Tunuslular, başkent Tunus'ta sosyoekonomik sebeplerle geçen ay başlayan gösterilerde gözaltına alınanların serbest bırakılması talebiyle yürüyüş düzenledi.
Tunus'ta Demokrat Yurtseverler Partisi Genel Sekreteri Şükrü Belid'in suikastının 8. yıl dönümüyle eş zamanlı gerçekleştirilen yürüyüşe yüzlerce Tunuslunun yanı sıra siyasi sol parti liderleri ve bağımsız milletvekilleri de katıldı.
Güvenlik güçleri, yoğun güvenlik önlemleri kapsamında başkentin merkezindeki Habib Burgiba Caddesi'ndeki kafe, restoran ve dükkanlar ile başkentin merkezine giden yolları kapattı.
Yürüyüş sırasında güvenlik güçleri ile göstericiler arasında arbede yaşandı.
Protestocular gösteriler nedeniyle gözaltına alınanların serbest bırakılmasının yanı sıra 6 Şubat 2013'te düzenlenen Belid suikastının faillerinin ortaya çıkarılması çağrısı yaptı.
İstihdam, özgürlük, onur, hükümetin ve parlamentonun feshedilmesi yönünde sloganlar atan göstericiler, özgürlükleri baskılayan ve "polis devleti"nin ülkeye dönmesinin kapılarını aralayan güvenlik uygulamalarını da reddetti.
Tunus Genel İşçi Sendikaları (UGTT) Genel Sekreter Yardımcısı Sami et-Tahiri AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Habib Burgiba Caddesi'nde gösteriden önce gerçekleştirilen uygulamalar garip. Göstericiler Belid'in 8 yıl önce kim tarafından öldürüldüğünün ortaya çıkarılmasını talep etmeye geldi." dedi.
Başkentin ana caddesine girişlerin kapatılması ve yoğun güvenlik önlemlerinin iktidardakilerin duydukları korkunun boyutunu gösterdiğini söyleyen Tahiri, "Sosyal haklarını talep eden, herhangi bir sabotaj eylemine katılmayan ve mülke zarar vermeyen kişilerin hiçbir işlem yapılmadan serbest bırakılması gerekir." ifadelerini kullandı.
UGTT, Tunus İnsan Hakları Savunma Birliği, Tunus Demokratik Kadınlar Derneği, Tunus Sosyal ve Ekonomik Haklar Forumu başta olmak üzere çok sayıda kurum, insan hakları örgütü ve aktivist gösterilerde gözaltına alınanların serbest bırakılması için gösteri düzenleme çağrısında bulunmuştu.
Tunus'ta ekonomik nedenlerle ocak ayında çok sayıda gösteri düzenlenirken, protestolar sırasında kamu binalarının zarar gördüğü, özel araçların ateşe verildiği ve mağazaların yağmalandığını gösteren görüntüler sosyal medyaya yansımıştı.
Küresel anlamda sosyoekonomik şartları ağırlaştıran yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını Tunus'taki yaşam koşullarını da derinden etkiledi.
Temel döviz girdisi ve istihdam kaynağı turizm gelirlerinden mahrum kalan Tunus, özellikle gençler arasında yüksek orandaki işsizlik, alım gücünün zayıflaması, yatırımların azalması gibi ekonomik sorunlarla mücadele ediyor.
İçişleri Bakanlığı da önceki açıklamalarında, ocak ayında düzenlenen protestolarda 632 kişinin "isyan" suçlamasıyla gözaltına alındığını duyurmuştu.
Tunus İnsan Hakları Savunma Birliği (LTDH) Genel Başkanı Cemal Muslim, başkentteki Tunus Gazeteciler Sendikasında düzenlenen toplantıda, sosyoekonomik nedenlerle 18 Ocak'ta başlayan gösteriler nedeniyle bugüne kadar aralarında çocukların da bulunduğu 1680 kişinin gözaltına alındığını belirtmişti.