Gazeteci Yiğitoğlu, Hatayspor'un yükselişini ve son olarak 2-0 galip geldiğii Göztepe galibiyetini Timetürk'e yorumladı.
Başarının sırrı amaçtaki istikrardır. Bu lafı Ömer Erdoğan'ın yönettiği Hatayspor'a söylesek yanlış olmaz herhalde. Yeni bir kadro, yeni bir düzen, yeni bir yapılanma, uzun lafı kısası yeniden bir takım olma yolunda giden bordo-beyazlı ekip, bu yolu güzel çiceklerle süslüyor.
Hatayspor, geçen seneki birçok oyuncuyla yolları ayırmasına rağmen, yeni futbolcularıyla da harika işler yapmaya başladı. Bu başarının temeli atılırken de aslan payını Ömer Erdoğan'a vermek gerekiyor. Erdoğan, futbolun isimlerle değil taktikle, oyun planıyla, futbolcuların arasındaki kimyayla oynandığını gözler önüne sermeyi başardı.
İlk iki maçında sönük, istediğini alamayan bir takım olarak başlasalar da, art arda alınan Alanyaspor, Ç. Rizespor, Kayserispor ve Göztepe galibiyetleri, onları eski takım ruhundan çok daha iyi bir takım görüntüsüne bürüdü.
Munir farkı
Göztepe maçı özelinden bakacak olursak, ilk 15 dakikada biraz daha kapanan rakibi yarı sahada kabul eden bir Hatayspor vardı. Burada Munir'e çok iş düştü çünkü o olmasaydı, bugün çok farklı bir skor konuşuyor olabilirdik. Muazzam işler yaptı, takımına galibiyeti getiren isimlerin başında geldi.
20. Dakikadan ilk yarının bitimine kadar biraz daha pas yapan, komple hücum odaklı olmasa da kanatlardan pozisyon üretmeye çalışan bir deplasman ekibi gibi oynadılar.
Buradaki en büyük oyun esnekliği El Kaabi ile Saba'nın kanat değiştirmesiyle başladı. Adekugbe tarafından iyi geldiklerini sezen Ömer hoca, El Kaabi'nin orada sıkışmasıyla o bölgeye hemen daha çabuk adam eksiltebilen, topla daha hızlı işler yapabilen Saba'yı çekti ve bu da oyuna yüzde yüz etki etti. Daha sonrasında da çalışılmış bir duran top organizasyonuyla da gelen golle
Hatayspor, ilk devreyi önde kapattı.
İkinci yarıda ise oyunu daha çok rölantiye çekmek isteyen bir Hatayspor izledik. Hani o her zaman galibiyeti arkasına alıp da atak yapan, rakibi bunaltan bir yapıda değillerdi ve çok da haklılardı çünkü Göztepe hızlı çıkıyordu ve defansta da geri dönüşler biraz sıkıntılı oluyordu. O anlamda daha çok orta alan oyunu tercih ettiler.
Açıkçası ikinci yarı oyun çok sert geçti. Baktığımız zaman maçta 29 faul var. Son 45 dakikada iki takımın daha kırıcı oynadığını da gördük, bir ara saha gerildi zaten. Bu durum da iki takımın taktiksel anlamda beceri gösterebilmesini engelledi bence, çünkü ikinci yarı oyun planına dair konuşacağımız pek bir reaksiyon olmadı.
Ama şöyle bir durum var; Hatayspor, yüklenince atıyor. Bu sadece Göztepe maçı özelinde de değil. Geçen seneden gelen bir alışkanlık olsa gerek, girdikleri her pozisyon elle tutulabilir şekilde. Evet, çok kaçırıyolar ama bence bunun meyvesini daha çok yiyorlar. Baktığımız zamanda ligde en çok gol atan iki takımdan birisi Hatayspor.
Sonuç itibarıyla Hatay ekibi, yine kanat organizasyonuyla geçen hafta olan iş birliği ile Saba'nın ortası Diouf'un harika bitiriciliğiyle Göztepe'yi deplasmanda 2-0 yendi.
Maç yazımı tamamlamadan önce tebriklerimin hepsini Diouf'a iletmek istiyorum. Geçen seneden beri takımın saha içinde kaptanıydı ancak bu sezon özellikle son 3 haftada farklı bir seviyede. Pozisyon alması, ön alan baskısı, yerden ve topla oyunu takdire şayan. Takımın en iyisi ve hatta bence ligin en değeri bilinmeyen forveti. Hatayspor, bu yolda devam ederse geçen sene kıl payı kaçırdığı Avrupa hedefini bu sene yakalar gibi duruyor.
Hatayspor'un yanı sıra en çok değer kazanan bir diğer şey ise bence Ömer Erdoğan. Açık konuşmak gerekirse, geçen seneye nazaran hocanın elinde daha az bireysel yeteneğe sahip oyuncu grubu var ancak sahaya konulan takım oyunu inanılmaz. Hoca bunu antrenmanlarla, futbolcularla özel ilişkiler kurarak sağlıyor.