Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, "Camiamızdan da en önemli ricam, sosyal medya başta olmak üzere medya organlarında da kendilerini kanaat önderi ya da sosyal medya fenomeni olarak lanse eden ancak asli görevleri manipülatif söylemlerle yönetimimiz üzerinde baskı unsuru oluşturma çabasında olan kişilere karşı dikkatli ve uyanık olmalarıdır" diye konuştu.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün resmi yayın organlarından Fenerbahçe Dergisi'nin 199 numaralı Eylül 2019 sayısında yayımlanan başyazısında şu ifadelere yer verdi:
"Sevgili Fenerbahçeliler,
Geçtiğimiz Ağustos ayında yeni bir sezona başlangıç yaptık. Futbol A takımımız hocamız Ersun Yanal liderliğinde Spor Toto Süper Lig'deki ilk üç hafta maçlarında çok iyi mücadele ederek sahadan iki galibiyet ve bir beraberlik ile ayrıldı. Trabzonspor mücadelesinde sayısız pozisyondan yararlanamadık, galibiyeti kaçırdık, ancak ortaya koyduğumuz futbol hepimizi mutlu etti. Yoluna emin adımlarla yürüyen takımımız camiamızın desteği ile sahip olduğu şampiyonluk sinerjisini her geçen gün daha da güçlendiriyor ve 29. Şampiyonluğumuza olan inancımızı artırıyor.
Yeni sezon transfer çalışmalarımızı da içerisinde bulunduğumuz finansal durumu ve çeşitli kısıtlamaları göz önünde bulundurarak büyük bir titizlikle gerçekleştirdik. Tüm bu çalışmalarımızı gerçekleştirirken hocamız Ersun Yanal ve Sportif Direktörümüz Damien Comolli ile çok sıkı bir koordinasyon içerisinde çalıştık.
Bu konuda zaman zaman medya organlarında çıkarılan maksatlı haberlerin, çalışma motivasyonumuza zarar vermesine izin vermedik. Bu sezon hedeflediğimiz şampiyonluğa ulaşmamızı sağlayacak uzun yolculuk yönetim, teknik heyet, sporcu ve taraftarlarımızın birlik ve beraberlik ile kenetlenmesiyle ancak mümkün olacaktır. Camiamızdan da en önemli ricam, sosyal medya başta olmak üzere medya organlarında da kendilerini kanaat önderi ya da sosyal medya fenomeni olarak lanse eden ancak asli görevleri manipülatif söylemlerle yönetimimiz üzerinde baskı unsuru oluşturma çabasında olan kişilere karşı dikkatli ve uyanık olmalarıdır.
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak mutlak şampiyonluk hedefiyle camiamızla omuz omuza çıktığımız yeni futbol sezonunun başlangıç gününde bir bildiri yayınladık.
"Her Takım ve Kişiye Eşit Mesafede, Mutlak Adaletin Egemen Olduğu İmtiyazsız Bir Futbol Ortamı Diliyoruz" dediğimiz bu bildiride, Türkiye Futbol Federasyonu'nda görev alan tüm isim ve kurullarının eşit, tarafsız ve etik yönetim anlayışıyla her takım ve kişiye eşit mesafede durarak mutlak adaletin egemen olduğu imtiyazsız bir futbol ortamı çağrısında bulunduk.
Fenerbahçe olarak her tür desteğe hazır olduğumuz bu konuda umuyoruz ve diliyoruz ki konuşulan, gündem olan her zaman saha ve sonuçlar olur. Hakemlerimiz de adil yönetimleriyle takdir toplar.
Alakasız, spekülatif, gerçek dışı gündem oluşturmaya çalışanlara karşı da en iyi cevabı Türk futbolunun bireyleri vermiş olur.
Bir spor kulübü olmanın getirdiği sorumlulukların yanı sıra branşlarımızın uluslararası platformlarda elde ettiği başarılar bizlerin en büyük sevinci ve motivasyonu olmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz sezona harika bir başlangıç yapan ancak talihsiz sakatlıklar nedeniyle hak ettiği kupalara ulaşamayan Fenerbahçe Beko, 2019-2020 sezonu için hazırlıklarına başladı. Beş oyuncusuyla FIBA 2019 Dünya Kupası'nda temsil edilme gururunu yaşayan ekibimiz, bu oyuncularından yoksun bir şekilde çalışmalarının ilk bölümünü sürdürüyor. Zeljko Obradovic ve öğrencilerinin hedefi, her zaman olduğu gibi mücadele ettikleri tüm kulvarlarda şampiyonluğa ulaşmak olacak. Takımımızın, 26 Eylül'de Gaziantep'te Anadolu Efes ile oynanacak Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda mutlu sona ulaşarak yeni sezona güçlü bir şekilde başlayacağına ve sezon sonunda da Basketbol Süper Ligi'nde şampiyonluk ipini göğüsleyeceğine yürekten inanıyorum.
EuroLeague'de üst üste beş kez Final Four'da boy gösteren ekibimizin, oluşturduğu bu özel alışkanlığı sürdürerek bu yıl da Köln'de düzenlenecek 2020 Final Four'unda yer alması ve camiamıza ikinci EuroLeague şampiyonluğu sevincini yaşatarak ülke sporumuzun gururu olmayı sürdürmesi en büyük temennimizdir.
Geçtiğimiz ay içerisinde, Alican Kaynar, Emre Sakçı, Eda Tuğsuz, Özkan Baltacı ve Ramil Guliyev'den sonra Fenerbahçe Doğuş Yelken sporcularımız Ateş ve Deniz Çınar da 2020 Tokyo Olimpiyatları için kota almaya hak kazandılar.
Bizlerin gururla destekleyerek takip ettiğimiz sporcularımızın bu başarıları, Fenerbahçe Doğuş Yelken'in Olimpiyatlarda madalya hedefiyle çıktığı yolda emin adımlarla ilerlediğini bizlere gösteriyor.
Bu vesileyle Ateş ve Deniz Çınar'ı ve tüm sporcularımızı tebrik ediyor; kulübümüzün ve yelkende de sponsorumuz Doğuş Grubu'nun yatırımlarıyla hazırlandıkları 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda sporcularımıza başarılar diliyorum.
Yelkendeki başarımızın yanı sıra Milli Boksörümüz Buse Naz Çakıroğlu'da Madrid'te düzenlenen Büyük Kadınlar Avrupa Boks Şampiyonası'nda Avrupa Şampiyonu oldu ve altın madalya kazandı. Kendisini de yürekten tebrik ediyorum.
Türk sporunun gelişimi ve marka değerinin devamlılığı için olimpik branşlarda başarıların devamlılığının ve farkındalığının sağlanmasında sponsorlarımızın desteği çok önemli.
Şubelerimizin sürdürülebilirliği konusunda yaptığımız çalışmalar doğrultusunda, geçtiğimiz ay, Türk voleybolu adına ulusal ve uluslararası arenada birçok ilki hayata geçiren Fenerbahçemiz ile sigorta devi HDI Sigorta arasında sponsorluk anlaşması imzaladık.
Bu iş birliği doğrultusunda HDI Sigorta, Fenerbahçemizin Erkek Voleybol Takımı'nın isim sponsoru oldu. Takımımız Fenerbahçe HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımı' adıyla müsabakalarda yer alacak.
Anlaşmanın kulübümüz ve HDI için başarılı bir işbirliği olmasını temenni ediyor; Fenerbahçe HDI Sigorta Erkek Voleybol Takımımıza şampiyonluklarla dolu bir sezon diliyorum.
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak finansal bağımsızlığımızın devamı için geleceğimizin mimarları olarak gördüğümüz altyapımıza yaptığımız yatırımları sürdürüyoruz.
Fenerbahçe Altyapı Oyuncu İzleme Birimimizin bu anlayışla çalışmalarını sürdürerek 30 Temmuz 2019 tarihinde başlayan 2019-2020 Futbol Sezonu Amatör Aktarma Transfer Tescil Döneminde 27 transfer gerçekleştirdi.
İlerleyen yıllarda öz kaynaklarımızdan çıkan sporcularımızın başarılarıyla gururlanıp, bu yatırımların meyvelerini her anlamda görmemiz en büyük arzumuz.
3 Temmuz 2011 ve sonrasındaki süreçte kulübümüz başkan ve yöneticilerinin yaşadıkları ağır hukuksuzluklar hepimizin malumudur. Bu sürecin mağdurlarının şikayetleriyle süreci yürüten kişiler hakkında ceza davası açılmış olup, bu dava halen devam etmektedir.
Kulübümüz bu davayı mağdur sıfatıyla ve aktif şekilde takip etmektedir. Ayrıca mağdur olan yöneticilerimiz de şikayetçi-katılan sıfatıyla davaya dahil olmuşlardır.
Fenerbahçe kumpası olarak isimlendirdiğimiz bu davanın hızla sonuçlanması camiamız açısından son derece önem verdiğimiz bir konudur. Bu sebeple kulüp avukatlarımızın yoğun istekleri doğrultusunda duruşmalar ilk olarak iki haftaya çıkarılmıştır. Bu ay yapılacak duruşmalarda ise yine tarafımızca yapılan başvurular neticesinde ilk kez bir ay kesintisiz duruşma yapılacaktır. 2-28 Eylül 2019 tarihleri arasında duruşmalar Silivri'de devam edecektir. Bu yaklaşık bir aylık yargılama sürecinde sanık savunmalarının bitmesini ve tanık ifadelerine geçilmesini beklemekteyiz. Bu adım davanın bir an önce sonuçlanması için önemli bir adımdır.
3 Temmuz hukuksuzluğunun, hukuk önünde hesabının sorulması olarak gördüğümüz bu dava, Fenerbahçe açısından son derece önemlidir, hassasiyetle takip edilmektedir; zira hepimiz biliyoruz ki hedef her zaman Fenerbahçe olmuştur.
Yargılanmasına devam eden kumpas davasının yanı sıra halen Yargıtay'da olan davamızın da bir an önce sonuçlandırılmasını beklemekteyiz.
Bu noktada geçtiğimiz günlerde açıklanan, FETÖ tarafından kurgulanan bir diğer kumpas davası olan Ergenekon gerekçeli kararında da 3 Temmuz Kumpas Davası'na atıfta bulunulmuş ve bu konudaki haklılığımız bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır.
Bu ay, kulübümüz için en anlamlı günlerden biri olan Fenerbahçeli Kadınlar Günü'nü kutlayacağız.
40 bin kadın ve çocuğun, bir maç gününde tribünlere gelmesinin çok ötesinde ve derin bir anlamı olan 20 Eylül tarihi; kulübümüzün kaderinin, Fenerbahçeli kadınların 'biz bu kulübün yanındayız' haykırışıyla, bir daha geri dönülmemek üzere değiştiği gündür.
Tarihimize kazınan bu kıymetli günün 8. yıl dönümünde; sevgileriyle Fenerbahçe'yi kucaklayan, duruşlarıyla 3 Temmuz kumpasının aktörlerini yolundan saptıran, kalplerindeki tertemiz Fenerbahçe sevgisini, nesillerden nesillere gurur ve aidiyetle taşıyan tüm kadınların, Fenerbahçeli Kadınlar Günü'nü kutluyorum.
Bu gün vesilesiyle Atamızın kadınlar için söylediği "Yeryüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir." sözünü bir kez daha hatırlatıyor; kadınlara yönelik her tür şiddetin ve ayrımcılığın karşısında olduğumuzu da bir kez daha belirtmek istiyorum.
Kulübümüzün sportif, idari, finansal anlamda geleceği bizim için ne derece önemli ise, siz değerli taraftarlarımızın bu uzun yolculukta bizlere vereceği fikir ve destekler de o derece önemli. Bu sebeple seçim kampanya dönemimde de dahil olmak üzere birçok kez vurguladığım bir husus olan kongre üyesi sayımızın artması yönünde bu ay içerisinde bazı adımlar atıyoruz. Kulübümüzün daha demokratik bir çerçeveye kavuşması, daha katılımcı bir yönetim anlayışı çerçevesinde amacımız kongre üyesi sayımızı olabildiğince artırmak. Bu hedef doğrultusunda ilk olarak temsilci üyelerimizin kongre üyeliğine geçişini teşvik etmek için çalışmalar yürütüyoruz. Eylül ayının sonlarına doğru duyuracağımız bir kampanya ile temsilci üyelerimizi de kongre üyemiz yapabilmek için onlara cazip gelecek bir fırsat sunacağız.
Sözlerime son verirken, camiamıza ve taraftarlarımıza bizlere vermiş oldukları destekler için bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Birlikte yürüdüğümüz yeni sezonun yolculuğunda şampiyonlukları hep birlikte kucaklamayı diliyorum."