Sağlıksız beslenmenin her geçen gün daha da yaygınlaştığı dünyada Fast food'a yönelim git gide artıyor. Dünyanın her yerinde, her din ve ırktan insanın tercih etmeye başladığı Fast food'un özellikle gençler arasında yaygınlaştığı gözlemleniyor. Fakat bu durum, her milletin kendine has olan yemek kültürünün de tıpkı kıyafetler gibi tek tipleşmeye doğru gittiğini gösteriyor...
Doğru Haber'den Muhsin Şenol'a konuşan Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Maşide Ertürk "Son yıllarda sanayileşme ve kentleşme ile beraber, aile bireylerinin de yoğun olarak iş yaşamına katılımı, yalnız yaşam gibi nedenlerle beslenmeye daha az zaman ayırmakta ve geleneksel beslenme alışkanlıklarından uzaklaşılarak fast food yani “ayaküstü beslenme” alışkanlığı giderek artmaktadır” dedi.
Ertürk, “Hamburger çeşitleri, soğuk sandviçler, pizza, kızarmış patates, parça tavuk, kızarmış balık, meşrubatlar vb. hızlı tüketilen besinler fast food olarak adlandırılan yiyecekler arasındadır. Özellikle bu yiyeceklerin en önemli sorunu enerji içeriği yüksek olmasıdır. Besinler sodyum ve doymuş yağ içeriği fazla iken mineral, lif ve vitamin içeriği düşüktür. Fas tfood tarzı beslenme başta çocukluk çağı obezitesi, yetişkinlerde; obezite, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları, kanser gibi sağlık sorunlarına sebep olmaktadır” şeklinde konuştu.
“POSA İÇERİĞİNİN YETERSİZLİĞİ İSE BAĞIRSAK KANSERİ RİSKİNİ ARTIYOR”
Fast food yiyeceklerinin enerjinin % 40 -50 arasında yağlardan oluştuğuna dikkatleri çeken Ertürk şöyle devam etti:
“Bu kilo alımına yol açabilmektedir. Fast food olarak tüketilen besinler, A ve C vitamini ile kalsiyum yönünden yetersiz olup posa içeriği de düşüktür bu sebeple bağışıklık sistemi yetersizliğine, kalp-damar hastalıkları ve katarakt riskinin artmasına yol açmaktadır. Büyüme çağında kalsiyumun yetersiz alımı, büyümeyi olumsuz etkilemekte ve kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz riskini de artırmaktadır. Fast food beslenmede posa içeriğinin yetersizliği ise bağırsak kanseri riskini artıran faktörlerdendir. Fast food menüleri yüksek miktarda sodyum içermektedir. Böylelikle yüksek kan basıncının oluşmasına neden olmakta ve mide kanseri riskini artırmaktadır.”
"BİR HAMBURGERİN YANINDA BİR LİTREYE YAKIN KOLAYA DİKKAT"
Fast food menülerin yanında dayatılan ve tokluk hissi vermek için fazla fazla verilen gazlı içeceklere ve yağlı patateslere de değinen Diyetisyen Ertürk, “Bu içeceklerin kafein oranı fazladır. Kafein vücutta demir emilimi azalmakta ve demir eksikliğine yol açmaktadır. Fast food ürünlere renklendirici, tatlandırıcı ve aroma artırıcı katkı maddeleri eklenebilmekte, bu ürünlerin uygun kullanılmamaları ve sık tüketimleri uzun dönemde kanser riskini artırmaktadır. Derin yağda kızartma yöntemi fast food menülerinin yağ içeriğini artırmaktadır. Yağda kızartılmış yiyeceklerin sık ve sürekli tüketimi, kalp-damar ve sindirim sistemi hastalıkları ile kanser riskini önemli ölçüde artırmaktadır.” şeklinde konuştu.
“GELENEKSEL YEMEKLERİMİZ HAMBURGER VE PATATES KIZARTMASINDAN DAHA İYİ”
Sağlıklı beslenme uyarasında bulunan Ertürk, “Fırında veya ızgarada pişmiş besinler, et, tavuk ve balık içeren sandviçler ve düşük yağlı besinler tercih edilmelidir. Asitli, şekerli ve gazlı içecekler yerine vitaminlerden zengin taze sıkılmış meyve suları, taze meyveler ve meyve salataları Taze sebzeler ve az yağlı salatalar tüketilmelidir. Ayrıca kalsiyum içeren süt, ayran veya sütlü tatlılar tüketilmelidir. Tam buğday unundan veya tahıllı undan yapılmış sandviçler, çörekler ve pizza hamurları tercih edilmelidir. Uygun koşullarda hazırlanan ve geleneksel hızlı yemek sistemimizde yer alan; gözleme, etli ve peynirli pide çeşitleri, köfte ekmek, su böreği, aşure gibi yiyeceklerin, "hamburger ve patates kızartmasından daha iyi seçenekler olacağı unutulmamalıdır." diye konuştu.