Intel'in kurucusu öldü
Intel'i gerçek bir işlemci devine dönüştüren efsane isim Grove hayatını kaybetti.

Oluşturma Tarihi: 2016-03-23 10:43:59

Güncelleme Tarihi: 2016-03-23 10:43:59

Chip'te yer alan habere göre: Intel'in Pazartesi akşamüstü yaptığı açıklamaya göre, Intel ortak kurucusu ve eski baş yönetici Andy Grove, 79 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Intel'i Gordon Moore ve Robert Noyce ile beraber kuran Grove'un iki kızı ve sekiz torunu bulunuyor. Intel, Grove'un ölüm sebebini açıklamış değil ancak 2008 yılındaki bir Forbes profilinde Grove'un Parkinson hastalığına sahip olduğu belirtilmekteydi ve geçen yıllar içerisinde bir de prostat kanseri teşhisi koyulmuştu.

Grove, 1956 yılında Macaristan'dan ABD'ye göç etmiş ve Naziler tarafından ele geçirilmekten kıl payı kurtulmuştu. New York Şehir Koleji'nde kimya mühendisliği bölümünü bitiren Grove, daha sonra da University of California, Berkeley'de doktorasını tamamlamıştı. Moore Kanunu ile ünlü olan Gordon Moore tarafından Fairchild'da işe alınan Grove, bu firmayı terk ederek Moore ve Noyce ile beraber Intel'i kurmuştu.

Grove, 1979 yılında Intel'de başkanlık yapmaya başladı ve 1987 yılında da baş yönetici koltuğuna yükselmişti. Intel'in yükselişi ve tanınan bir şirket haline dönüşmesi sürecini takip eden Grove, Intel'in DRAM iş alanını, daha sonra Intel adı ile neredeyse eş anlamlı bir hale gelen mikro-işlemciler için ortadan kaldırmıştı.

Özellikle belirtmek gerekirse, Intel'in yükselişi 386 mikro işlemcisi ile başladı ve Pentium ile beraber hızlandı. Firmanın "Intel Inside" sloganını kullanmaya başladığı sırada da CEO koltuğunda oturan Grove, Cyrix ve Via Technologies gibi rakip firmaların marketten düşmesi ile beraber firmanın liderlik konumuna yükselişi sırasında yöneticiliğine devam etmekteydi. Grove, 1997 yılında Intel'den ayrıldıktan sonra da firma için özel danışmanlık yapmaya devam etti.

Ayrıca Grove, zamanında oldukça popüler olan "Only The Paranoid Survive (Sadece Paranoyaklar Hayatta Kalır)" adlı iş kitabını yazmıştı ve yanlış soruları sorduğunu düşündüğü habercilere de meydan okumaktan kaçınmıyordu.