Parkinson hastalığının seyrinin yavaşlatılması konusunda bilimsel çalışmalar devam ederken,hayvanlar üzerinde başarıyla test edilen dejeneratif hastalığın ilerlemesini frenlemeyi amaçlayan teknoloji ile yeni klinik deneyler de sonuç vermeye
başladı. Fransa'da bir klinikte yapılan deneylerde kızılötesi ışığın beyine yayılmasıyla Terapötik yöntem tatbik ediliyor.
Hayvanlar üzerinde denendi
Grenoble Üniversite Hastanesi ve Atom Enerjisi Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, kızılötesi ışığa yakın yayılan bir beyin implantı geçiren ilk hastanın "başarılı" ameliyatının ardından, Parkinson hastalığının ilerlemesini yavaşlatmayı amaçlayan bir klinik çalışmanın start aldığına dikkat çekildi. Hayvanlar üzerinde laboratuvarda kanıtlanmış olan bu yeni terapötik yaklaşım, dünya çapında 6,5 milyondan fazla kişiyi ilgilendiriyor.
Tedavide asıl amaç ise motor fonksiyon kaybının en aza indirilmesi.
Derin beyin uyarımı sağlanıyor
Beyindeki bir elektrot tarafından yayılan "derin beyin uyarımı" semptomları önemli ölçüde iyileştirmeyi mümkün kılıyor, ancak dejeneratif süreci yavaşlatmıyor. Çalışmaya müdahil isimlerden Profesör Stephan Chabardès, deneysel düzeyde birkaç yıldır geliştirilen yeni teknolojiyle, kızılötesine yakın ışığın, beynin dejenere olan bölgesine yakın bir yere iletilmesi üzerinde durduklarını açıkladı. Beyin Cerrahı Chabardès, "Farelerde, sıçanlarda ve maymunlarda, bu kızılötesinin hastalığa dahil olan nöronların hücre ölümünü yavaşlatmada önemli etkileri olduğu gözlemlendi" değerlendirmesinde bulundu.
Sorumlu nöronlar hedef alınıyor
Le Matin'deki değerlendirmeye göre; Grenoble-Alpes Üniversitesi ve tıbbi cihazlarda uzmanlaşmış bir şirket olan Boston Scientific Corporation'un bu süreçte etkin bir destek sunduğuna dikkat çekilen açıklamada şunlar kaydedildi: "İnsan beynine implante edildikten sonra bu kızılötesi ışığı verebilen bir sonda geliştirildi.Bölgesel yayılım esas alındı. Elektrik akımı sağlayan derin beyin stimülasyonunun aksine, yakın kızılötesi aydınlatma vasıtasıyla beyinde hastalığın semptomlarından sorumlu nöronlar hedefleniyor. Karanlık bölgeler aydınlatılıyor, ışık fotonları acı çeken hücrelere sanki yeniden enerji veriyorlarmış gibi etki etmekteler. Bu denemeler hayvanlar üzerinde işe yaradı ama dikkatli olmak da gerekiyor"
Hasta üzerinde başarılı uygulama
24 Mart'ta bu konuda bir ameliyat yapıldığını hatırlatan beyin cerrahı Profesör Stephan Chabardès, klinik araştırmaya katılan bir hastayı başarılı bir şekilde ameliyat ettiklenini söyledi. Araştırma ekibi bu uygulamanan yaygınlık kazanmasıyla birlikte dört yıl süren protokol ile birlikte devamında 14 hastayı daha bu sürece katmayı planladıklarının altını çizdi.
Hastalık nasıl ortaya çıkıyor?
Normal olarak insan beyninde belli bölgelerde dopamin üreten beyin hücreleri (nöronlar) bulunur. Bu hücreler beynin substabsiya nigra adı verilen belli bir alanında yoğunlaşmış haldedir. Dopamin substansiya nigra ile vücut hareketlerini kontrol eden diğer beyin bölgeleri arasında mesajlar ileten bir kimyasaldır. Dopamin insanların akıcı ve koordine hareketler yapmalarını sağlıyor. Dopamin üreten hücrelerin yüzde 60 ila yüzde 80'i kayba uğradığında yeterli miktarda dopamine üretilemez ve Parkinson hastalığının motor belirtileri ortaya çıkar.
Gençlerde de ortaya çıkabiliyor
Hastalık, 65 yaş üzerinde her 100 kişiden 1'inde, 85 yaş üzerinde ise her 100 kişiden 3'ünde görülüyor.
Parkinson hastalığının yüzde 5-10 hastada kalıtsal olduğu ve bu olguların sporadik Parkinson hastalarına göre daha genç (40 yaşından genç) bireylerde ortaya çıktığı da gözlemlendi.
"Hasta sayısı 30 milyona ulaşabilir"
Dünya genelinde 10 milyona yakın Türkiye'de ise yaklaşık 110 bin Parkinson hastası olduğu ifade ediliyor. Nüfusun yaşlanmasıyla birlikte Türkiye'deki hasta sayısının 20 yıl sonra 2 kat artması da öngörülüyor.
Uzmanlar 2030'lu yıllarda dünya genelinde hasta sayısının 30 milyona ulaşacağının altını çiziyorlar.
