Yerli savaş uçağı üretilecek
Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. İsmail Demir, Türkiye’nin ‘yerli ve milli’ olarak yapacağı savaş çağını anlattı.

Oluşturma Tarihi: 2016-03-22 10:26:08

Güncelleme Tarihi: 2016-03-22 10:26:08

Star'dan Mustafa Kartoğlu'nun haberine göre:   Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. İsmail Demir, Türkiye'nin ‘yerli ve milli' olarak yapacağı geleceğin savaş uçağı projesi FX'i ve teknoloji destekçisi İngiliz BAE Systems'le yürütülen görüşmeleri anlattı:

F16'DAN DERS ALDIK

Hava Kuvvetleri'nin F16'lardan sonra kullanacağı bir uçağa ihtiyacımız vardı. F35'ler bombardıman uçağı, savaş uçağının yerini tutmuyor. F16'lar gibi hazır satın almayalım dedik. Çünkü F16'lardan bir ders aldık; uçaklara yeni bir silah eklemek, sistemlerine yeni bir görev yüklemek istediğinizde yapamıyorsunuz, üretici firma size bu izni istediği kadar veriyor ve siz razı olmak zorundasınız! Aslında şu an F35 projesinde de bundan dolayı kaygılıyız. Ayrıca F16'lar 2030'da emekli olacak. Bakım, onarım ve modernizasyon maliyetleri çok yüksek.

FX PROJESİ YERLİ VE MİLLİ

O yüzden ‘yerli ve milli' bir savaş uçağı projesi başlattık. Biz 2030'ların savaş uçağını üreteceğiz. Kim hangi teknik desteği vermek isterse ‘birlikte geliştirmeye' hazırız; hiçbir kısıtlama olmadan teknoloji paylaşımı ve geliştirmeye hazır olan gelsin dedik. İngiliz BAE Systems en iyi teklifi verdi, hazırlık çalışmalarına başladık.

ALMANYA VE İSVEÇ DE POTADA

Şu anda BAE Systems ve İngiltere hükümet yetkilileri ile ‘sözleşme öncesi çalışmalar' yapıyoruz. Bize ‘evet' dedikleri konuların ne kadar ‘evet' olduğunu göreceğiz. İhaleye Alman ve İsveç firmaları da katılmıştı. BAE Systems ile yürümezse, onlar yine potada olacak.

DEVLET DÜZEYİNDE GÖRÜŞME

Bu tür projeler stratejiktir, devletten devlete yapılacak işlerdir. Türkiye ‘kiminle uzun süreli yol yürüyebiliriz' diye bakıyor. Bu siyasi bir karar. O yüzden bu son görüşmemizde de İngiltere tarafında bakanlar, müsteşarlar vardı. Bu ‘devlet olarak bu işin arkasındayız' mesajıdır.

TÜRKİYE NE İSTİYOR

Maksimum bilgi, teknoloji transferi sağlayacak bir katılım istiyoruz. Bizden hiçbir teknolojik bilgi saklanmayacak. ‘Biz uçağı donattık, programları yükledik, alın kullanın' dönemi artık bitti. O programların tüm kodları bize açık olacak, istediğimiz değişikliği, geliştirmeyi yapabileceğiz, istediğimiz yeni silahı sisteme entegre edebileceğiz.

MÜHENDİS VE UZMAN DA YETİŞECEK

Bizim en önemli eksiğimiz, bizzat uçak yapımında bulunmuş uzman eksikliği. Bu okulla, doktorayla öğrenilmiyor. Bilimsel bilgi ve teknoloji üretimi ve transferi doktora düzeyinde sağlanıyor. Ancak fabrikaya girdiğinizde ‘uzman'a ihtiyacınız var. Bu nedenle BAE Systems'ten şunu istiyoruz: Uçağın aerodinamik tasarımında, gövde ve motor imalatında, iç elektrifikasyon ve elektronik donanımında, savaş ve iletişim sistemlerinde, tüm yazılımlarında, uçuş testlerinde Türk uzmanlar, mühendisler ve bilim adamları da görev yapacak, öğrenecekler.

2023'TE UÇUŞ GERÇEKLEŞECEK

Uçağın tasarımı ve gelecekte üretimi Türkiye'de yapılacak; BAE Systems bütün aşamalarda deneyimini ve teknolojisini aktaracak. İlk faz 2019 sonunda tamamlanacak. Uçağın aerodinamik tasarımı, elektrik ve elektronik iç donanımı; uçuş, silah ve iletişim sistemleri ile imalat bilgilerine ilişkin tüm hesaplamaların yüzde 80'i bitmiş olacak. Bu süreçte Türk mühendis, yazılımcı ve uzmanları da bütün bu aşamaları öğrenmiş olacaklar. 2023'te ilk prototip ortaya çıkacak. Rüzgar tünelini de Türkiye'de yapacağız. İngiltere'deki devlet tesislerini ve özel tesisleri de ‘kısıtsız' kullanacağız.

İNGİLTERE'NİN DE İHTİYACI VAR

İngiltere'nin de gelecek nesil bir savaş uçağına ihtiyacı var. Şu an geliştirdikleri Eurofighter Typhoon uçağı 2030'da emekli olacaktı, 2040'a uzattılar. Ancak 2020'den sonra modernize edilmesi gerekecek. İşte FX'i yaparsak, onun tüm sistemlerini Typhoon'da kullanabilecekler.

İHRACAT LİSANSI ENGEL OLMAMALI

İngiltere'nin ‘ihracat lisansı' en önemli konu. ‘Böyle başlayalım, kervan yolda düzülür' yaklaşımını kabul etmiyoruz. ‘Hiçbir kısıtlama olmayacak' sözünü duymak istiyoruz, ihracat lisansları dahil. Bir noktada bazı bilgileri paylaşmak istemeyebilirler, biz de orada bırakırız. En son ‘minimum kısıtlama' dediler, kabul etmedik. Sıfır kısıtlamayı kabul ederlerse olur, etmezlerse diğer şirketlerle konuşuruz; olmadı kendimiz yaparız.

ZARAR RİSKİNİ KALDIRAN SÜREÇ YÖNETİMİ

FX projesinin maliyeti tahmini 6-7 milyar dolar. Ancak bu tip projelerde süreç içinde maliyetler çok artabiliyor. Örneğin ABD'nin F-35'te hesabı çok şaştı ve 50 milyar dolara çıktı. Biz böyle bir riske giremeyiz. Bir aşamada işler tıkanır ve yola devam edemezsek, hem harcadığımızın bir karşılığını almış olacağız, hem de bütün maliyeti riske atmamış olacağız.

TEKNOLOJİDEN ÖNCE İNANÇ VE YÜREK LAZIM

Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. İsmail Demir “Savunma sanayiinde de önümüzde yerli ve milli İHA'ları geliştiren Baykar örneği var. Baykar bu yola çıktığında ‘yapamaz' denilmişti. Ama tüm oynar parçaların motorları da dahil yüzde yüz yerli İHA'yı yapmayı başardı. Yazılım mühendisliğini yapan şirket ortağı Selçuk Bayraktar, ilk İHA'yı bize teslim etmeden önce Batman'daki üste üç ay hangarda yatıp kalktı. Tüm testleri kendisi yaptı ve bize teslim ettiler. Bu İHA'lardan 6'sı havada görev başında. 6'sı da yakında teslim edilecek” dedi. Demir “Silahlı İHA'yı da yaptılar, bomba ve füze testlerinde hedefleri başarıyla vurdu. Onların da teslimi bir iki aya kadar yapılır. Şimdi üzerinde ‘yerli kamera' olanı geliştiriyoruz. Aselsan, titreşime duyarlı, yüksek çözünürlüklü kamera için çalışıyor. 25 yıl önce uçak tasarımı ve teknolojisine girmiş olsaydık, bugün başını gözünü yara yara da olsa bir yere gelmiş olurduk. En azından uçak yapabilen bir ekibimiz olurdu. Gelecek 30-50 yılın teknolojisi de bugün geliştiriliyor. Ve bu sürecin içinde olmazsak geleceği de kaybederiz. Bu insanları sadece maddi tatminle yüreklendiremezsiniz, bir milli hedefle manevi tatmin sağlayabiliriz. Üç ayını hangarda yatıp kalkarak geçiren genç bir mühendis bunu para için yapmıyor” diye konuştu.