Topuk dikeni neden olur, tedavisi var mı?
Yara bakımı ve yara tedavi uzmanı Deniz Yahcı, ‘topuk dikeni’ olarak bilinen ayak rahatsızlığına ilişkin önemli bilgilendirmede bulundu

Oluşturma Tarihi: 2021-07-18 16:15:05

Güncelleme Tarihi: 2021-07-18 16:15:05

Topuk dikeni neden olur, bir tedavisi var mı?

Halk arasında topuk dikeni tıp dilinde osteofit olarak isimlendirilir. Topuk kemiği ile taban çukuru arasında kalsiyum birikmesine bağlı oluşan kemiğimsi görüntüdür. Daha çok topuk ön bölgesinde görülür. Çok küçük olduğu için tanı koyması bazen zor olabilir ve radyolojik değerlendirmeye ihtiyaç duyulabilir.

Topuk dikenleri uzun süre boyunca kas ve bağ dokusunda meydana gelen zedelenme, aşırı yük binmesi veya zorlanma gibi durumlar sonucunda ortaya çıkabilir. Aşırı zorlama, topuk kemiğinin (kalkaneus) baskılanmasına ve topuk dikeninin oluşmasına neden olur.

Toplumumuzda en sık karşılaşılan ayak ağrısı sorunlarının başında topuk dikeni problemi gelir. Bu sorunu yaşayan kişilerden ağrılarını tarif etmelerini istediğimizde sabah uyandığında bıçak gibi bir ağrı hissettiklerini birkaç adım sonra ağrının azaldığını söylerler. Bunun yanında uzun süre ayakta kaldıklarında da ağrının tekrar başladığından muzdariptirler.

Topuk dikeni olan birçok insanda genellikle plantar fasiit de vardır. Plantar fasya (ayak taban zarı) denilen yapı ile ilgilidir. Plantar fasya, ayak tabanında topuk altından parmaklara kadar uzanan sert, kalın ve lastik gibi zar tabakasıdır. Bu yapı ayak kemerini destekler ve tıpkı amortisör sistemi gibi yürüme sırasında oluşan yüklenmeyi ayak tabanında dağıtır. Plantar fasiit olması topuk dikeninin gelişmesine olanak sağlar.

Muhtemel sebepleri; uzun süre ayakta durma ani ve hızlı koşmak-zıplamak sayılabilir.

Bunların dışında;

-Topuklu ayakkabı giymek,

-Çok esnek tabanlı ayakkabı tercih etmek,

-Yalın ayak yürüyüş,

-Obezite,

-Düztaban veya yüksek kavisli ayak yapısına sahip olmak,

-Yaşlanmaya bağlı ayak tabanının esnekliğini kaybetmesi,

-Uzun süre ayakta kalmayı gerektiren işlerde çalışmak,

-Yanlış ayakkabı kullanımı sayılabilir.

Sabah uyandığımda yere basarken canım çok yanıyor!

Belirtilerine gelecek olursak;

-Sabah atılan ilk adımda bıçak saplanması gibi keskin bir ağrı

-Topuk altında kemik varmış hissi

-Gün içinde yürüme esnasında kesik kesik ağrı

-Topukta hassasiyet, şişme görülür.

Peki yok mu topuk dikeninin bir tedavisi diye soracak olursanız tabii ki bir tedavisi var:

-Geceleri yatarken ya da uzun oturuşlarda baldır ve ayak kaslarını gergin pozisyonda tutan ateller kullanılabilir.

-Ayak tabanın altında donmuş su şişesi ile yuvarlama hareketleri yapılabilir. Hem soğuk hem de masaj etkisi ile ayak tabanında rahatlama olacaktır.

-Bunun yanında kişiye özel yapılan tabanlık ile de fasyanın gerginliğini azaltıp rahatlama sağlamak mümkündür. Eski tip tedavilerde topuğun ortasını boşta bırakan silikon topuklular tercih edilirdi. Günümüz teknolojisi ile yaptığımız değerlendirmeler, sorunun topuktan ziyade plantar fasiya gerginliğinden kaynaklandığını ortaya koydu. Her bir kişinin parmak izi farklı olduğu gibi ayak izininde farklı olduğunu biliyoruz. Bu durumda plantar fasiyanın gerginliğini azaltmak amacı ile yapılacak tabanlıklar da kişiye özel olması tedavinin olumlu sonuçlanması için oldukça önemlidir.

-Podo taping, ödem çözücü özel bant ve materyallar çok tercih edilmese de cerrahi işlem ve topuk bölgesindeki sert hissiyatı ve ağrıyı azaltacak enjeksiyon uygulamaları da tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır.

Pandemi koşullarında vaktimizin büyük bir çoğunluğunu evde geçirdiğimizi düşünürsek bu sorun ile tanışmamız kaçınılmaz. Bilhassa çıplak ayakla yapılan ev içi hareketleri de bu durum ile karşılaşılmasına neden olmaktadır. Yapılan tabanlıkları ev içerisinde terliklere yerleştirip kullanarak sorunlar azaltılabilir. Ayrıca yürüyüşlerde ve günlük spor aktivitelerinde de uygun ayakkabı seçilmesi oldukça önemlidir. Tabanlık ve ayakkabı kombinasyonun kişiye özel olması insanların hayat kalitesini artırır. Tüm bu değerlendirme ve uygulama yöntemleri için sizleri kliniğimizde ağırlamaktan memnuniyet duyarız.

Milliyet