Bosna Hersek'ten, kulübünün vergi borçları sebebiyle lisansı çıkmadan döndüğünü belirten eski Fenerbahçeli futbolcu, AA muhabirine açıklamada bulundu.
Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü için adı geçen isimlerin her birinin değerli kişiler olduğunu vurgulayan 43 yaşındaki teknik direktör, "Benim kimseden bu konuda bir beklentim yok. Bu ten bu canda olduğu sürece bir gün Fenerbahçe'yi çalıştıracağım ama bugün değil. Hayırlıysa olsun, değilse olmasın. Fenerbahçe teknik direktörülüğü için ismimin geçmesi gibi bir beklentim yok. İsmi geçen herkes değerli arkadaşlarımız." ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe'deki sorunun teknik direktör olmadığını dile getiren Özat, şöyle devam etti:
"Fenerbahçe'de kimler kimler görev yaptı, bu ismi geçenler neden yapmasınlar. Fenerbahçe'de problem teknik direktör problemi değil. Fenerbahçe doğru bir yapılanma yapması lazım. Hep söylüyorum; sen 32 yaşında gönderdiğin Emre Belözoğlu'nu 39 yaşında tekrar aldın. Bu Ersun Yanal'ın acizliğidir. Ersun Yanal'ın lider vasfı olmadığı için Emre'nin liderliğiyle bunu kapatmaya çalıştı."
Bosna Hersek'ten lisansının çıkmamasına karşın tecrübe edinerek döndüğünü aktaran Özat, "Spor kültürü yüksek olan bir ülke. Neticede Yugoslavya'dan ayrılan bir ülke. Türkiye'deki rakamlara bakınca çok daha ucuza oynayan çok daha yetenekli oyuncular gördük. Bunun için bizim adımıza bir avantaj oldu. Neticede kötü tecrübenin de iyi tecrübenin de size faydası olur. Güzel bir tecrübeydi inşallah bu faydalarını ilerde görürüz." değerlendirmesinde bulundu.
Pandemi sürecinde kulüplerin takım planlamasını ikinci plana atmak zorunda kaldığını vurgulayan Özat, şunları kaydetti:
"Rızıkla ölüm habersiz gelir. Nasibiniz nerde bilemezsin. Ben buna da inanırım. Benim arkamda hacılar, hocalar ya da dayılar, amcalar yoktu. Ben bugüne kadar alnımın teriyle geldim. Kimsenin bir şeyiyle gelmedim. Rızkımız varsa, Rabbim nasip ederse, alnımıza yazıldıysa gider çalışırız. Antrenörlük yaptığımızı herkes biliyor, böyle bir antrenör vardı diye sağı solu aratmanın bir anlamı yok. Dolayısıyla ben böyle bir yola girmeyi tercih etmiyorum. Cumhurbaşkanı da hep diyor ya Nasibinde varsa mermere geçirir dişini, nasibinde yoksa muhallebi yerken kırar dişini. Varsa nasibi gelir bulur."
Ümit Özat, ölene kadar eski Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın yanında olacağını söyledi. Kimseden bir beklentisi bulunmadığının altını çizen Özat, "Ben burnum yere düşse eğilip almam. Benim mevcut yönetimle bu tarz bir ilişkim yok. Buna ihtiyacım da yok. Ben 50 kere söyledim. Ben ölene kadar Aziz Yıldırımcıyım. Hiçbir zamanda bunu inkar etmedim. Bunu bir kere daha söyleyeyim. Öyle art niyetli insanlar varki bu konuda konuşan. Sanki Aziz Yıldırım başkan adayı ya da federasyon başkanlığına aday. Sanki ben onun yanına yanaşmışım da beklentim varmış. Ben Aziz Yıldırım'ı en zor zamanında destekledim." diye konuştu.
Eski Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum döneminde gönderilmek istediğini ve buna o dönemki başkan Yıldırım'ın ısrarla karşı çıktığını unutmadığını aktaran Özat, "O kaptanlık bandını koluma takan Aziz Yıldırım'dır. Oğuz Çetin ile beraber benim Fenerbahçe'de oynamama vesile olan ve 100. yıl kaptanlığında bana en büyük onuru yaşamama vesile olan insandır. Ben çok merak ediyorum bugün Ali Koç'un yanında olanlar yarın başkanlığı bırakınca nerede olacaklar çok merak ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Ümit Özat, her kim olursa olsun bir yere isminin verilmesinin ya da heykel dikilmesinin doğru olmadığını ifade etti. Fenerbahçeli efsanevi futbolcu Alex de Souza'nın ya da Aziz Yıldırım'ın neredeyse tüm Fenerbahçelilerin gönlünde olduğunu hatırlatan Özat, "Ben heykel, isim verme gibi durumlara karşıyım. Alex'in heykelinin dikilmesi doğru değildi. Gönüllere verilen isim tabelaya verilse ne olur, heykele dönüştürülse ne olur. Önemli olan isimlerin gönüllerden silinmemesi. O heykel olsa da olmasa da Alex herkesin gönlünde. O isim olsa da olmasa da Aziz Yıldırım birçok Fenerbahçelinin gönlünde. Önemli olan gönüllere yazılabilmek." değerlendirmesinde bulundu. Sarı-lacivertli formayı giydiği dönemde Köln'e transfer olurken o dönemki başkan Aziz Yıldırım ile kırgın olduklarını ifade eden Özat, "Ben ona sormadan imza atmıştım. Biraz kırgın ayrılmıştık. Hatta ben çok ağlayarak gitmiştim. Geçen sosyal medya hesabından bir şey paylaştım. Havalimanında herkes karşılanırken havaya atılır, önemli olan veda anında nasıl uğurlandığındır. Herhalde benim Fenerbahçe'den ayrılış şeklim hiçbir futbolcuya nasip olmamıştır. Kolay kolay da olmayacaktır. Plan, program yapsan, para versen böyle bir şey yaşayamazsın. " ifadelerini kullandı.