Bilgiç'in ‘Kriz ve kaos yaratma ustalığı' başlıklı yazısı;
Kendi krizini ve kaosunu yaratmakta ustalığı kimselere bırakmayan bir takım Fenerbahçe. Her sezonun kendine özgü tartışmaları var. Resmi maçlar etabında da esame listesiyle birlikte ikisi kaleci altı yedeği gördük.
Satamadıkları için Samatta'ya ödedikleri 6 milyon Euro'yu UEFA'nın FFP'sine sokamadılar. Serdar Dursun, Valencia, Mert Hakan ve Pelkas sakatlar arasında. Santrfora Zajc yazıldı, aslında 3-6-0 oynandı maç...
Peki; Galatasaray "Sizi istemiyoruz, takım bulun" dediği Feghouli, Falcao veya Diagne ile oynuyor, çözüm arıyor. "Şişkin kadrosunu" boşaltmaya uğraşan Fenerbahçe ise yedeğe oyuncu yazamıyor. Bu "müthiş" planlamanın iki sahibinden biri tribünde; Ali Koç, diğeri sahada; Vitor Pererira. "Santrforsuzluk" isyanı
Taraftar "santrforsuzluk" üstünde isyan bayrağı taşıyor. Sahadaki takımın oyunu yok, santrfor için hazırladığı pozisyon yok, düşünülmüş hücum aksiyonu yok..
Bir sürü oyuncu var, yedek yok. Ama iyi ki, Muhammed var. 20 yaşında, füze gibi şut çıkartıp, bir anda geceyi aydınlatan genç yetenek.
Golünü armayı öperek kutlamak isterken, armasız tasarlanan formasına sarılıyor maalesef. Sonrasında 16 yaşındaki Arda da şans buluyor. Krizin fırsata çevrildiği anlar belki de. Geceyi bu gençlerle "keyifli" hale getiriyor tribündeki taraftarlar. Tek mutluluk onlar...
Elbette maçın Fransız hakemini atlayamayız. İlk 45'te iki net penaltıyı göremediler, veremediler. Maçın havasını değiştirecek, oyunculardan baskıyı alacak, rakibi strese sokacak o golün üstü hakem kararı ile çizildi. Kabul edilemez bir acemilik.
Sabah