FBTV'de gündeme dair açıklamalarda bulunan Şekip Mosturoğlu, Beşiktaş ile oynanan karşılaşmada yaşanan olaylara değindi. Fikret Orman'ın yaşananlarla ilgili olarak özür dilediğini de hatırlatan Mosturoğlu, "Ben başkanımla da konuştum ve yönetim kurulumuz adına Fikret Başkan'ın özrünü kabul ediyorum. Ancak futbolcular, camia ve kafası yarılan Hasan Çetinkaya, bu özrü kabul eder mi, bilemem" ifadesini kullandı.
"TOSİC'E CEZA VERİLEMEZ"
Derbide kırmızı kart görerek oyundan ihraç edilen, ancak daha sonra boynunda akreditasyon kartıyla oyun alanına dönen Tosic'le ilgili olarak da konuşan Mosturoğlu, "Tosic'e ceza verilmesi için temsilcinin bunu raporunda yazması gerekiyor. Tosic'e görüntüden ceza verilemez. Konuyla ilgili maddeye bakıldığında, ‘akreditasyon alanı' ibaresi yer alıyor. Soyunma odaları, saha kenarı, koridorlar da akreditasyon bölgesi. Ama temsilcinin de Tosic'in sahaya girdiğini görmemesi mümkün değil. Bu maç sırasında Hasan Çetinkaya, yardımcı hakeme ve temsilciye, Tosic'in saha içerisinde olduğu konusunda uyarıda bulundu. Uyarıdan sonra Tosic içeriye gitti. Temsilci bunu hiç mi görmedi. Eğer temsilci yazmadıysa ve futbol federasyonu, temsilcinin görevine son verip, bu konuyu temsilcinin raporuna yazmadığını belirtip, görüntüyle ceza veremeyeceğini ifade ederse, Futbol Federasyonu'na kimse bir şey diyemez. Temsilci, soyunma odasına giden körüğe gidip Tosic'in fotoğrafını çekmiyorsa, burada sıkıntı temsilciden kaynaklıdır. Tosic, başkasının akreditasyon kartını boynuna takmış" diye konuştu.
"FEDERASYON, KUPANIN DEĞERİNİN YÜKSELDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR"
Ziraat Türkiye Kupası'nın her geçen gün daha da değerlendiğini söyleyen Mosturoğlu, kupayı itibarsızlaştıracak açıklamalardan kaçınılması gerektiğini belirterek, "Demek ki futbol federasyonu, bu kupaya ‘süt kupası' denildiği zaman değerinin düşmediğini düşünüyor. Sayın Fikret Orman'ı dün dinledim ve üzer diledi. Ben kendi adıma özrünü kabul ediyorum. Ama futbolcularımız, camia ve Hasan Çetinkaya kabul eder mi bilmiyorum. Net olan şey şu, bir maç oynandı ve maçta 41. dakikada bir hadise yaşandı. 90 dakika konuşulmuyor, 41. dakika konuşuluyor. Bir futbolcu kırmızı kart gördü diye, diğer futbolcunun da cezalanmasının istenmesi, linçten başka bir şey değil" dedi.
"VAN PERSİE 41. MADDE YERİNE 36. MADDEDEN SEVK EDİLMELİ"
Van Persie'nin Disiplin Kurulu'na sevk edilmesiyle ilgili olarak yanlış bir işlem yapıldığını savunan Mosturoğlu, "Van Persie 41. maddeden sevk edildi. Ne diyor 41. madde; "Kişilik haklarına saldırı, hakaret, tehdit ve tükürme." Görüntüden sevk edildiği kesin. Van Persie'nin eylemini hakem görseydi, ne ceza alırdı. Benim anlayışıma göre sarı kart. Neden 41. madde ben bunu anlamıyorum. Bunun sportmenliğe aykırı hareket olan 36. maddeden sevk edilmesi gerekir. Emre Aşık'la Nobre arasında geçen bir hadise vardı zamanında. Emre Aşık, Beşiktaş'lı bir oyuncu, Nobre de Fenerbahçe'li bir oyuncu. Emre Aşık, bir hareket yapıyor ve 3 maç ceza alıyor. Tahkim bu cezayı ortadan kaldırdı. Pascal Nouma örneği veriliyor. Ancak Nouma görüntüyle ceza almadı, gözlemci, temsilci raporundan ceza aldı. Hep böyle tartışma olacaksa, herkese farklı bir karar çıkar. Ligin ilk yarısında oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş maçında Aziz Yıldırım, görüntüden Disiplin Kurulu'na sevk edildi. Görüntü de cep telefonuyla çekilmiş. Hukuk Kurulu bilmiyor mu bunun cep telefonu görüntüsü olduğunu. Sosyal Medyada bir anda gündem yaratılıyor ve sevk ediliyor. Van Persie'nin hareketi, sportmenliğe aykırı hareket. Bu da hakem raporuyla sevk edilir, görüntüden sevk edilemez. Aynı şekilde Tosic'e de görüntüden ceza vermeye çalışıyoruz ama FIFA talimatına aykırı. Van Persie'nin de sevk maddesi 41 değil, 36 olmalıydı. Eğer Van Persie ceza alacaksa, bizim FIFA sirkülerini uygulamamıza gerek yok, kendi kurallarımızı koyalım, onları uygulayalım" ifadesini kullandı.
"YAYINCI KURULUŞ, KAVGAYI, MAÇIN ÖNÜNE GEÇİRDİ"
Ziraat Türkiye Kupası maçlarının hafta sonun oynatılmasının çok iyi ve kupaya değer katan bir uygulama olduğunu belirten Şekip Mosturoğlu, "Türkiye Kupası'nın hafta sonu oynatılması iyi bir fikir. Kupanın değerinin artırılması konusunda desteklediğim bir uygulama. Derbilerin gündüz oynanması da daha ilgi çekici olabilir. Maça gidene kadar baktığımız noktalar çok iyi. Ancak bir anda maç oynanıyor ve 41-45 dakikalar arasında 4 dakika olay yaşanıyor. Sahada olay olduğu, kontak oluştuğu beli. Bunun kesilmesi lazım ancak olmuyor. Ben maçı seyrettim, maçın anlatımı, yorumu oldukça farklı. Bunu yabancı bir kanal çekse ve siz yayını oradan alsanız anlarım. Fikret Bey'in ‘Süt Kupası' demesi ne kadar hatalıysa, yayıncının yayın içerisindeki duruşu da yanlış. Kendi ürünü olan maç yayınının önüne kavgayı geçirdiler. Kulüpler Birliği'nin olabilecek en değerli ürünü yayın hakları olur. Bugün İngiltere'de protokol tribününde esneyen ya da burnunu karıştıran bir adamı çekmezsiniz. Eğer bir olay varsa, maçtan sonra verilir yayına. Maç sırasında, saha görüntüsü dışında bir şey verilmez. Burada isim sponsoru olan bir devlet bankası var. Yayıncı kendi ürününü korumayıp, kavgayı ön plana çıkarttı ve ben buna anlam veremedim. Fikret Bey'in sorumluluk kabul edip özür dilemesi çok olumlu bir şey. Bugüne kadar futbolcular hiç tribünü tahrik etmedi mi? En basiti Manchester United maçında İbrahimovic'in Skrtel'le yaşadığı sorun. Onlar birbirlerine yumruk atabilirdi. Ama atmadı. Yayında da hiçbir şekilde bunu göstermediler" dedi.
"VAN PERSIE'NİN KUSURU VARSA, ÖZÜR DİLER"
Fikret Orman'ın özür dilemesini hatırlatan Şekip Mosturoğlu, "Bu bir erdemdir. Üzücü bir hadise var, kötü fotoğraflar var. Maç sırasında Van Persie'nin yaptığı hareketler konuşuluyor. Oğuzhan Özyakup, kendi idolü olan futbolcuyla karşılıklı oynuyor. Hem de takım kaptanı olarak oynuyor. Kendi yaptıklarını daha sonra analiz ettiğinde çok mu mutlu? Aynısı Van Persie için de geçerli. Kusuru varsa çıkar özür diler. Ben başkanımla da konuştum ve yönetim kurulu adına, Fikret Başkan'ın özrünü kabul ediyorum" dedi.
"BU HAREKETLERİN HEPSİ ŞOV"
Şenol Güneş'in, maç içerisinde yaşadığı gerginliğe değinen Fenerbahçe yöneticisi, "Şenol Güneş'in Tamer Tuna'ya yaptığı, kendi takımından birisi olmasına karşın çok mu doğru? Sadece Kjaer'e yaptığı hareketle Disiplin Kurulu'na sevk edildiyse, Tamer Tuna'ya yapılana da bakmak lazım. 3 gündür bu konuları konuşuyoruz. Dediğim gibi bu hareketlerin hepsi şov. (Şenol Güneş'in Kjaer'in ağzını tuttuğu fotoğrafı göstererek)"
"BEŞİKTAŞ'I ÇOK SAÇMA ŞEKİLDE SEVK ETTİLER"
Tribünlerdeki merdiven boşlukları nedeniyle geçtiğimiz yıl birçok kez Disiplin Kurulu'na sevk edildiklerini belirten Mosturoğlu, "Benim seyrettiğim bütün Beşiktaş maçlarında ana tribünün hepsinde merdiven boşlukları ihlal ediliyordu. Ama Disiplin'e sevk edilmiyordu. Temsilci arkadaşlara şunu söyledim, merdiven boşluklarını boş bıraktırın, en azından bunu yapın, çok güzel bir stat yapmışlar ve stadın güzelliği ortaya çıkar. Ama şu maçta tribünlerin duruşu oldukça güzeldi. Ama temsilci, bu maç için tribünlerdeki merdiven boşluğu için sevk etti Beşiktaş'ı. Ama maçta tribünlerde kaç dakika, kaç kişi küfür etmiş, toplu tezahürat yapmış bunu hesap etmişler. Temsilci raporları geldi. Bunu hesap eden temsilciler, akreditasyon kartını göremiyor mu" diye konuştu.
"HESAP SORMAK İSTEYENLER, 20 ŞUBAT'TA MAHKEMEYE GELSİNLER"
Şenol Güneş'in, derbi sonrasında İlhan Ekşioğlu'na cevaben "Tapelerin hesabını vermeyenler, hesap soramazlar" açıklaması üzerine de konuşan Mosturoğlu, "Suçu ve suçluyu övmenin cezası var Türk Ceza Kanunu'nda. Tapeler konusunda soru sormak, tapeler üzerinden hesap sormak isteyenler 20 Şubat'ta davaya gelirler. Cesareti olan, buna inanan gelir oraya, ‘ben FETÖ/PDY'nin yanında tavır aldım' der. Bu söylediklerim sosyal medyada da geçerli. İlhan Bey de bildiğim kadarıyla suç duyurusunda bulundu. Sosyal medyada günde 100 kişi, savcılığa alınıyor, sonra arıyorlar ya da babaları arıyor, yapmadık etmedik diye. Bunların sicili kirlenmesin diye uğraşıyoruz. Ama bir de sosyal medyada bunları, sahada oynanan maç gibi, planlı şekilde yazıp çizenler var. Reina saldırısının ardından birçok kişiyle ilgili olarak suç duyurusunda bulunduk. Bir tane çok önemli bir iş adamı, devletle iş yapıyor, sahte isim kullanıyor sosyal medyada, Cumhurbaşkanı'na hakaret ediyor. KHK'larla siber suçlarla mücadelenin de önü açıldı, herkesi bulabilir devlet. Bakıyorum, internetten adam inanılmaz şekilde küfür ediyor. İlkesel görüş olarak, karşı tarafı savunursun. O zaman gelirsin adliyeye, sağ tarafta sen oturursun, sol tarafta biz otururuz. 3 Temmuz'dan bu yana Fenerbahçe çok önemli ekonomik kayıplar yaşadı. Biz zararlarımızı talep edeceğiz. Önümüzde maalesef en az 3, 4 senelik bir süreç var. Vicdanen söylüyorum, maalesef ben bir spor yöneticiliğinin güzel yanını göremedim. Ama şunu da görüyoruz ki, bu mücadelede yalnızız. Sayın Cumhurbaşkanı mücadele ediyor, biz ediyoruz, ama kurumsal refleksler böyle değil. Yılbaşının arefesinde nöbetçi mahkeme arayıp, yayın yasağı aldırmaya çalışıyorum. Taraftarımız artık yorulduk diyor. Onlar da haklı. Ama maalesef artık ekonomik kayıplarıyla birlikte 3 Temmuz mücadelesi yaşanıyor. Uluslararası mahkemelerde FETÖ'yü aklayanlar var. Buna siyasi destek de veriyorlar. Bu bizi üzüyor" dedi.
"BİZİM DE HATALARIMIZ VAR. ÖZÜR DİLERİM"
Son olarak yaşanan olaylarda kendilerinin de hatalarının olduğunu söyleyen Mosturoğlu, "Bizim de hatalarımız var. Sayın Fikret Orman gibi ben de bunu kabul ediyorum. Ben de hata yaptıysam özür dilerim. 3 gün oldu ama hala maçın kavgası sürüyor. Sen o kupaya ‘Süt Kupası' dersin, başkası başka bir kupa der. Sonrasında oynayacak kupa bulamazsın, bir gün gelir de o kupaya ihtiyaç duyarsın. Taraftarımıza teşekkür ediyorum. Beşiktaş deplasmanında çok iyi bir performans ortaya koydular ve maçın kaderini etkilediler. İki taraftar grubu arasında da kavga olmadı. İki takım taraftarı da birleştirici rol oynuyor. Taraftar grupları, maçlardan önce yemeklerde bir araya gelip, dostluk kardeşlik adına alışverişlerde bulunuyorlar. Maçta da bunun karşılığını gördük" diye konuştu. Mosturoğlu, Advocaat'ın yaşanan olaylardan dolayı ayrılma kararı aldığı haberlerinin ise gerçeği yansıtmadığını söyledi.