OSTİM'de faaliyetlerini sürdüren söz konusu firmanın kurucu ortağı Veysel Ersun Nasırlıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketi 2002 yılında 3 ortak olarak kurduklarını anlattı.
Nasırlıoğlu, ABD menşeli biyopsi iğnelerinin satışını yaptıklarını belirterek, daha sonra ürünü kendi imkanlarıyla üretmeye karar verdiklerini söyledi. 2008 yılından itibaren biyopsi iğnelerini üretme çalışmalarına başladıklarını dile getiren Nasırlıoğlu, "Daha sonraki dönemde ürünün kullanılabilirliği ve eksiklikleri konusunda hekimlerin görüşlerini aldık. 2010 yılından itibaren piyasaya çıkarmaya başladık, 2011 yılında da ilk ihracatımızı İran'a gerçekleştirdik." dedi.
Aralarında Fransa, Hollanda, İtalya, İspanya, Polonya ve Yunanistan gibi Avrupa ülkelerinin de bulunduğu 45 ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Nasırlıoğlu, ABD pazarına girme konusunda da çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.
"İTHALATA ENGEL OLUYORUZ"
Nasırlıoğlu, yaptıkları üretimle, ithal ürünler karşısında fiyat avantajı sağladıklarına işaret ederek, "Bizim için yerli üretimin en güzel yanı, ihracat yapmamızın yanında ithal ürünlerin ülkemize girmesine de engel olması." değerlendirmesinde bulundu.
Yerli ürün ihracatının şirketin büyümesi açsından önemine değinen Nasırlıoğlu, "İhracat yapmak firmanın büyümesi anlamında çok ciddi geri dönüşler sağlıyor. İhracatın en güzel yanlarından biri ödemelerin çok daha düzenli ve kısa vadelerde olması. Bu da bizim gibi firmaların yeni ürün üretmesi açısından çok önemli." diye konuştu.
Nasırlıoğlu, küresel pazarda sağlık sektörü alanındaki rekabet koşullarının çok zor olduğunu dile getirdi.
Firma olarak yaklaşık 35 farklı ürün geliştirdiklerini belirten Nasırlıoğlu, gelecek dönemde özellikle ana üretim alanları olan biyopsi iğnesinde yerlilik oranını yüzde 80 düzeyine çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.
Nasırlıoğlu, özellikle üretici firmalara destek verilmesi gerektiğinin altını çizerek, Türk Eximbank'ın önemli kredi imkanları sağlamasına karşın vadelerin kısa olduğunu ifade etti. Nasırlıoğlu, bu anlamda kamu kesiminin uzun vadeli, düşük faizli ya da faizsiz kredi olanakları oluşturması gerektiğini sözlerine ekledi.