazanmış bir insan kolay kolay yenilmez. Bu hayatta ilk zaferi kendinize karşı kazanmalısınız. Kendinizi gerekirse yerden yere vurmalı ve kimsenin eleştiremeyeceği kadar sert bir şekilde eleştirebilmelisiniz.

Peki kendini tanımak için neler yapmalısın?

KübraKendinizi tanımak için “ben kimim” sorusuna sayfalar dolusu cevaplar vermeye çalışın. Bütün zayıf yönlerinizi alt alta listeleyin. Mutlu olmanızın önündeki tüm engelleri ortaya çıkartın ve sonra da bunlarla birer birer yüzleşin. Elbette ki insanın kendiyle yüzleşmesi kolay değildir. Bunun için öncelikle çok güçlü bir iç iletişim kurmaya ihtiyacınız var. İçinizdeki sesi dinleyin ve kendinize karşı acımasızca dürüst olun. Kendinize, kimsenin söyleyemeceklerini söyleyin ve kendinizi kimsenin eleştiremeyeceği kadar sert eleştirin. Ama bu eleştiriler sizin motivasyonunuzu düşürmek ve can sıkmak amacıyla değil, daha mutlu olmanız amacıyla yapılmış olmalı. 

Zihnimizçok hızlı bir tempoyla ve neredeyse hiç durmadan çalışır. Uyku halindeyken bile zihnimiz durmaz ve gün içinde yaşadıklarımızı bize ikinci kez hatırlatır. Zihin böylesine akıl almaz bir yoğunlukta çalışırken, mutlu olma yolunda önümüze çok ciddi engeller çıkarabilir. Zihin sürekli meşgulken sizi sürekli geçmişe ya da geleceğe götürebilir. Aklınızın ucundan bile geçmeyen şeyler birden hayalinizde belirebilir. Farklı olasılıklar ve hiç olmayacak senaryolar kafanızda belirebilir. Bu da sizin kontrolü kaybetmenize ve kendinizi sıkıntılar içinde debelenirken bulmanıza sebep olabilir. Zihin sustuğu ve sessizlik ve dinginlik hüküm sürdüğü zaman olabilecek en mükemmel düşünce atmosferine erişmişsiniz demektir. Bilgeler bu sırrı bilirler ve zihinlerini susturmak için kendilerine sessiz zamanlar ayırırlar. Aynısını siz de yapabilirsiniz. Zihninizi susturup, onu istediğiniz düşünceleri üretmesi için programladığınızda kafanızı karıştıran onlarca düşünceden bir anda kurtulduğunuzu fark edersiniz.

Kendinize sessiz zamanlar tanıyın. Yalnızca kendi başınıza kalacağınız ortam ve anlar planlayın. Sessizliğin içinde zihniniz susacak ve aklınız berraklaşacaktır. Bu etkiyi nefesinizi kullanarak daha da arttırabilirsiniz. Zihninizi berraklaştırmak için tek bir şeye odaklanın. Örneğin bir suyun akışına… Bu sessizlik ve dinginlik halini her gün mutlaka deneyimlemelisiniz. Durup dinlenmeden çalışan zihnimizi sakinleştirmenin en kolay yolu budur. İçinizdeki ses olumsuz cümleler kurmaya başladığında, onu kütüphanede sohbet eden birilerini uyardığınız gibi sessizce uyarın…

Haber Ara