Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu (YDK) Ekim Ayı Olağan Toplantısı, Faruk Ilgaz Tesisleri'nde başladı. Toplantıda ilk konuşmayı, Fenerbahçe Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük yaptı.
Sözlerine "12 Cumhurbaşkanımızdan 2'si takım tutmuyordu. Geriye kalan 10 Cumhurbaşkanından başta Gazi Mustafa Kemal Paşa, sonra da şimdiki Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan olmak üzere 6'sı Fenerbahçeli. Bu bizim için iftihardır" diye başlayan Küçük, şöyle devam etti:
"2011 yılında bir önceki başkanımız, kulübümüze büyük emekler vermiş Aziz Yıldırım da kumpas sonucu cezaevine atılmıştır. Biz eziyet çeken bir kulübüz. Ama değerlerimizle iftihar ediyoruz. Çok değerli üyelerimiz var. Sayın Cumhurbaşkanım, 21 senedir çözemediğim sıkıntı var, bunu çözmek istiyorum. 1998'de bir kongre oldu ve Aziz Yıldırım rakibimdi, 1 farkla kazandı. 1500 üye 1 oya sahip çıktı, Aziz Yıldırım'a tepki ve katkı verdiler. O oyu bulamıyorum, belki sizindir. Merak ettim. İyi ki ben kazanmamışım diyorum. Aziz Yıldırım'ın kulübe çok büyük katkıları oldu."
Vefa Küçük'ten sonra sözü, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın toplantıya katılmasından dolayı gurur yaşadıklarını belirten Koç, "Sayın Cumhurbaşkanımız, kongre üyeliğinin 25. yılını doldurdu ve yüksek divan kurulu üyesi oldu. Çok tarihi günler yaşadı bu camia. Bu tarihi günlerin biri de bugündür. Her şeyden önce Fenerbahçeli vatanseverdir" dedi.
Koç şöyle devam etti:
"En önemli kuruluş amaçlarımızdan biri olan gençleri vatanı korumak için hazırlamak. Fenerbahçeli, vatanını savunmak için koşar. Aynı 1. Dünya Savaşı'nda olduğu gibi. Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle Anadolu'ya silah taşıyan bu camiaydı. General Harrington Kupası'nı kaldırıp, düşman kuvvetlerini cephede bozguna uğratan yine Fenerbahçe'ydi."
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye Milli Ordusu ile birlikte Suriye'nin kuzeyine yönelik düzenlediği Barış Pınarı Harekatı'na verdikleri desteği hatırlatan Koç, "Halkın takımı Fenerbahçe. Fenerbahçe demokrasiye inanır ve demokratik değerlere bağlıdır. Tüm kararlar demokratik süreçlerle belirlenir. Aşağı yukarı 43 bin üyeye sahip olan Fenerbahçe, Türkiye'nin en çok üyeye sahip olan kulübüdür" ifadesini kullandı.
Koç, şunları kaydetti:
"Fenerbahçe, hukukun üstünlüğüne ve adalete inanır. 3 Temmuz'da yapılan hain FETÖ kumpasında dostumuz da düşmanımız da bu tavrı en iyi şekilde gördü. Başkanımız Aziz Yıldırım'ın önderliğinde camia olarak en yalnız kaldığımız dönemde mücadele ederek çıktık. Vicdanlı ve objektif, herkesin takdir ettiği gibi bu örgütün alçak teşebbüsüne boyun eğmedik. FETÖ'ye karşı direnme noktasında ülkemize öncü olduğumuzu düşünüyoruz. Geri dönüp baktığımızda mağduriyetimizden sportif anlamda istifade edenlerin de olduğu inkar edilemez. Fenerbahçe, hem sportif hem de mali anlamda rakiplerinin fersah fersah önündeydi. Her şeye rağmen, tüm bu yaşananlara rağmen, o gün de bugün de hukuk ve adalete olan inancımızı kaybetmedik. Ülkemizin hain FETÖ saldırısını püskürtmesinin ardından, 3 Temmuz'da yaşananların da büyük bir kumpas olduğunu gördük. Her platformda seslendirdiğimiz gibi Yargıtay'dan da kararı bekliyoruz. Biz camia olarak adalete güvenmeye devam edeceğiz. Fenerbahçeli, cumhuriyete bağlıdır ve cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkar. Bu vesileyle 96. yaşına erişeceğimiz Cumhuriyet Bayramı'nı şimdiden kutluyor ve daha nice bayramlar diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, bazı sorunlar olunca sizin kapınıza geldik. Çoğunda bizi yalnız bırakmadınız. Sağ olun, var olun. Sayın Cumhurbaşkanım ilk kez buraya geliyorsunuz. Sizi bu akşamki maça davet etmek istiyoruz. Sizi ağırlamaktan onur duyarız. Gelemezseniz de sizi her zaman ağırlamaktan onur duyacağımızı biliyorsunuz."
'İNŞALLAH BİZ DE KATKIMIZI SUNACAĞIZ'
Daha sonra kürsüye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıktı. Fenerbahçe'ye Türk sporuna sunduğu katkılardan dolayı teşekkür eden Erdoğan, devamla şunları kaydetti:
"İnsan çıkarı için pek çok şeyi yapabilir. Görüntüsünü, mesleğini, siyasi ve sosyal tercihlerini değiştirebilir. Ama asla yapamayacağı şeylerden biri takım değiştirmektir. Fenerbahçe sevdası gönlümüze çocukluk ve gençlik yıllarımızda düştü. Rahmetli babam, benim futbolculuk hayatıma değil, okul hayatıma devam etmemi istedi. Gönül ferman dinlemiyor. Sahanın içinde olmasak da Fenerbahçe ile olan muhabbetimiz devam etti. Fenerbahçe'nin gönül dünyamızdaki yeri değişmedi hep en üstte kaldı. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu üyeliğine geçmeye hak kazanmış bulunuyoruz. İnşallah biz de Fenerbahçe Yüksek Divanı'na katkımızı sunacağız. Kulüp yönetimimize teşekkür ediyorum.
Başkan az önce yeşil sahadan bahsederken hemen benim aklıma şu geldi: Bizim zamanımızda yeşil saha yoktu. Her yer toprak. Artık bu yeşil sahalar şimdi beğenilmez hale geldi, çim mi olsun, doğal mı olsun..."