Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram olarak önermekte.2008 yılında Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nin yaptığı ve ülke genelini yansıtan “Türk Toplumunda Tuz Tüketimi Çalışması”na göre tuz tüketimimizin günde 18 gram olduğu belirlenmiştir.
Türk toplumu ne kadar tüketiyor?
Sağlık Bakanlığı,aşırı tüketildiğinde sağlığımızı olumsuz etkileyebilen tuzun daha az tüketilmesini sağlamak amacıyla 2011 yılından beri “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı” uygulanmakta.2012'de tekrarlanan “Türk Toplumunda Tuz Tüketimi Çalışması”na göre tuz tüketimimizin biraz azalmakla beraber halen sağlığımızı olumsuz etkileyebilecek düzeyde olduğu saptanmıştır (15 gr/gün).
Dünya Sağlık Örgütü değerinin üzerinde tüketiliyor
Ülkemizde yapılan çalışmalarda tuz tüketimimizin Dünya Sağlık Örgütü' nün önerdiği değerin üzerinde olduğu gösterilmiştir. Aşırı tuz tüketimi değiştirilebilir bir sağlıksız beslenme uygulamasıdır ve birçok kronik hastalığın temelinde yer almaktadır. Özellikle oluşumunda aşırı tuz tüketiminin önemli bir etken olduğu hipertansiyon, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri içerisinde önemli risk faktörüdür. Yüksek kan basıncı ülkemizde ölümlerin ve
hastalık yükünün en önemli nedeni olan kalp hastalıklarının önde gelen risk faktörüdür. Ayrıca aşırı tuz tüketiminin mide kanseri, osteoporoz, böbrek hastalıklarının gelişimiyle de yakından ilişkili olduğu belirlenmiştir.
Anadolu'da tuzu kullanan millet Hititler
Tarih öncesinde M.Ö 6000'lerde Çin'de, M.Ö 5000'lerde Polonya‟ da, M.Ö 3500' lerde İspanya'da da ve aynı dönemlerde Avusturya'da tuz yataklarının ya da tuz madenlerinin varlığına işaret eden verilerden söz edilmektedir. M.Ö 2700'lerde Çin'de tuzun ilaç olarak tedavi amaçlı kullanıldığı, yine Çin'de M.Ö 800'lerde tuzun ticaretinin yapıldığı ve aynı
yöntemin 1000 yıl kadar sonra Romalılar tarafından da kullanıldığına ait veriler mevcut. Anadolu'da tuzun kullanımına ait belgeler Hititlere aittir.
Paranın yerine kullanılıyordu
Tarihte tuz para yerine kullanılacak kadar değerli olmuştur. İngilizce'de yer alan maaş-ücret anlamındaki “salary” kelimesinin Latince kökenli “salarium” dan geldiği ve bu kelimenin başlangıçta Romalı askerlere verilen tuz tahsisatını ifade ediyordu. Günümüzde hala Afrika'daki bazı toplumların tuzu para gibi işlem gören bir değişim aracı olarak
kullandığı bilinmekte.
Tuzu ilk saklayan Mısırlılar
Tuzun tarihinin irdelendiği bir çalışmada et ve balığı tuzlayarak saklayan ilk uygarlığın Mısırlılar olabileceği belirtilmiş, balığı tuzda saklamaya ilişkin en eski Çin belgelerinin M.Ö. 2000'li yıllara rastladığı ifade edilmiştir. Ayrıca çok daha eski tarihlerden kalan mısır mezarlarında da tuzlanmış balık ve kuş eti bulunduğuna da dikkat çekilmiştir. Günümüzde birçoğu sağlık alanında olmak üzere tuz, yaklaşık on dört bin ayrı ürünün imalatında kullanılmaktadır. Koruyucu görevini ĢiĢeleme, konserveleme, vakumlama ve derin dondurma gibi daha yeni yöntemler üstlenmiştir.