Bizi yoldan çıkaran zararlı yiyecekler maalesef ki aynı zamanda tadı da güzel kolay bulunan ve kolay hazırlanan türden yiyeceklerdir. Bu yiyeceklere alışmak da çok kolaydır. Hatta bir çeşit bağımlılık yaparlar. Oruç tutmak abur cubur yeme alışkanlığını düzeltir. Kilo aldıran, kalorisi yüksek ama faydası az, yanıltıcı olarak tadı ve görüntüsü güzel akıl çelen yiyeceklere olan zaafı yenmeye yardımcı olur. Sağlık için zararlı derecede olan alkol ve sigara gibi alışkanlıkları terk etmeyi kolaylaştırır. Oruç tutan kişi kendini tutmayı başarır.
Oruç tutmak kolesterol metabolizmasını da düzelttiğinden kalp damar sağlığına da olumlu etkisi vardır. Ayrıca iftar ve sahurda doğru besinleri tüketmek kaydıyla kilo vermeyi kolaylaştırdığı, insülin direncini düzelttiği, yüksek trigliserid seviyesinin normale dönmesine yardım ettiği için de kalp damar sağlığına olumlu etkisi vardır. - Bazı organların daha rahat çalışmasına zaman verir Mide, bağırsak, safra kesesi, karaciğer ve pankreas gibi organlar daha doğrusu sindirim sistemi oruç esnasında aç kalınan süre içinde dinlenir, kendini onarma ve yenileme fırsatı olur. - Hücre yenilenmesi gerçekleşir Hücrelerin bazı kısımları işlevini doğru şekilde sürdüremeyecek kadar bozulduğunda bunun üstüne bir de açlıkla karşılaşırsa canlılığını sürdürecek yeterlikte enerjisi kalmaz. Böyle durumda bu hücreler yok edilerek geri dönüşüme gönderilir. Hücrelerin kendi kendini sindirmesi olarak bilinen bu olaya otofaji adı verilir. Yoshinori Ohsumi, hücrelerin yenilenmesi için yaşlı hücrelerin parçacıklarının imha edilmesinin gerektiğini, bunun da uzun süre aç kalarak mümkün olduğunu ispatlamıştır. Bu çalışmasıyla da 2016 yılında fizyoloji veya tıp alanında Nobel Ödülü'ne layık görülmüştür.
Kanserin oluşumunu önlemede, yayılmasını engellemede orucun faydalı olduğu birçok klinik araştırmalarda gösterilmiştir. Hasarlı hücrenin imha edilmesi olan otofaji kanser konusunda da önem taşır. Otofajinin tümör baskılayıcı özelliği erken evrelerde görülmektedir. Kanserleşmeye neden olan proteinlerin ya da hücre elemanlarının parçalanarak hasarlı hücrelerin ortadan kaldırılması sağlanır ve kanser hücresine dönüşmesi engellenir. Oruç tutmak, kandaki İnsülin Benzeri Büyüme Faktörü1 (IGF-1) seviyesinin düşmesini sağlar. IGF-1 insüline benzer yapıya sahiptir ve büyüme hormonuyla birlikte hücreleri çoğaltan bir etkisi vardır. Hipofiz bezinden salınan büyüme hormonunun teşviki ile karaciğerde üretilir. Kas yapımını teşvik etmesi, antioksidan, antiaging gibi olumlu etkileri yanı sıra maalesef kanser hücrelerinin de gelişimini, çoğalmasını ve yayılımını teşvik eder. İşte oruç bu faktörün azalmasını sağlayarak kanseri önlemede yardımcı olur.
Oruç sırasında, vücuttaki toksinler atılır. Aç kalmak, vücudun serbest radikaller ile mücadele etmesini kolaylaştırır, aynı zamanda iltihap oluşumunu engeller. - Bağışıklık sistemine olumlu etki Vücudun mikroplarla mücadelesinde en önemli görevi kandaki akyuvar hücreleri üstlenir. Kaliforniya Üniversitesi'ndeki gerontoloji (yaşlılık bilimi) ve biyolojik bilimler profesörü Walter Longo çalışmalarında 3 günlük oruçtan sonra kök hücrelerinin aktif hale gelerek yeni akyuvar hücrelerinin oluşturmasını arttırdığını böylece de bağışıklık sisteminin yenilemesini sağladığını göstermiştir.
Oruç tutmak beyin-kökenli nörotrofik faktör (Brain Derived Neurotrophic Factor) adı verilen bir proteinin üretilmesini sağlar. Bu faktör, beyin sapında bulunan hücrelerin yeni sinir hücreleri içinde dönüşümünü sağlar ve aynı zamanda sinir hücresinin sağlığını destekleyen birçok kimyasal maddenin de üretilmesine yol açar. Aynı zamanda Alzheimer ve Parkinson hastalığına karşı da korur. Orucun tüm bu faydalarının yanı sıra iftarda ve sahurdaki beslenmeye dikkat edilerek ve mutlaka doktora danışılarak detaylı bir sağlık kontrolünden sonra uygun görüldüğü takdirde yapılması gerektiği de unutulmamalıdır.
Oruç tutmak, obezitenin sebeplerinden olan insülin ve leptin direncinin düzelmesine yardım eder. Bu hormonların salınımı düzene girer ve kilo vermek kolaylaşır. Tiroid bezi gibi hormon salgılayan diğer bazı organların çalışmasına da olumlu etkisi vardır. Aç kalmaya dayanıklılık artar. Açlık ile tetiklenen ketozis dolayısıyla depolanan yağ hücrelerinin yakımı gerçekleşir. Hepinize sağlıklı ve huzurlu bir ramazan ayı dilerim. Kaynak: Milliyet