Adalet Bakanlığında tetkik hakimi olarak görevli ve geçen yıl Avrupa Real Madrid Üniversitesinde uluslararası spor hukuku alanında yüksek lisans yapan Yahya Kemal Aksu, makalesinde, EURO 2020'ye katılmak için H Grubu'nda mücadele eden Türkiye'nin, 11 Ekim'de Arnavutluk, 14 Ekim'de ise Fransa Milli Futbol Takımı ile karşılaştığı ve milli oyuncuların iki maçta da attıkları gollerden sonra, asker selamı verdiklerini anımsattı.
CEZA ALABİLİRLER Mİ?
Makalede, UEFA'nın, asker selamının "potansiyel bir provokatif politik hareket" olabileceğinden bahisle Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Türk oyuncular hakkında soruşturma başlattığı hatırlatıldı.
Başlatılan soruşturmanın neticesinde, yürürlükte bulunan UEFA disiplin hükümleri gereğince, TFF aleyhine yüklü miktarda para cezası yanında tribün kapatma, seyircisiz oynama veya saha kapatma cezaları verilebileceği gibi, selam veren her milli oyuncunun da en az bir maç müsabakadan men cezası almasının söz konusu olduğu makalede belirtildi.
A milliler, Ekim ayında, EURO 2020 elemeleri H Grubu'nda karşılaştıkları Arnavutluk maçı sırasında yaşadıkları gol sevincinin ardından asker selamı vermişler, Almanya ve Fransa'nın başvurusu üzerine UEFA tarafından soruşturma başlatılmıştı.
2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri H Grubu 8. maçında Fransa ile karşılaşan Milli Takıma taraftar böyle karşılık vermişti.
"MACRON'A SELAM" HATIRLATILDI
2018 Dünya Kupası'nı, finalde Hırvatistan'ı 4-2 yenerek kazanan Fransa Milli Futbol Takımı'nın oyuncusu Antoine Griezmann'ın, kupa seremonisi sırasında kendisini tebrik eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a "asker selamı" verdiği hatırlatılan makalede, turnuvadan sonra Fransa Cumhurbaşkanı'nın milli oyunculara onur nişanı taktığı, Griezmann'ın bu amaçla Paris'teki Elysee Sarayı'nda düzenlenen törende de Cumhurbaşkanı'na "asker selamı" verdiği aktarıldı.
PUTİN'İ ÖVEN TİŞÖRT CEZALANDIRILMIŞTI
Makalede, 16 Şubat 2016'da Fenerbahçe ve Lokomotif Moskova arasında İstanbul'da oynanan UEFA Avrupa Ligi maçının bitiminde Lokomotif Moskova futbolcusu Dmitri Tarasov'un formasını çıkarıp soyunma odasına, üzerinde "Dünyanın En Kibar Devlet Başkanı" yazılı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in fotoğrafının basılı olduğu tişörtle yürüdüğü ve UEFA'nın oyuncuya 5 bin avro para cezası verdiği ifade edildi.
"ISTAVROZ ÇIKARAN DA VAR, SECDEYE GİDEN DE"
Geçmişte buna benzer eylemlerin yanı sıra özellikle futbolda ulusal ve politik sayılabilecek hareketlerin yanında bazı dini motifli sevinç gösterilerine de yaygın olarak rastlanıldığı vurgulanan makalede, "Gol sevinci esnasında bazı oyuncular istavroz çıkarırken, bazılarınınsa secdeye gittiğini görmek mümkün. Bu durum, futbol müsabakalarının her türlü politik, dini ve ayrımcı açıklama yapılmaması veya bu tür görüşlerin tanıtımında bir platform olarak kullanılmaması için hassasiyet gösteren FIFA ve UEFA'yı bir ikileme sürüklemektedir. Çünkü günümüz futbolu, öncelikle tutku, eğlence, değerler ve her şeyden önce duyguların ön plana çıktığı bir konsepti ifade ediyor. Spor, bir taraf için milli duyguların ifade edilme şekli, diğer taraf için provokatif hal alabilmekte, bu durum FIFA ve UEFA'nın takdir yetkisini sportif çekişmenin dışına çıkaran gri alanların ortaya çıkmasına neden olmaktadır" denildi.
"ASKER ALGISI, TÜRK TOPLUMUNDA SİYASET ÜSTÜ BİR KAVRAMDIR"
Makalenin sonuç bölümünde şunlar kaydedildi:
"Asker algısı Türk toplumunda siyaset üstü bir kavram olup oyuncular tarafından askerlere selam verilmesi de hiçbir kesimi, dini, inanışı hedef almayan, ayrıştırmayan ve politik bir provokasyondan ziyade Türk halkına bir birlik ve aidiyet mesajı ileten tutkulu bir sevinç gösterisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, TFF hakkında yürütülen soruşturma da, UEFA'ya 'potansiyel provokatif hareket' kavramına yaklaşımını 'gri alanları daraltmak suretiyle belirginleştirebileceği' ve futbolun paydaşları için öngörülebilir kurallar ve kriterler ortaya koyabileceği bir imkan sunmaktadır.
"SPOR DEĞİL, KUTLAMA"
Sonuç olarak, Türkiye A Milli Futbol Takımı oyuncularınca verilen asker selamının sporla bir ilgisi bulunmamakla birlikte bunun bir kutlama olarak değerlendirilmesi gerektiği, UEFA tarafından belirtilen sporun doğasına da aykırılık teşkil etmediği gibi ayrıca politik ve provokatif olarak da değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır."