BBC'nin haberine göre: Bilim insanları yaptıkları incelemede kuyrukluyıldızın etrafını saran gaz bulutunda serbest oksijenin, su buharı, karbonmonoksit ve karbondioksitten sonraki en yaygın dördüncü gaz olduğunu gördü.
Nature dergisinde yayımlanan çalışmada, keşfin, gezegenler oluşurken oksijenin diğer elementlerle tepkimeye girdiğini düşünen bilim insanları için tam bir sürpriz olduğu ve Güneş Sistemi'nin nasıl oluştuğuna ilişkin mevcut görüşlerin yanlış olabileceğine işaret ettiği belirtildi.
Bern Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kathrin Altwegg, ekibin oksijen moleküllerini ortaya koyan veriyi ilk kez gördüğünde sonucun hatalı olduğunu düşündüğünü söyledi.
'OKSİJEN ORAYA NASIL GELDİ?'
Altwegg, şaşkınlıklarının nedeninin, oksijenin kendi özgün formunda kalmak yerine bileşenler oluşturmak için diğer elementlerle kolaylıkla reaksiyona girmesi olduğunu belirtirken, "Asıl soru, oksijenin oraya nasıl geldiği" dedi.
Güneş Sistemi çevresinde gezegenler ve kuyrukluyıldızların nasıl oluştuğuna dair mevcut teorilerin büyük bölümünde, sonrasında diğer elementlerle tepkimeye giren donmuş oksijeni çözen şiddetli bir sürecin yaşandığı ileri sürülüyor.
ESA'ya ait güneş enerjisiyle çalışan Philae isimli modül, 12 Kasım 2014'te "67P Churyumov-Gerasimenko" adlı kuyruklu yıldıza inmişti. Bir kuyruklu yıldıza ulaşan ilk uzay modülü özelliği taşıyan Philae'nin 67P'nin yüzeyine inişi 7 saati bulmuş, modül pili bitmeden önce 60 saat çalışabilmişti.
Pillerinin tükenmesinin ardından 15 Kasım 2014'te girdiği uyku modundan haziran ayında çıkan Philae, kuyruklu yıldızın yüzeyinden organik moleküller toplamış ve Dünya'ya bilgiler göndermeyi başarmıştı.