Ders programı matematik ve bilim üzerineydi
Ada Lovelace, 10 Aralık 1815'te ünlü şair Lord Byrın ve karısının tek meşru çocuğu olarak doğdu. Diğer kardeşleri, babasının evlilik dışı ilişkilerinden dünyaya gelmişti. Doğumundan yalnızca bir ay sonra ebeveynleri yollarını ayırma kararı aldı. Annesinin bakımı altında kalan Ada, birkaç ay sonra İngiltere'yi temelli terk eden babasının ardından ebeveynine hasret büyüyecekti. Ada 8 yaşındayken, babası Yunanistan'a döndü. Ayrılmanın acısını ebeveynine hala üzerinde taşıyan Leydi Anne Isabella Milbanke Byron, küçük kızının eğitim hayatına yoğunlaştı. Onun matematik ve fen bilimlerine olan ilgisini artırmak için özel öğretmenlerden yardım alıyordu. Leydi Byron, dönemin şartlarına göre edebiyat üzerine eğitim alan diğer soylu kızlardan farklı yetişmişti. Bilim, felsefe ve matematik üzerine eğitimler almıştı. Kızının da kendi izinden gitmesini istiyor; babası gibi kasvetli ruh haline bürünmesinden çekiniyordu. Bu yüzden Ada'nın ders programı sanat, edebiyat yerine, matematik ve bilim dersleriyle dolduruldu. Mizacını güçlendirmek uğruna kızına “irade terbiyesi” vermeye karar kılan annesi, ondan yerde uzun süre hareketsiz bir şekilde yatmasını istemişti. Bu sayede, babasında görülen deliliği engelleyecek ve kızını kendi gibi güçlü bir kişiliğe dönüştürecekti.
Bir yıl yatağa bağımlı kaldı
Ne yazık ki, küçük kızın bedeni zannedilenden daha zayıftı. Sık sık hastalanır ve görüşünü engelleyen baş ağrılarıyla boğuşurdu.1829 Haziran'ında felç oldu, neredeyse bir yıl yatağa bağımlı yaşayacaktı. Yetişkin bir birey için bile oldukça zor olan hareketsizlik, Ada'nın hayal gücünü geliştirmesine yol açmıştı. Göklerde uçmayı, özgür bir beden olmayı umuyordu. Bu yüzden, kuşların anatomisini inceledi; çizdiği eskizler ile proje oluşturdu. 1831 yılında yeniden ayağa kalkmaya başlayan Ada, adımlarını koltuk değneklerinin desteğiyle atabiliyordu. Tutkulu yüreğiyle devam ettirdiği projesinin ilk aşaması bitmişti. Ortaya çıkan kanatlar gurur duymasına neden oluyordu. 1833'te bir öğretmenle romantik bir ilişki yaşamaya başlayana kadar projeye bağımlı kaldı. İlişkileri ortaya çıkınca birlikte kaçmayı planladılar; ancak öğretmenin akrabaları tarafından tanındı ve annesine ihbar edildi.
Matematiğe olan ilgisi ünlü öğretmenlerin ilgisini çekti
Tekrar evine dönen Ada, bir yıl sonra bilgisayarın babası olarak da bilinen Charles Babbages ile tanıştı. Babbages, erken yaşta matematiğe ilgi gösteren kızdan oldukça etkilenmişti. Sıklıkla mektuplaştılar; matematikle ilgili konuları tartışmaya ve değerlendirmeye devam ettiler. Yeteneği ispatlanmış ünlü öğretmenlerle temasta bulunmaya özen gösteren Ada, içlerinden Mary Somerville ile yakınlaşmıştı. Birlikte pek çok kez mektuplaştıkları biliniyordu. 1835'te, üç yıl sonra Lovelace Kontu olan William King ile evlendi; üç çocukları oldu.1842'de İtayan matematikçiler tarafından yazılan analitik matematikler hakkındaki makaleyi çevirdi. Orijinal metini çevirdikten sonra kendi fikirlerini de eklemeyi unutmamıştı. Artan sayfa sayısına bakılırsa, Ada'nın kaleme aldığı fikirler çok daha yoğundu. Ada, cihazın sayılarla birlikte harfleri ve sembolleri işlemesi için kodların nasıl oluşturulabileceğini anlatmak istemişti. Daha sonra döngü, alt program kavramı ve makine ile kullanılan trigonometrik işlemler makalede yer aldı. 1843'de dönemin koşulları gereği makalesine kendi ismini veremedi. Zamanla ilgi alanlarını artıran Ada, 1844'de beynin düşünceye nasıl yol açtığını ve sinirlerin duyguları nasıl yarattığına dair matematiksel bir model oluşturma isteğinden söz etti. Bu isteği, girişimlerine rağmen gerçekleşmedi. 1851'de rahim kanserine yakalanan Ada, iki yıl sonra vefat etti. 36 yaşındaydı ve erkekler arasında yeteneğini gösterememesi büyük kayıptı. Ölümünden 100 yıl sonra, 1953'te, makine hakkındaki notları değer gördü. Bilgisayar tarafından işlenmek üzere yazılan ilk algoritmayı içeren notları, ona “dünyanın ilk bilgisayar programcısı” unvanını kazandırdı.