Trabzonspor'u yakından takip eden spor yorumcusu Onur Nizamoğlu, 1-1 sona eren Trabzonspor - Alanyspor maçını Timnetürk'e yorumladı.
Nizamoğlu yaptığı değerlendirmede, Tam bir “olağanüstü hal” maçı olan Konyaspor deplasmanından sonra Alanyaspor gibi bir rakibi ağırlamak zorlayıcıdır şüphesiz. Trabzonspor, özellikle maçın ilk 15 dakikalık diliminde gayet planlı, derli toplu bir görüntü çizerek, çok sesli bir senfoni orkestrası gibi her enstrümanını kullanarak oynamaya gayret etti.
Stoperleri öne çıkartıp, Nwakaeme ile Peres'i çizgiye bastırarak takımı enine geniş, boyuna kısa tutma isteğindeydi Abdullah Hoca. Rakip de size merkezi çok net şekilde kapatarak kanatlara itti. Mahir ayaklara sahip bir takıma nispeten ceza alanı çevresinde fazla cömert olmak, hazırlanan pozisyonların son halkalarında kararsız kalıp veya doğru kararlar verememek olumsuz etken.
İlk bölümden sonra, bu sefer de kaybedilen topların dönüşünde zorluklar yaşandı. Orta sahanın nispeten daha kolay aşıldığı ve Alanyaspor'un Trabzonspor yarı alanına bariyerlere takılmadan yerleşebildiğini gördük. Benzerini Sivasspor maçının ilk yarısında görmüştük. Nitekim yenilen gol tam da böyle geldi. Bu soruna bir çözüp üretilmesi gerek. Zira ne topları kazanma süresi kısalıyor ne de geriye koşma sayısı azalıyor.
Takımın, önceki sezonlardaki Trabzonspor'dan fark yarattığı iki nokta var; duran toplar ve gelişen durumlara karşı verdiği reaksiyon. Yenilen golden hemen sonra verilen reaksiyonla, kazanılan duran topta Cornelius'un siyahlar içindeki beyaz gibi ortaya çıkıp kafa vuruşuyla beraberliği getiren golü atması soyunma odasına da nefes aldırarak götürdü.
İkinci yarının neredeyse tamamını üstün geçiren bir Trabzonspor vardı fakat ilk bölümün tersi de bir dağınık görüntü vardı. Üretkenlikte yine belli başlı sıkıntılar yaşanan noktada Abdullah Hoca zar attı. Berat'ı oyundan alıp, orta sahadan bir eksilip Gervinho ile ileride bir artarak takımı 4-2-4 gibi konumlandırdı. Şüphesiz aklında yapılacak bir tempo ile gol bulmak vardı fakat son kararlarda yine kısa devreler yaşandı. Üzerine yenilen kırmızı kart da planı sekteye uğrattı. Buna rağmen rakip her açıdan ablukaya da alınsa kaleci aşılamadı ve sonuç değişmeyerek maç 1-1 bitti.
''Sadece fiziken veya mental şekilde yormaz Abdullah Hocam''
Bu sezon 11.resmi maçına çıkan Trabzonspor'a göre sahada gözle görülür bir ilerleme yok. Özellikle o ilk 15 dakikadaki oyun, kadro kalitesini göz önüne aldığımızda şuana kadar minimum 30 dakika oynanabiliyor olmalıydı. Bu ligin belli bir metronom seviyesi var. Misal olarak ligin metronomu 80 ise, 100 ile ritim tutan takım dahi temposuyla fark yaratacaktır. Trabzonspor'un 120 ritim potansiyeli varken 80'de kalmamalı. Bu tempo ve son tahlildeki kararsızlıklar, sonuca yansımaya devam ederse, sadece fiziken veya mental şekilde yormaz Abdullah Hocam…