Uyku kaçıran hastalık!
Özellikle uyku kalitesini düşüren huzursuz bacak sendromunun toplumda görülme sıklığının yüzde 5-10 arasında olduğunu söyleyen Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Selda Özşahin, “Karşı konulamaz şekilde bacaklarınızı hareket ettirme ihtiyacı hissediyorsanız ve bu rahatsızlık verici his uyumanıza da izin vermiyorsa huzursuz bacak sendromunuz olabilir” dedi.
2 Yıl Önce Güncellendi
2022-10-20 20:48:40
“HASTALAR KONFORSUZ BİR HAYAT YAŞAMAKTADIR”
Hastaların çoğunun konforsuz bir hayat yaşadıklarını söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Selda Özşahin, “Çok iyi bilinen bir hastalık olmadığı için bu hastaların çoğu bu hastalıkla birlikte konforsuz bir hayat yaşamaktadır. Yakınmalar genellikle akşam saatlerinde ve bacaklarda ortaya çıkarken, hastalığın ilerleyen dönemlerinde gün içinde de uzun süreli oturma ve istirahat dönemlerinde ortaya çıkabiliyor. Hastalıkta yakınmalar hareketle azalırken, genellikle her iki bacağı etkilemekle birlikte az orandaki hastalarda tek taraflı de olabiliyor. Nadiren kollara, ellere ve vücudun diğer bölgelerine yayılan hastalığın bulgularının sıklıkla akşam ve gece saatlerinde ortaya çıkması, hastalarda ciddi uyku bozukluklarına neden oluyor. Huzursuz bacak sendromu genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan bir hastalık olmakla birlikte tüm yaşlarda da görülebiliyor. Kadınlarda erkeklere göre yaklaşık iki kat daha fazla görülüyor. Özellikle çocuklardaki HBS'ye tanı koymak güçtür. Çocuklar nadiren klasik HBS belirtilerini dile getirirler, diğerleri ise artan ağrılardan söz ederler. Bu çocukların birçoğu yerinde duramadıkları için yanlış olarak dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı almaktadır” dedi.
2/5
“GENELLİKLE AKŞAM SAATLERİNDE YA DA GECE KÖTÜLEŞİYOR”
Huzursuz bacak sendromunda tanı konulabilmesi için birtakım kan testleri ve EMG tetkiki yapıldığını ifade eden Dr. Özşahin, “Bacaklarda anormal duyularla birlikte şiddetli hareket ettirme isteği olması, bulguların oturma ve yatma gibi istirahat durumlarında ortaya çıkması, hareket ettirmekle bulguların tamamen ya da kısmen düzelmesi, bulguların genellikle akşam saatlerinde ya da gece kötüleşmesi gibi belirli bir özelliği olmalıdır.” dedi.
3/5
“ALKOL VE SİGARANIN YİNE HUZURSUZ BACAK SENDROMU BULGULARINI KÖTÜLEŞTİRDİĞİ UNUTULMAMALI”
Hastaların büyük bir kısmında huzursuz bacak sendromunun nedeninin tam olarak bulunamadığını ifade eden Özşahin, “Nedeni bilinmeyen bu tip hastalara primer huzursuz bacak sendromu adı verilmektedir. Ancak bu hastaların ailelerinde benzer hastalar olup olmadığı araştırılmalıdır. Özellikle erken yaşta (40 yaşından önce) başlayan kişilerde genetik geçiş daha yüksek orandadır. Nedeni saptanamayan huzursuz bacak sendromu hastaların yaklaşık yarısında genetik geçiş olabilmektedir. Bugün en çok kabul edilen görüşe göre huzursuz bacak sendromu beyinde dopamin isimli maddenin bazı özel bölgelerde azalması sonucu gelişmektedir. Huzursuz bacak sendromuna neden olabilecek durumlar şunlardır; demir eksikliği (en önemli göstergesi ferritin düşüklüğü), ileri evre böbrek yetmezliği, şeker hastalığı, parkinson hastalığı, sinirlerin değişik nedenlerle etkilenmesi (polinöropati), romatoid artrit, hamilelik. Bunların dışında bazı bulantı, depresyon ve psikoz ilaçları ile bazı sara (fenitoin içerenler), soğuk algınlığı (antihistaminik içerenler), tansiyon ilaçları (nifedipin içerenler) huzursuz bacak sendromu bulgularını kötüleştirebilirler. Bu nedenle huzursuz bacak sendromu olan hastalar bu grup ilaçları doktoruna danışmadan kullanmamalıdır. Ayrıca kafein, alkol ve sigaranın yine huzursuz bacak sendromu bulgularını kötüleştirebileceği unutulmamalıdır” diye konuştu.
4/5
“HASTALARIN UYKU HİJYENİ KURALLARINA DİKKAT ETMESİ GEREKİR”
Hastalığın tedavisi hakkında da bilgi veren Özşahin, şunları söyledi: “Huzursuz bacak sendromu tedavi edilebilir. İlaç tedavisine başlamadan önce yapılabilecek bazı rahatlatıcı hareketler ve önlemler vardır. İlk yapılması gereken hastanın bazı basit uyku hijyeni kurallarına dikkat etmesi ve huzursuz bacak sendromu bulgularını kötüleştirebileceğini bildiğimiz alkol, sigara, kafein (çikolata, kafein içeren çay ve kahve gibi) maddelerden uzak durulmasıdır. Ayrıca kan tetkiklerinde saptanan vitamin ve özellikle ferritin (demir deposu) düşüklüğünün tamamlanması tedavide belirgin yol almamızı sağlayacaktır. Bütün bunların dışında doktorunuzun vereceği bu hastalıkta etkili kanıtlanmış tedaviler bu derin kabustan hastalarımızı uyandıracaktır.”
5/5
SON VİDEO HABER
Haber Ara