Asimov, uzun yıllar takip ettiği ve hakkında çok sayıda kitap yazdığı bilimkurgu dünyasındaki gelişmeyi şöyle anlatıyor:
“1940'ların bilimsel dünyası pek çok açıdan 1960'ların dünyasına çok benziyordu. Öyle ki altın çağı hatırlayan bizler şu anda Campbell'in büyük kurgusunun büyük bir başarıyla tasarlamış olduğu bilimkurgusal bir dünyada yaşıyoruz. Başka bir ifadeyle kimse sadece bilimkurgu okurlarının bir insanı Ay'a gönderdiğini söylemiyor ancak 1940'ta yayımlanan bilimkurgu türünün Ay'a insan götürülmesine ilişkin programlara karşı halkı hazırlamaya yardımcı olduğunu pekala söyleyebiliriz. Buna dahil olan insanların pek çoğu hiç kuşkusuz bilimkurgu okumuştu. Buna dahil olan insanların birçoğu bilimkurgu okumamış olsa bile bilimkurgudan şu veya bu biçimde etkilenmişti. Gelgelelim bana göre bilimkurgunun gerçek zirvesi 20 Temmuz'da Neil Armstrong'un Ay'a ayak basmış olmasıdır. Televizyondan izliyordum olayı. Neil Armstrong'un uzay elbisesi içindeki görünümü, indiği uzay gemisi, arazinin yapısı, olayla ilgili okuduğum her şey tam da 1940'larda okuduğum şekildeydi. Tam da bilimkurgu illüstrasyonlarında gördüğüm biçimdeydi. Tam da Destination Moond'da izlediğim gibiydi. İçine gömüldüğüm 1940'ların dünyası tam olarak gerçek anlamda 1969'da hayat bulmuştu. Benim için bu bilimkurgudaki zirve noktamdı.” (Çeviri: Ümit Gurbanov)
İsaac Asimov kimdir?
Bilimkurgu yazarı İsac Asimmov, 1920'de Sovyetler Birliği'nde doğdu ve 1923'te Amerika Birleşik Devletleri'ne getirildi. Columbia Üniversitesi'nden kimya dalında 1939'da lisans, 1941'de yüksek lisans ve 1948'de doktora derecelerini aldı. İlk kitabı 1950'de yayımlandı ve 1992'deki ölümüne kadar birkaç yüz kısa kurgusal yazı, üç bin makale ve bilimin her dalını, matematiği, tarihi, edebiyatı, mizahı ve diğer konuları ele alan dört yüz bilimkurgu ve bilimsel kitap yazdı.