Gün geçtikçe önemini artıran dijital teknoloji alanında Çinli ve ABD'li birkaç şirketin dijital alanın büyük bir kısmını kontrol eder hale gelmesi, son yıllarda bütün dünyada "dijital sömürgecilik" kavramını ön plana çıkardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dijital alanda kendini iyiden iyiye hissettiren eşitsizliklere vurgu yaptığı "Bireyi bir isim veya numaradan ibaret gören dijitalleşmenin sonu faşizme çıkar. Dijitalleşme yoluyla yeni adaletsizliklerin, yeni haksızlıkların, yeni ötekileştirmelerin ortaya çıkmamasını temenni ediyoruz" açıklaması ile konu, Türkiye'de gündemin önemli maddeleri arasında girmişti.
- #WhatsAppSiliyoruz etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı
Dijital alanın daha adaletli hale getirilmesi gündemdeki yerini korurken WhatsApp, 4 Ocak'ta "Gizlilik İlkesi"ni güncellemiş ve onay için kullanıcılara 8 Şubat'a kadar süre vermişti. WhatsApp, yeni koşulların kabul edilmemesi durumunda uygulamanın kullanılamayacağını belirtmişti.
WhatsApp'ın güncellenen Gizlilik İlkesi'nde, "Bilgileriniz, yaşadığınız yerin dışında hizmetlerimizin sağlandığı, dünyanın başka herhangi bir ülkesine veya bölgesine aktarılabilir veya iletilebilir ya da buralarda saklanabilir ve işlenebilir." ifadesine yer verildi. Buna karşın WhatsApp'ın AB ülkelerindeki kullanıcılarına yönelik farklı bir Gizlilik İlkesi bulunuyor.
Diğer ülkelerdeki kullanıcılar "onay dayatmasıyla" karşılaşırken, AB ülkelerindeki kullanıcılara yönelik Gizlilik İlkesi'nin veri aktarım ve işleme kısmında ise şunlar yer alıyor:
"Üçüncü ülkelere aktarımlar için Avrupa Komisyonu tarafından onaylanan standart sözleşme maddelerini kullanıyoruz veya Avrupa Komisyonu'nun, üçüncü bir ülkeyi, bölgeyi veya o üçüncü ülke içindeki belirlenmiş bir veya daha fazla sektörün uygun bir koruma seviyesi sağladığını tanımak suretiyle aldığı belirli ülkeler hakkındaki yeterlilik/uygunluk kararlarını dayanak alıyoruz veya geçerli oldukları üzere yürürlükteki veri koruma yasaları kapsamında sağlanan eş değer mekanizmaları kullanıyoruz."
WhatsApp'ın "onay dayatmasıyla" karşılaşan Türkiye'deki kullanıcılar, sosyal medyada #WhatsAppSiliyoruz etiketiyle paylaşımlar yapmaya başladı. Bir günde 100 binden fazla paylaşım yapan Türkiye'deki kullanıcıların, yerli alternatiflere yöneldiği görüldü.
- "Vatandaşlarımızı yerli ve milli uygulamaları kullanmaya davet ediyoruz"
Çok sayıda mesajlaşma uygulaması bulunsa da uygulama mağazalarında BiP, Dedi, Signal ve Telegram'ın aralarında yer aldığı 4 platform Türkiye'de öne çıktı.
Turkcell çatısı altındaki BiP, sosyal medyada WhatsApp'a gösterilen tepkilerin ardından en çok indirilen 3 mesajlaşma uygulaması arasındaki yerini aldı. Türk mühendisleri tarafından geliştirilen uygulama ile metin mesajlaşmanın dışında sesli ve görüntülü görüşme, belge gönderip alma ve benzeri birçok işlem yapılabiliyor. Tüm iletişimin şifreli bir şekilde taşındığı BiP'in verileri, Turkcell'in Türkiye'deki veri merkezlerinde tutuluyor.
BiP'in kullanıcı sayısı son 24 saat içerisinde 1 milyon 124 bin kişi daha arttı. Dünya çapında 53 milyonun üzerinde indirilen BiP uygulaması, her geçen gün eklenen yeni özellikleriyle daha da gelişiyor.
Konu ile ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, açıklamasında, BiP ve Dedi'ye özel yer ayırdı. Veri mahremiyeti açısından AB ve diğer ülkeler ayrımının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Koç, "Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi'nde de belirttiğimiz gibi yabancı menşeli uygulamalar, veri güvenliğine yönelik önemli riskler içeriyor. Yabancı menşeli muadillerinden çok daha fazlası, BiP ve Dedi gibi milli ürünlerimizde var. Tüm vatandaşlarımızı yerli ve milli uygulamaları kullanmaya davet ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- Dedi; ücretsiz mesajlaşma, sesli ve görüntülü arama gibi birçok hizmet sunuyor
Bilgi Teknolojileri ve İnternet Güvenliği Derneği (BTİDER) tarafından geliştirilen yerli uygulama Dedi de kullanıcılarına ücretsiz olarak mesajlaşma, sesli ve görüntülü arama gibi birçok hizmet sunuyor. Tüm sesli ve görüntülü aramaların, dosya paylaşımlarının üst düzey güvenlik protokolleriyle uçtan uca şifrelendiği uygulama da son günlerde uygulama mağazalarında en çok indirilen uygulamalar arasına girdi. Açık kaynaklı bir yazılım üzerine temellendirilen Dedi'nin kaynakları herkes tarafından incelenebiliyor.
HAVELSAN tarafından geliştirilen dünyanın ilk ve tek beyaz kutu kriptografisine sahip güvenli iletişim ve anlık mesajlaşma programı HAVELSAN ileti de Türkiye'de önemli kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılmaya başlandı. Kurumsal kullanımlar için tasarlanan HAVELSAN ileti ürünü ile kurumların personeli kendi aralarında mesajlaşabilirken, güvenli sesli ve görüntülü görüşme gerçekleştirebiliyor, medya, doküman ve lokasyon paylaşabiliyor ve kurumsal gruplar aracılığıyla toplu görüşmeler yapabiliyor. İlk olarak HAVELSAN bünyesinde çalışanlar tarafından kullanılmaya başlanan ileti, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve Rekabet Kurumu personelinin de kullanımına sunuldu.
Uzmanlar, yerli alternatiflerin, verilerini Türkiye'de tutması nedeniyle diğer uygulamalara göre daha güvenilir olduğunu belirtiyor.
- WhatsApp'ın kurucu ortağı Signal'in geliştiricileri arasında
"Gizliliğe merhaba de" sloganıyla 2014 yılında kullanıma sunulan mesajlaşma servisi Signal, kullanıcıların WhatsApp'a karşılık tercih ettiği platformlardan biri olarak öne çıkıyor. 2019 yılından sonra daha fazla kullanıcı tarafından tercih edilmeye başlanan uygulama, ABD'de kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan "The Signal Foundation" ve Signal Messenger isimli şirket tarafından geliştirildi.
Anlık mesajlaşma programlarının sunduğu sesli, görüntülü görüşme gibi birçok özelliği bünyesinde barındıran açık kaynak kodlu program, ücretsiz olarak uygulama mağazalarında yer alıyor.
Tesla ve SpaceX Üst Yöneticisi Elon Musk'ın WhatsApp'a karşılık önerdiği "Signal", kullanıcı politikaları nedeniyle yoğun eleştiri alan Twitter'ın Üst Yöneticisi Jack Dorsey tarafından da kullanıcılara tavsiye ediliyor.
Öte yandan, Signal'in geliştiricilerinden olan The Signal Foundation'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı WhatsApp'ın kurucu ortaklarından olan ABD'li bilgisayar programcısı Brian Acton yapıyor. Acton, WhatsApp'ı satın alan Facebook'tan, uygulamaya yönelik görüş ayrılıklarından dolayı 2017 yılında ayrıldı ve Signal için çalışmalar yürütmeye başlattı.
- "Telegram, korsan içeriklerin merkezi haline geldi"
WhatsApp'ın uygulama mağazalarında güç kaybetmesiyle birlikte ilgi gören uygulamalardan biri de Telegram oldu.
Merkezi Londra'da bulunan uygulama, 2013 yılında Rus bilgisayar programcıları Pavel Durov ve Nikolai Durov isimli iki kardeş tarafından kuruldu.
Uçtan uca şifreleme özelliğiyle birçok özelliği bünyesinde barındıran uygulama, diğer mesajlaşma programlarından farklı olarak binlerce kişinin katılabildiği grupların oluşturulmasına imkan tanıyor. Açık kaynak kodlu uygulamanın kullanım şartlarında yasal olmayan amaçlarla kullanılamayacağı belirtiliyor. Ancak uzmanlar, uygulamanın korsan içeriklerin merkezi haline geldiğini, illegal veri paylaşımı yapanlar, yasa dışı faaliyetler yürütenler ve borsa manipülatörleri gibi kötü amaçlı kullanıcılar tarafından yoğun bir şekilde kullanıldığını aktarıyor.
400 milyondan fazla aktif kullanıcısı bulunan uygulama, Rusya tarafından 2018 yılında yasaları ihlal ettiği gerekçesiyle yasaklanmış, geçen yıl haziran ayında tekrar erişime açılmıştı. Aralarında Pakistan, İran ve Çin'in bulunduğu birçok ülke de Telegram'a yönelik engelleme kararı almıştı.