Tezgâhtaki İlmihâl 3

Aydınlanma devrinde “Tabiî Din” denilen bir kavram ortaya çıktı. Bu kavram insanlarda Tanrı düşüncesinin tabiî (fıtri de diyebiliriz) olarak var olduğunu ifade eder. Buna göre yapılması gereken; dinin, tabiî olan bu düşünce üzerine inşa edilmesidir. Geldikleri nokta şu: Orta çağdaki dogmatik Tanrı inancı yerine merkezde müşterek tabiî din duygusunu inşa etmektir. Buradan “Ahkâmı bahsi geçen tabiî olana göre belirleyelim, uymayanları terkedelim” neticesine ulaşıyoruz.

Daha özet ifadesi ile Tabiî din kavramı, muhtevası insan tarafından oluşturulan dini ifade etmektedir. Yeni oluşan bu dine “ilâhsız din” adını verebilirsiniz.

Muhtevasını insanların oluşturduğu (ki bu dinin ilmihâlini August Comte yazmıştır) bir dinin Şeriatını belirleyen ölçü nedir? Bir şey neye göre tabiî?

Gündelik hayatımızdan milli şuurumuza kadar hayatın tamamında tek söz sahibi Rabbimizin takdir ettiği din olması gerekirken farkında olarak ya da olmayarak (kimi zaman zorla fetva alarak/ya da kılıfına uydurarak) liberalleşiyoruz. Liberalleşme, Şeriatımızın sahibinin Allah olduğu, yaşam şeklinin kendisine tâbi olanlar tarafından belirlenmesi anlamına gelmektedir.

“Liberal demokrat cemiyetlerde bu millî şuur, sükûn ve refah zamanlarında uykuya dalar, harp, ihtilâl ve buhran zamanlarında uyanır. Sükûn zamanlarında fertlerin çoğu, ancak aile ve dost kadrosu içinde sosyal hayatlarını yaşarlar; bütün fedakârlıkları kendi yakınlarına inhisar eder; kendilerinin ve yakınlarının saadetinden başa bir şey düşünmezler. Millî şuurlarının memlekete şâmil tarafı derin bir uyku içindedir.” (Eğitim Gençlik Üniversite-Peyami Safa)

Düşünün ki; liberal olmak bırakın Ümmeti, kendi memleketimizi savunmaya bile yetmiyor. Şuur kapalı olunca ilmî, edebî vb sahalarda yol alamıyoruz. Tam kalkacak gibi oluyoruz bir bakmışsınız ki ayakta uyumuşuz. Kendi coğrafyasına uyanamayanın Ümmet coğrafyasına sesi çıkar mı? Muhtevasını insanın yazdığı din için bunlar tabiî şeyler. Cihadı emreden Rabbimizin dini için gayri tabiî.

Sahiden 15 Temmuz'da ki gibi uyanık mıyız?