Organ bağışı ve orga nakli konusunda toplumsal bilincin arttırılması gerektiğine vurgu yapan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tıp Fakültesi Nefroloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülsüm Özkan, çok ciddi bir diyaliz hasta kitlesinin organ bağışı beklediğini dile getirdi. Türk Nefroloji Derneği'nin 2017 yılı verilerine dikkat çeken ve 58 bin civarında diyaliz hastasının olduğunu belirten Özkan, “Bu hastalardan maalesef sadece 3 bin 500'üne nakil yapıldı. Çok ciddi hasta kitlesi diyalizdeyken nakil sırasında beklemekte. Bunların çoğunluğu da canlı verici olmadığı için kadavra listesinde organ bağışı bekliyor" dedi.

"ÇOCUK HASTA HER ZAMAN ÖNCELİKLİDİR"

Organ naklinde çocuk hastalara öncelik verildiğini aktaran Özkan, "Toplumun organ bağışı noktasında duyarlı olmasını, toprak olacak organların bir insana hayat vermesi gerektiğini düşünüyorum. 58 binin üzerindeki diyaliz hastası da organ bağışı ile hayata tutunmuş olacaklar. 70 yaşına kadar hastamız var, diyalizde olup da nakil için kadavra listesine yazılmış. Kadavra listesine yazılan hastalarda ulusal veri sistemine göre skorlamalar yapılıyor. Organ çıktığında hangi hastaya verileceği merkezden gelen skorlama sonucunda belli oluyor. Çocuk hasta her zaman önceliklidir. Yani bir böbrek çıktıysa ve uyumluysa öncelikle onlara verilmektedir" diye konuştu.

“ORGAN BAĞIŞI OLMAZSA HAYATLARINI KAYBEDECEKLER”

Böbrek nakli bekleyenlerin yanı sıra kalp ve karaciğer nakli bekleyen hastalar da bulunduğunu hatırlatan Özkan, şunları kaydetti:

"Sadece böbrek değil, karaciğer ve kalp nakli için bekleyen hastalarımız da var. Böbrek nakli bekleyenler en şanslı hasta grubu diyebiliriz. Çünkü diyaliz denilen bir tedavi şansları var. Yıllarca diyaliz tedavisi görüp nakil sırası bekleyebiliyorlar. Ancak karaciğer ve kalp nakli bekleyenler için aynı şey söz konusu değil. Onlar maalesef organ bağışı olmazsa hayatlarını kaybediyorlar. O yüzden organ bağışı çok önemli."