Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Ocak ayı olağan toplantısında açıklamalarda bulundu.
Mayıs ayında başkanlığı bırakmayacağını açıklamayan Aziz Yıldırım, “Mayıs ayında bırakmıyorum, buradayım. Mayıs ayında hazırladığımız bütçeleri sizlerin huzuruna getireceğiz. Fenerbahçe bir karar alma dönemine girdi. Amatör şubeler kulübümüzün yüküdür. Her sene basketbol takımının açığı 20 milyon Euro. Kız basket aynı şekilde açık veriyor. Voleybol bayan-erkek açık veriyor. Masa tenisi açık veriyor. Kürek açık veriyor. Yüzme açık veriyor. Yani 9 branşın, futbol hariç hepsi açık veriyor. Böyle bir bütçeyi taşıdık bugüne kadar, sporcular yetiştirdik, şampiyonlar çıkardık. Ama artık Fenerbahçe camiası karar verme noktası gelmiştir. Bu kararı da genel kurul verecektir. Biz genel kurulu bütün hesabı, kitabı getirerek Mayıs ayındaki kongrede sunacağız. Para bulmak kolay değil artık Türkiye'de. Sponsorlar 3 Temmuz'dan sonra Türkiye'de değil Avrupa'daki takımlara yatırım yapmaya başladı. Buradan kaçıyorlar. Bunların sebebi sadece 3 Temmuz değil tabi yanlış yapılan başka politikaların yapılması da var” dedi.
"KULÜPLERİN KULLANDIKLARI HER YERİ DEVLET, KULÜPLERE VERMELİDİR"
Devlet yardımları hakkında açıklamalarda bulunan Aziz Yıldırım, “Sportif A.Ş eğer amatör tarafa bağlı kalmazsa, paralarını aktarmazsa, kendini idare edecek duruma geliyor. Sportif A.Ş bu işte, her sene UEFA'nın istediği noktada idare edebiliyor ama amatör şubeler öyle değil. Yönetimine geldiğimden bu yana harcanan para 250 milyon dolar amatör şubelere. Futbol takımının eğer UEFA kriterlerine uymasını istiyorsak devletin ve TFF'nin bazı şeylere uyması gerek. Ben vergimi veriyor muyum, veriyorum. Her sene ödüyoruz kazandığımız kaynaklardan. Hiç borç yok. O zaman benimde haklarım var. Benim bu haklarıma devlet saygı gösterecek. Stadı ben yaptım. Stadın yeri Fenerbahçe'ye aittir. Zamanla siyasi baskılarla bu mal devletin eline geçmiştir. Biz bunu geri almak istedik ama alamadık. Yapımı için 100 milyon dolar harcadık. 61 milyon dolar da kira ödeyeceğiz. 49 yılın sonunda, her sene 1 milyon dolar, yani 49 senede 61 milyon dolar ödeyeceğiz. Bütün kulüplerinde kullandığı statlar, kendi yapmışlarsa devlet bu paraları kulüplere geri ödemeleri gerekir. Kullandıkları her yeri devlet kulüplere vermelidir. Yardım budur. Banka borçlarını ileri atmak çözüm değildir. Ya siz borcu 10 sene ötelerseniz bile bu işi çözmez ki. Ben yine harcayacağım. Düzenlemeyi genel yapmak lazım. Spor A.Ş., Süper Lig A.Ş kuruluyor, kurulsun. Benim başka gelirlerimi alıp pazarlamak istiyorlarsa ona 'hayır' diyorum” ifadelerini kullandı.
"KULÜPLER, 'DERNEKLER YASASI'YLA' YÖNETİLİYOR"
Yayın hakları ve devletin aldığı vergilere de değinen Başkan Yıldırım, "Kulüpler yasası çıkartacağız diyorlar. Kulüp başkanlarını hırsız görüyorsunuz. Sportif A.Ş nereye bağlı SPK'ya bağlı, SPK nereye bağlı Maliye Bakanlığı'na bağlı. Kulüpler, 'Dernekler Yasası'yla' yönetiliyor. Bir lira harcayamazsınız. Eğer siz denetlemeleri doğru yapmıyorsanız, 18 senedir burada oturan ben ve yönetimim, kendi şahışlarımızla ilgili bir şey istememişsek, denetlememizi yaparsınız, bu kulüpte yolsuzluk vardır diye mahkemeye verirsiniz. Kamuoyunda tartışalım. Kulüpler Yasası neymiş bakalım. Ben bilmiyorum Fenerbahçe başkanı olarak. Sabancı'yı, Koç'u nasıl denetliyorsanız Fenerbahçe'yi de denetlersiniz. Bunda suistimal varsa mahkemeler vardır. Buradaki amaç başkadır, Gençlik Spor Müdürlüğü'nde özerklikleri kaldırıp bir yerde toplamaktır. Bu yanlıştır" açıklamasında bulundu.
"KULÜPLER HİÇBİR ŞEY YAPMASA DA BORÇLARI ARTIYOR"
Kulüpler Birliği'nin görevini yapmadığını iddia eden Aziz Yıldırım, "Kulüplerin şuanda Gençlik ve Spor Müdürlüğü ile mahkemelik olduğunu konular var. Bazıları yeni yasa ile çözülmesi gerekir, bazılarını Gençlik Spor Müdürlüğü'nün içerisinde kendi içlerinde yazışmayla çözülecek konulardır. Bugün stadın ismi için sponsorla anlaştığınız zaman devlet yüzde 25'ini alıyor. Sayıştay'dan yazı geldi ve bu yazışmaları istediler. Galatasaray ile olan stat işlerinden dolayı çıkardıkları yasa ile bunları istiyorlar. Biletlerden yüzde 18 alınıyor. Forma ve sahanın kenarında pay alıyor. Devletin hiçbir katkısı yok her şeyden alıyor ama size geldiği zaman kanun çıkartıyor ve yayın hakkınızı vermiyor. Fenerbahçe bu yıl şampiyon olursa ki olacak 33 milyon dolar kulübün kasasına para girecektir yayından dolayı. Halbuki 2010 yılında o zaman 125 milyon dolar teklif eden kuruluş vardı. Havuz bozulmasın diye biz bunu fazla dillendirmedik. Havuz sistemine ‘evet' deyip devam ettik. Türkiye'de 2010 yılında 1570 lira olan kur farkı bugün 3 bin lira. 5 yılda yüzde yüz borçlarını katlamıştır. Fenerbahçe'nin diğer kulüplerin borcu 5 yılda olduğu yerde kendisi kadar artmıştır. Bugün kulüpler borçlanmıyor. Hiçbir şey yapmasa dahi borcu artmaktadır. Bunun çaresi yeni kanunlar çıkarmak değildir. Olan sorunları çözmektir. Olan sorunlar bellidir. Devlet ve TFF kulüplere ortaktır. Kulüpler zor durumda. Kulüplerin çoğu futbolla uğraşıyor, bizim gibi 9 branşla da uğraşan yok. Ve neden seslerini çıkarmıyorlar anlamıyorum. Fenerbahçe 100 milyon dolar havuzdan para alırsa, UEFA kriterlerinin tamamını karşılar. Biz alacaklıyız" dedi.
"İDDİA OYNANMASINA KARŞIYIZ"
"Biz şampiyon olduk 2 sene bizi Avrupa'ya göndermediler" diyerek hatırlatma yapan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu davalar muhakkak açılacak. Bunların hesaplarını herkes verecek. Bavulunu alan kaçıyor, niye; yaptıkları haltı biliyorlar. Sivil ihtilal yapıyorlardı. Türkiye'nin her yerinde sanki hiçbir şey olmamış gibi herkes 'dönüş' yaptı. Bunlar nereye kayboldular, neredeler? Yayın haklarından gelen hakkımızı istiyoruz. Biz her şeyi yerine getiriyoruz ve getireceğiz. Hiçbir sıkıntımız kalmayacak. Yayın hakkından olan alacağımızın kulübümüze verilmesini istiyoruz. Ayrıca bütün kulüplerin isim hakkını bir tutup, tüm kulüpleri aynı tutup, iddia oynamasına da karşıyız. İddaa'da Fenerbahçe adına ne kadar oynanırsa o kadar para almalı. Devletten hiçbir şey istemiyoruz, istemeyeceğiz” diye konuştu.
Yıldırım arıca, devletten istedikleri bir olayın da alınan vergilerin amatör şubesinde kullanılması olduğunu belirtti. Yıldırım, bu olmadıkça amatörlüğün yavaş yavaş biteceğini de ifade etti.