İnsan embriyoları üzerine yapılan araştırmalar, insan gelişiminin ilk aşamalarının anlaşılmasında hayati önem taşıyor. Bu araştırmalar, günümüzde yapay döllenme geçiren bireylerin gönüllü olarak bağışladığı fazla embriyolar üzerinde yürütülüyor. Yine de söz konusu araştırmalar, embriyo mevcudiyetiyle ve bir embriyonun laboratuvarda gelişimine izin verilen süre miktarına yönelik uluslararası etik zaman sınırlarıyla kısıtlanıyor.
Şimdiyse California Teknoloji Enstitüsünde (Caltech) çalışan araştırmacılar, insan kök hücrelerinden embriyo benzeri yapılar oluşturmuşlar. Bu yapılar, sperm ve yumurtanın birleşimiyle oluşan doğal embriyoların aksine plüripotent kök hücrelerin birleştirilmesiyle oluşuyor. Plüripotent kök hücreler geliştikleri zaman özelleşmiş hücre tiplerine dönüşebiliyor. Bu embriyo benzeri yapılar gerçek embriyolara göre bazı önemli farklılıklar taşısa da; söz konusu yapıların oluşturulmasında kullanılan teknoloji, insan gelişimine dair cevabı bulunmamış soruların embriyo bağışına ihtiyaç duyulmadan yanıtlanmasında büyük önem taşıyacak.
Caltech'de Biyoloji ve Biyolojik Mühendislik Profesörü olan Magdalena Zernicka-Goetz'in laboratuvarında yürütülen araştırma, geçen hafta Nature Communications bülteninde çıkan bir makalede tarif ediliyor.
Bu yapılar, ayrı tipte hücreler meydana getiren bir tür plüripotent kök hücresinden yapılmış. Meydana gelen bu hücreler kendi kendine birleşerek, şekli belirgin biçimde bir embriyoyu andıran yapılara dönüşüyor. Bu yapılar, ayrı embriyonik ve embriyo dışı dokular barındırıyor. Kullanılan plüripotent kök hücreleri, başlangıçta diğer araştırmacılar tarafından gerçek bir insan embriyosundan izole edilmiş ve o zamandan beri bir laboratuvar ortamında korunmuş. Bu hücreler, doğru çevre koşullarıyla desteklendiklerinde nasıl bir araya gelip embriyo oluşturacaklarını hâlâ “hatırlayabiliyor”.
“Embriyonun temel yapısını birleştirme kabiliyeti, görünüşe göre bu ilk embriyonik hücrelerin ‘unutmadıkları' dahili bir özelliği” diyor Zernicka-Goetz. “Yine de ya hafızaları mutlak şekilde kesin değil, ya da bu hücrelerin anılarını geri kazanmasına yardımcı olma konusunda en iyi yönteme henüz sahip değiliz. İnsan kök hücrelerini, eşdeğer fare kök hücresi karşılıklarında mümkün olan gelişimsel kesinliklere ulaştırmak için halen daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.”