Güneş Sistemi’ndeki en küçük cüce gezegen
ESO’nun Çok Büyük Teleskopu (VLT) üzerindeki SPHERE aygıtını kullanan gökbilimciler Hygiea asteroidinin bir cüce gezegen olarak sınıflandırabileceğini ortaya çıkardı.

Oluşturma Tarihi: 2020-03-08 13:56:57

Güncelleme Tarihi: 2020-03-08 13:56:57

VLT gözlemleriyle elde edilen cüce gezegen Hygiea

ESO'nun Çok Büyük Teleskopu (VLT) üzerindeki SPHERE aygıtını kullanan gökbilimciler Hygiea asteroidinin bir cüce gezegen olarak sınıflandırabileceğini ortaya çıkardı.

Yani Güneş Sistemi'ndeki en küçük cüce gezegen Hygiea oldu. Nesne büyüklük açısından asteroid kuşağında Ceres, Vesta ve Pallas'tan sonra dördüncü sırada yer alıyor.

Gökbilimciler ilk kez Hygiea'nın yüzeyini yeteri kadar yüksek çözünürlükte gözleyerek şeklini ve boyutlarını belirleyebildiler. Nesnenin küresel olduğu bulunduğu için, Güneş Sistemi'ndeki en küçük cüce gezegen tacını Ceres'ten alabileceği düşünülüyor.

Ana asteroid kuşağında bir nesne olarak Hygiea  cüce gezegen olarak sınıflandırılmak üzere dört gerekçeden üçünü doğrudan karşılıyor: Güneş çevresinde dolanıyor, herhangi bir gezegene bağlı (uydu) değil ve bir gezegene göre yörüngesi üzerindki yakın çevresi temizlenmiş değil.

Son gereklilik gereğince kendi kütle çekimi altında kabaca küresel bir şekle sahip olması için yeteri kadar kütlesi bulunuyor. Bunlar şimdiye kadar VLT gözlemlerinin Hygiea hakkında ortaya çıkardığı bilgiler.

“Dünyadaki en güçlü görüntüleme sistemlerinden biri olan VLT üzerindeki SPHERE aygıtının eşsiz yetenekleri sayesinde, Hygiea'nın şeklini ortaya çıkarabildik, ki sonuçlara göre neredeyse küresel görünüyor,” diyor Fransa, Marsilya Astrofizik Laboratuvarı'ndan baş araştırmacı Pierre Vernazza. “Elde edilen görüntülere göre Hygiea, Güneş Sistemi'nde şimdiye kadarki en küçük olacak şekilde,  bir cüce gezegen olarak tekrardan sınıflandırılabilir.”

ÇAPI 430 KM CİVARINDA

Ekip ayrıca SPHERE gözlemlerini Hygiea'nın boyutlarını sınırlamak için de kullandı ve sonuçta çapı 430 km'den biraz fazlaca bulundu. Cüce gezegenlerin en ünlüsü olan Pluto'nun çapı neredeyse 2400 km iken, Ceres'in ki 950 km civarındadır.

 

Gözlemler ayrıca şaşırtıcı bir şekilde Hygiea'nın yüzeyinde bilim insanlarının beklediği üzere yeterince büyük çarpma krateri olmadığını ortaya çıkardı ve ekibin bulguları bugün Nature Astronomy dergisinde yayımlandı.

Hygiea, her biri aynı nesneden gelen 7000'e yakın üyeden oluşan en büyük asteroid ailelerinden birinin ana üyesidir. Gökbilimciler çok sayıda üyeden oluşan bu ailenin oluşumuna yol açan olayın Hygiea üzerinde büyük ve derin bir iz bırakmış olmasını bekliyor.

Hygiea Vesta ve Ceres'in boyutları

“Sonuçlar oldukça şaşırtıcı oldu çünkü Vesta'da olduğu gibi geniş çarpma kraterlerinin yer aldığı bölgelerin varlığını bekliyorduk,” diyor Vernazza. Gökbilimciler Hygiea'nın yüzeyinin % 95'ini gözlemiş olsalar da, belirgin iki krater tespiti yapabildiler.

“Bu kraterlerden ikisi de Hygiea asteroid ailesini oluşturabilecek 100 km-boyutlu bir nesnenin çarpması sonucu oluşamazlar. Oldukça küçük boyuttalar,” diye açıklıyor Çek Cumhuriyeti, Prag Charles Üniversitesi Gökbilim Enstitüsü'nden eş-yazar Miroslav Brož. Ekip çalışmayı bir adım daha ileriye taşıdı.

Sayısal simülasyonuları kullanarak Hygiea'nın küresel şeklini ve geniş ailesini oluşturabilecek şeyin çapı 75 ila 150 km arasında olan bir nesne ile doğrudan büyük bir çarpışma ile oluşabileceği sonucuna ulaştılar. Simulasyon sonuçlarına göre ana nesneyi paramparça eden böyle şiddetli bir çarpışma 2 milyar yıl önce gerçekleşmiş olabilir.

Geride kalan parçalar tekrar bir araya geldiğinde Hygiea'nın yuvarlak şeklini ve binlerce yoldaş asteroidi meydana getirmiş oldu. “Son 3-4 milyar yıl içinde astreoid kuşağında iki büyük nesne arasındaki bu tür bir çarpışma oldukça eşsiz bir olay,” diyor çalışmaya katılan doktora öğrencisi Charles Üniversitesi Gökbilim Enstitüsü'nden Pavel Ševeček. Asteroidleri ayrıntılı bir şekilde araştırmak sadece sayısal hesaplamalardaki gelişmeler sayesinde değil, aynı zamanda daha güçlü teleskoplar sayesinde de mümkün olabildi.

“VLT ve SPHERE gibi yeni nesil uyarlamalı-optik aygıtları sayesinde, artık ana kuşak asteroidlerini hiç olmadığı kadar netlikte görüntüleyerek, Yer-konuşlu ve gezegenler arası görev gözlemleri arasındaki boşluğu kapatıyoruz,” diyor son olarak Vernazza. Bu araştırma Nature Astronomy dergisinde 28 Ekim'de yayınlandı.

Kaynak: https://www.gercekbilim.com