Yedikule Hastanesi başka bir hastaneyle birleştirilmeyecek
Yedikule Göğüs Hastalıkları Eğitim Görevlisi Uzm. Dr. Murat Kıyık, hastanenin başka bir hastaneyle birleştirileceği iddialara ilişkin, 'Bu talihsiz girişime Bakanlığımızın 'dur' dediğini ve bağlanmanın olmayacağını öğrenmiş bulunmaktayız.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2019-05-11 10:57:07

Güncelleme Tarihi: 2019-05-11 10:57:07

Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Eğitim Görevlisi Uzm. Dr. Murat Kıyık, hastanenin İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile birleştirileceği yönündeki iddialara ilişkin, "Dün gece aldığımız müjde ile bu talihsiz girişime Bakanlığımızın 'dur' dediğini ve bağlanmanın olmayacağını öğrenmiş bulunmaktayız." dedi.

Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi personeli, hastanenin idari ve mali yönden İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlanacağı yönündeki iddialara ilişkin basın açıklaması yaptı.

Hastane önünde hekimler, hemşireler, hastane personeli ile hasta ve hasta yakınlarının katılımıyla gerçekleştirilen açıklamayı Göğüs Hastalıkları Eğitim Görevlisi Uzm. Dr. Murat Kıyık okudu.

Kıyık, "Bugün burada toplanma amacımız ülkemizin sayılı hastanelerinden biri olan hastanemizin hiçbir makul gerekçe gösterilmeksizin, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlanmasına karşı olduğumuzu kamuoyuyla paylaşmak içindi. Gece aldığımız müjde ile bu talihsiz girişimine Bakanlığımızın 'dur' dediğini ve bağlanmanın olmayacağını öğrenmiş bulunmaktayız." diye konuştu.

Yedikule gibi bir marka değerinin oluşmasının 70 yıllık bir zamanı aldığını dile getiren Kıyık, "Hastanemiz de pek çok sebepten dolayı bir başka hastaneye bağlanmayacak kadar özgün bir durumdadır." dedi.

Hastanenin göğüs hastalıkları ya da cerrahisi alanında uzman bir başhekim tarafından yönetilmesi gerektiğini belirten Kıyık, şöyle devam etti:

"Tüm çalışanların isteği bir an önce birleştirme veya bağlanma adı altında hastanemizin yok olmasına müsaade edilmemesi ve kurumumuzun yıllardır sürdürdüğü başarılı hizmeti, coşkuyla ve güvenle artırarak devam ettirmesinin önünün açılmasıydı. Bu kötü gidişe Sağlık Bakanlığımız ve Bakanlığımızın erdemli yaklaşımı sonrası 'dur' denilmesi sonucunda hastane çalışanları ve hastalarımız rahat bir nefes almıştır. Bu süreçte yanımızda olanlarla, bu gidişe 'dur' diyen Sağlık Bakanlığımıza teşekkür ederiz."

"Bu hastaların son tedavi merkezi burası"

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Filiz Koşar da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, birleştirme konusuna yönelik hastane personeline net bir açıklama yapılmadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Şu ana kadar oraya taşınacak, buraya gelecek, buraya gidecek' gibi sözlerin tamamı spekülasyon. Biz net bir şey bilmiyoruz. Hiçbir açıklama yapılmamıştı bize. Bir kere göğüs hastalıkları ya da göğüs cerrahisi branşından olmayan bir uzmanlık alanından başhekimin bizim sorunlarımızı anlaması, çözümlemesi, bizimle iletişim kurabilmesi, tüm bunlarda 9 aydır çok ciddi zorluklar yaşadık. Çünkü burası kendine has bir spesifik hastane. Her şeyi özel. Yaptığı girişimler, acili, yatakları özel ve Türkiye'nin her tarafından, Doğu Avrupa'dan, Türk Cumhuriyetlerinden birçok özel hasta geliyor. Bu hastaların son tedavi merkezi burası. Hastalar bundan çok ciddi sıkıntı duyacaklardı. Biz elimizden geldiği kadar personel olarak bunları göğüslemeye çalıştık ama bu birleşme olsaydı özellikle yatak ve diğer konularda çok ciddi sıkıntılar yaşayacaktık. Dün akşam Bakanlıktan olayın gerçekleşmediği şeklinde yazı geldi. Bu hepimize bildirildi."

"Bu hastanelerin sağlık sistemi içerisindeki rolü son derece önemli"

Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram da Türkiye'de bu alanda çalışan 4 hastane bulunduğunu ve hem uzmanlık hem de bu alanda yetiştirilen öğretim üyesi, uzman hekim itibarıyla çok önemli kurumlar olduğunu söyledi.

Bayram, bunların neredeyse göğüs hastalıkları tarihiyle koşut hastaneler olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Öteden beri hizmet üreten, öteden beri uzmanlaşan ve çok önemli bir yelpazeye hizmet veren hastaneler. Türkiye'nin her tarafından hatta yurt dışından buralara hasta gelmekte. Dolayısıyla bu kurumları korumak lazım, varsa eksikleri gidermek lazım. Yani bunları kapatıp, başka tasarruflarla başka şekilde değerlendirmek son derece yanlış. Burada sağlık hizmeti anlamında son derece önemli bir açığa yol açacaktır. Bu hastanelerde çok sayıda asistan, uzman, öğretim üyesi yetişiyor. Bunlar daha sonra diğer göğüs hastanelerine geçiyorlar. Dolayısıyla oynadıkları rol, sağlık sistemi içerisinde son derece önemli."