Prof. Dr. Belir Atalay: Diş İmplantlarının Geleceği Seramik Mi?
IAOCİ-Uluslararası Seramik İmplantlar Birliği’nin ülkemizdeki tek üyesi Prof. Dr. Belir Atalay ‘’Yıllar öncesinde diş kayıplarının yerini doldurmak basit ve iptidai protezler ile mümkündü. Yıllar geçtikçe her şeyde olduğu gibi bilim bu konuda da birçok gelişme gösterdi. Basit iptidai protezler ve türevleri yerini daha sağlıklı, kalıcı ve estetik çözümlere bıraktı’’ dedi.

Oluşturma Tarihi: 2022-01-20 22:13:21

Güncelleme Tarihi: 2022-01-20 22:13:21

Prof. Dr. Belir Atalay' ın Dişhekimliği'ne yaklaşımı biraz farklı. Kendi cümleleriyle devam edecek olursak, ‘'Dişhekimliği dendiği zaman bildiğiniz üzere her ne kadar tıbbın bir parçası olsa da aynı zamanda Dişhekimliği bir sanat dalıdır. Bu durum resmen kabuk değiştiren bir larvanın kelebeğe dönüşmesi gibi her geçen yıl daha da gelişmektedir. İnovatif teknoloji ile dişhekimliği birleşince insanlara uygulanması kolay, hafif, estetik ve en önemlisi sağlıklı teknolojik ürünler sunulmaya başlanmıştır. Yıllar öncesinden hatırladığımız artık işe yaramayan dişlerin çekilip ardından uygulanan kocaman damak şeklinde protezler yerini her anlamda daha doku dostu ve estetik çözümlere bırakmıştır.'' diyerek Dişhekimliği' nin aslında teknolojik yeniliklere fazlasıyla açık bir alan olduğuna değinmiştir.

Günümüz dişhekimliği implant tedavisinde son dekadlarda ciddi anlamda ilerleme gösterildiğini ifade eden Prof. Dr. Belir Atalay, implantın tarihi hakkında da bilgilendirmeler yaparak açıklamalarda bulundu:

1960'lardan bu yana birçok farklı şekilde ve dizaynda titanyum implantlar üretildi. Önceleri bu implantlar uygulandıktan bir süre sonra kemik tarafından kabul edilmeyip başarısızlıkla sonuçlanırdı. Zamanla implantların kemiğe temas eden yüzey özellikleri hep geliştirilerek kemiği oluşturan osteoblast hücreleri tarafından tutunma miktarı arttırıldı. Yine de implantların kemiğe tutunması ve sonrasındaki yıllarda da kemik tarafından tutunmaya devam etmesi uzun zaman aldı. Bu durum hala potansiyel implant hastaları tarafından ‘'Acaba benim kemiğim implantı kabul eder mi?'' ya da ‘'İmplant benim kemiğimde ne kadar tutunur?‘‘ gibi endişeli sorular sormasına yol açmaktadır. Oysa ki günümüzde özellikle yüzey özellikleri daha iyi olan implant türleri bu sorunları aşmış durumdadır. Yani ağızda kalım süresi birçok iyi yüzeye sahip implant için sorun olmaktan çıkmıştır. Kaldı ki eskiden beri bilinen vücudun kabul ettiği tek materyal titanyum olmaktan çıkıp son dekadlarda titanyum zirkonyum birleşimleri yaratıldı ve klinik ortamında dominant şekilde kullanıma girdi. Bu da yetmedi zirkonyum dioksit yani seramik olarak bilinen implantlar klinik kullanımına girerek implant pazarını tehdit etmeye başladı. Zirkonyum dioksitin bu kadar sıkı şekilde üretime ve kullanıma girmesinin arkasında tabi ki artık vücutta metal istenmemesi durumu ve bu malzemelerin eskiden olduğu gibi kırılganlıklarının azaltılması, estetik bölgelerde diş etinin altından gri yansımasının istenmemesi ve diş etinin en çok sevdiği materyal olan zirkonyum dioksit olması gibi durumlar yatmaktadır diyen Prof. Dr. Belir Atalay, bütünsel tıp yaklaşımıyla bakıldığında ise zirkonyum dioksit açık ara implantolojinin geleceği olarak görülmektedir şeklinde konuya açıklık getirdi.

Son yıllarda Dişhekimliği ileri İmplantoloji alanındaki çalışmalarında seramik implantlar konusuna sıkça değinen ve bu konuda yoğun olarak mentörlük yapan Prof. Dr. Atalay, ‘'Her ne kadar titanyum implantlar Dünya üzerinde en sık ve başarılı sağ kalım oranına sahip olsa da, metal kullanımından kaçınma eğilimi yanında hastaların uzun süreli estetik çözümler talep etmesi sebebiyle metal içerikli malzemeler seramikten daha geride kalmaya başladı.'' dedi. Öte yandan, biyolojik nedenlerle ağız boşluğunda herhangi bir metalik malzeme istemeyen hasta sayısının da giderek artmakta olduğuna özellikle değindi. Prof. Dr. Belir Atalay ‘'Bu nedenle seramik implantlar, giderek artan estetik talebi karşılayan titanyum implantlara alternatif olarak daha fazla yer almaktadır. Şu anda dayanıklılık, biyo uyumluluk ve estetik gereksinimlerini karşılayan tek seramik malzeme zirkonyum dioksittir (zirkonya). Zirkonya malzemelerin handikapı olan kırılganlık bu malzeme hakkında uzmanlar tarafından sorgulanan bir konudur. Seramik implantlar 30 yıldır kullanılıyor olmasına rağmen, son yıllarda bu implantların kırılganlığıyla ilgili komplikasyonların bu yeni jenerasyon güçlendirilmiş implantların yapısına bağlı olarak çok düşük olduğu bildirilmektedir.'' diyerek yeni jenerasyon zirkonyum dioksitimplantlar hakkında düşüncelerini paylaştı.

Özellikle seramik implantlarda oluşabilecek kırık ve osseointegrasyon kayıplarının daha iyi değerlendirilebilmesi için daha kapsamlı klinik ve deneysel çalışmalar yapılmalıdır:

Başarısızlık oranlarının düşük olduğu bildirilse de ön bölgede iki parçalı seramik implantların, küçükazı ve büyükazı bölgelerinde ise tek parça seramik implantların kullanılması daha mantıklı ve komplikasyon riskini azaltacaktır.

Prof. Dr. Belir Atalay yaptığı tedavileri de değerlendirerek olası komplikasyonlara değinerek ‘'Bu sebeple son yıllarda güçlendirilmiş tek parça hatta iki parçalı zirkonya implantlar farklı çaplarda üretilmeye başlanmıştır. Çiğneme kuvvetlerinin yoğun olduğu arka bölgede tek parça zirkonya implantlar, ön bölgede ise iki parçalı zirkonya implantlar daha çok tercih edilmektedir. Diş çekimi ile aynı seansta yapılan implant yerleştirme, özellikle titanyum malzemelerde yumuşak doku kaybı ve kemik erimesini önlemek için sıklıkla tercih edilen bir yöntem iken, trombositten zengin fibrin (PRF) kullanımı ve rejenerasyonu artırmaya yönelik ozon uygulamaları gibi yöntemler günümüzde özellikle yurtdışında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunu kesin olarak belirtmek için yeterli klinik vaka olmamasına rağmen, zirkonyum implantların immediat çekim soketlerine PRF, ozon ve otojen/otojen olmayan greft materyalleri ile birlikte yerleştirilmesi çok başarılı sonuçlar vermektedir.'' demiştir.

European Society for Ceramic Implantology'(ESCI), şimdiye kadar mevcut tüm ampirik verileri inceleyerek, iki parçalı seramik sistemlerin kullanımının bilimsel kanıtlara dayalı olarak güvenli kabul edildiği ve bu sistemlerin artık implant tedavisi için uygun bir klinik seçenek olarak görülebileceği sonucuna varan bir konsensüs belgesini kabul etmiştir. Aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) de birçok zirkonya implant markasının ABD'de hastalara uygulanmasını onaylamıştır.

Prof. Dr. Belir Atalay'a Sorduk: Titanyum İmplantların Geleceği Sizce Tehlikede Midir?

Ülkemizde seramik implant uygulamaları henüz tam farkedilmemiş olsa da çok fazla uygulanmamaktadır. Bunun sebeplerinden biri halen zirkonya implant maliyetlerinin titanyuma nazaran yüksek olduğu gerçeğidir. Uygulamakta olduğumuz seramik implantlardaki klinik başarımız %95 lerde olmasına rağmen uzun dönem klinik ve radyolojik takip sonuçları önemlidir. Klinik olarak hem estetik olan ön bölgelerde hem de çiğneyici arka bölgelerde son derece tatmin edici sonuçlar vermesi uzun vade de zirkonyum dioksit implantların titanyum implantların önüne geçeceği fikrini düşündürmektedir.