Finlandiya'da cezaevlerinde yapay zeka sistemlerinin doğruluğunu artırmak için mahkumlar, verileri etiketleme ve sınıflandırma gibi işlerde çalışıyor. Metroc adlı bir start-up ile iş birliği yapan cezaevi yetkilileri, mahkumların bu sayede dijital beceriler kazanmasını amaçlıyor. Proje, Fin dilinin sınırlı bir konuşucu kitlesine sahip olmasından kaynaklanan zorlukları aşmayı hedefliyor.
İSKANDİNAV YAKLAŞIMI
Finlandiya'nın cezaevi sistemi, mahkumların yaşam koşullarını normal topluma mümkün olduğunca benzetme ilkesi üzerine kuruludur. Pia Puolakka, “Normallik ilkesi önemlidir. Mahkumlar, hapsedildikleri süre boyunca toplumun hizmetlerine erişim sağlayabilirler,” diyerek sistemin temel felsefesini özetliyor. Ülkede, mahkumların dijital hizmetleri kullanmaları ve rehabilitasyon süreçlerine katılmaları destekleniyor.
ETİK SORUNLAR VE ÇALIŞMA KOŞULLARI
Yapay zeka etiketleme çalışmaları, sıradan ve tekrarlayıcı görevler içerdiği için bazı mahkumlar bu işleri sıkıcı buluyor. Ancak Robin lakaplı bir mahkum, program sayesinde “yapay zekanın ne olduğunu” anladıklarını belirtiyor. Öte yandan, Dr. Oğuz Alyanak, veri açıklama işinin genellikle düşük ücretli ve sağlıksız çalışma koşulları taşıdığını ifade ediyor.
MAHKUMLARA ADİL ÖDEME
Yetkililer, mahkumların adil bir şekilde ödeme aldığını savunuyor. Robin, başlangıçta günlük 3 euro, daha sonra ise 4,62 euro kazandıklarını vurguluyor. Lehtiniemi, cezaevinde yapılan işin, rehabilitasyon amacı taşıdığını ve verimliliğin artırılması için gerekli olduğunu belirtiyor.
GELECEK VAADİ EDEN BİR PROJE
Finlandiya'nın yapay zeka projeleri, diğer İskandinav ve Avrupa ülkelerinin dikkatini çekiyor. Yetkililer, bu projelerin diğer ülkelerdeki cezaevleri için örnek teşkil edebileceğini düşünüyor. Finlandiya'nın hapis oranı, Avrupa Birliği ortalamasının oldukça altında, 100.000 kişi başına yaklaşık 50 mahkumla sınırlı.