Bilişim Zirvesi'20; kanaat önderlerinin, teknoloji ve bilişim sektörü paydaşlarının, akademisyenlerin, iş ve kamu dünyası yöneticileri ile sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla yapıldı.
‘Kuantum Teknolojisi'ni ve getireceği yeniliklerin her açıdan ele alındığı Bilişim Zirvesi'nin açılış programında; ilgili bakanlık ve kurul temsilcilerinin yanı sıra dünyadan konusunun uzmanı birçok isim ve iş dünyası, Kuantum Teknolojisi özelinde gelecek senaryoları ile öngörülerini paylaştı. Kamu temsilcileri konuşmalarında, kuantum teknolojisinin her alana katacağı hıza, bugünden harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çekerken, kuantum teknolojisinin barındırdığı yetenekler ile ortaya çıkabilecek risklere vurgu yapıp, hayatımızdaki şifre sisteminin baştan aşağıda değişeceğini belirtti. Konuşmacılar, yaşanan COVID-19 salgınının teknolojinin değişim hızına değindi.
Bu nedenle "KUANTUM YOLCULUĞU" teması ile gerçekleşen Bilişim Zirvesi'20'de, bilim çevrelerinin hararetli tartışmalarına yol açan, ülkelerin rekabette yeni bir güç olarak hazırlıklarını sürdürdükleri, gelecek 30 yıla şekil verecek “Kuantum Teknolojisi”, her açıdan ele alındı. Dell Technologies, SAP, Turkcell, Fortinet, ICANN, Papara ve Trendyol gibi markaların sponsorluğu ile ilk kez dijital ortamda düzenlenen zirve, 25 Kasım Çarşamba günü www.bilisimzirvesi20.com adresinden herkesin ücretsiz katılımına açık olarak tüm gün devam etti.
İş artışına katkı saglayacak
Bilişim Zirvesi'20'nin açılış programında ülkemizi bekleyen dijital geleceği tanımlayan T.C. Cumhurbaşkanlığı, Dijital Dönüşüm Ofis Başkanı Dr. Ali Taha Koç “Dijital Gelecek” başlıklı konuşmasında şu bilgileri paylaştı.
“30 ton ağırlığındaki ilk bilgisayardan bugünün bilgisayarlarına geldiğimizde, değişimin hızının ne denli müthiş olduğunu görmekteyiz. Bugün de kutantum teknoloji ile gelecekte neler olacağını hayal bile edemiyoruz. 1950 yıllarında ortaya çıkan Kuantum kavramı, yeni bir kavram ve teknoloji arayışı ile karşımıza çıkıyor. Bu arayış, sağlıktan eğitime, finanstan edüstriye kadar tüm alanlarda nesnelerin interneti, büyük veri, yapay zeka, bulut bilişim ve robotik gibi alanlarda zirveye yolculuğunu sürdürüyor. Kuantum da bu listeye girmeye başladı. Geldiğimiz süreçte makineler düşünmekten daha fazlasını yapmaya başladı. Bu noktada sınırsız üretilen veriyi anlık olarak işleyebilecek yeni bir teknolojiye ihtiyaç duyuyoruz. Karşımıza çıkan bu yeni teknoloji Kuantum bilgisayarları, kuantum teknolojisi.
Yanında günümüzün en hızlı bilgisayarlarının abaküs gibi kaldığı kuantum kavramı ile hayatımız yeniden şekillenecek. Hem 1 hem de 0 değerini alabilen kübikler sayesinde, yüzyıllar sürecek zor problemlerin çözümü günler ya da saatler seviyesine inecek. Bu durum bankacılıkta, e-post hizmetlerinde, internet alışverişlerde kullandığımız şifreleme yöntemlerinin yeniden tanımlanmasına, bizlerin alıştığımız güvenli iletişim sistemlerinin sil baştan değişmesine neden olacak.
Aynı zamanda bu yeni teknolojileri kullanacak yeteneğe ihtiyacımız var. İşimizin geleceğinde otomasyon, yapay zeka ve dijital teknolojilerin yaratacağı ekonomik fayda neticesinde gelecek 10 yıl içerisinde Türkiye'de 3.1 milyon iş artışı yaşanacak. Bunu başarabilmek için yetkinlik dönüşü gerçekleştirmek gerekiyor.Ülkemiz dijital dönüşümün uluslararası endekslerinde büyük başarılara imza atıyor. Ülkemiz en son temmuz ayında yapılan E-devlet Gelişmişlik Endeksi'nde 193 ülke arasında çevrim içi hizmette 22. sıraya, e-katılım endeksinde 23. sıraya yükselmiştir. Avrupa Birliği 2020 e-devlet endeks çalışmalarında da 36 ülke arasında 4. sıradadır. Amacımız teknolojiyi kullanarak ilk 10 sırada yer almaktır. Verinin değere dönüşmesinde kullanılan önemli araçlardan birisi de yapay zeka. Önce veriyi üreteceğiz, sonra veriyi değere dönüştüreceğiz. Yapay zekada olmazsa olmazımız; Türkiye'nin verisinden değer üretebilmek, yerli ve milli yazılımlar geliştirerek topluma ve ekonomiye katkıda bulunabilmektir."