Haber Merkezi / TIMETURK
650 Numaralı Esir- Bagram'ın Gri Leydi'si
Yvonne Ridley*
Şefi J. Edgar Hoover'ın Mary adını tercih eden bir travesti olduğu ortaya çıkınca FBI güvenilirliğinin önemli bir kısmını kaybetmişti.
Bazıları, altında hizmet verdiği başkanlardan bile daha güçlü olduğunu söylediği Amerika'nın bu muhtemel en erkin adamı, kirli oyunlar kampanyalarının yaratıcısıydı ve diğerleri hakkındaki birçok pisliği de kendi dosyalarında saklayan kişiydi.
Hoover'ın andıçlarına bağışıklığa sahip tek oyuncular, onun özel hayatıyla ilgili sırlara vakıf kişilerdi yani Mafya'ydı. Hoover'ın seks hayatına ait bilgileri ele geçiren Mafya patronları yıllar boyunca bunu FBI'yi kendilerinden uzakta tutmak için kullandı. Bu olmasaydı, bildiğimiz kadarıyla Mafya Amerika'da asla var olamazdı.
1972 Mayıs'ında Hoover, Adalet Bakanlığı'yla 50'nci yıldönümüne yaklaşırken FBI'ın kurduğu kendi prensipleri ve standartları üzerinde devam eden bir organizasyon olmasıyla övünüyordu. Tabii şimdi biliyoruz ki Hoover'ın yani Mary?in standartlarının ne olduğunu.
Hoover kadın kılığında atıldıktan sonra FBI hiçbir zaman eski gücüne ve saygınlığına kavuşamadı. Başkan Richord Nixon yani Tricky Dicky'i düşüren Watergate Oyunu'nda yakalandıktan sonra istifa eden Oyuncu Yönetmen L. Patrick Gray gibi izlenecek başka skandallar da oldu.
Özgürlük ve demokrasi üzerine bir kurum olmak yerine FBI, yalanların ve hilekârlıkların üretildiği bir fabrikaya dönüştü.
Bu kısa tarih dersinin nedeni FBI?ın daha iyi anlaşılması içindir.
Kadın giysisi giyenler, yalancılar ve dolandırıcılardan açık şekilde görülebileceği gibi, Dr. Afiyet Sıddıki'nin Afganistan'ın valinin ofisinin önünde 12 yaşındaki oğluyla beraber 'kolay ele geçer' bir şekilde bulunması haberleriyle FBI şimdilerde fantezi diyarlarına göçtü.
FBI'ya göre, 'patlayıcı malzeme yapımının tarifiyle ilgili sayısız doküman, Anarşist'in Cephaneliği'nden alıntılarla birlikte, Birleşik Devletler'de New York şehri dahil çeşitli yerlerin tarifi'ne sahipti. Bilirsiniz bir kadın teröristin çantasında taşıyacağı sıradan şeyler işte!
Bu hikâyeyi uyduran fanteziciler aynı zamanda Dr. Sıddıki'yi üzerlerindeki Hoover'ın eski kırmızı elbisesine de sokmuş olabilirler.
Bildiğimiz ise onun vurulmuş olduğu ve yaralandığı. Geçen gece New York'a iade edildi ve Hoover'ın Mary olarak boy gösterdiği gece kulübünün yer aldığı yolun aşağındaki Manhattan?daki bir hapishanede tutuluyor.
Amerikalı bir subayı kasıtlı öldürmeye teşebbüs ve saldırmayla suçlanıyor. Gerçekten FBI hepimizi aptal ve enayi mi sanıyor?
Sitelerine göre uzun yıllardır FBI tarafından terörizmle ilgili olarak aranan Dr. Afiyet Sıddıki, güvenliksiz olarak tutulduğu odaya bilmeden giren iki FBI özel ajanına, bir ABD Ordusu kıdemli başçavuşa, bir yüzbaşıya ve askeri tercümanlara ateş etmekle suçlanıyor.
İki el ateş etmiş, ama hiç kimseyi vuramamış, yetkililerin dediği bu. Kıdemli başçavuş ateşe silahla karşılık vermiş ve Sıddıki?yi en az bir kere vurmuş. Bilincini yitirmeden önce subaylarla boğuştuğunu söyleyen yetkililer onun tıbbi yardım aldığını da ekliyorlar.
Ateş etmelerden bir gün önce, Afgan polisi Sıddıki'yi, bomba yapım tarifleri, 'Anarşistin Cephaneliği'nden alıntılar, ABD?de yerlerle ilgili tariflerin yer aldığı kâğıtlar ve kavanozlarda ve şişelere konmuş maddelerle bulmasından sonra, Gazne?deki valilik binalarının önünde yakalamış.
Tüm bunlar, İslamabad'ta 650 Numaralı Esir, Bagram'ın Gri Leydi'sinin salıverilmesiyle ilgili ABD'ye yaptığım basın açıklamasından iki hafta sonra gerçekleşti.
Tesadüf mü? Belki, ancak eğer FBI Amerikan medyasına dağıttıkları öküz saçmalıklarına inanacağımızı sanıyorlarsa gerçekten gidip hayal dünyasında (La La Land-Los Angeles) yaşasınlar.
Gelin davanın kesin gerçeklerine bakalım.
Dr. Sıddıki, Amerika'da eğitim görmüş 36 yaşında bir nöroloji bilim insanıdır. 2003'ten beri Sıddiki'nin nerede olduğu faraziye kaynağı olmuştur. Uluslararası Af Örgütü?ne göre, Sıddıki ve üç küçük çocuğu Pakistan'ın Karaçi kentinde 2003 Mart?ında tutuklandığı rapor edilmiştir. Yani FBI'nın onun yeriyle ilgili bilgi isteği alarmından sonra.
Birçok rapor Sıddıki'nin Karaçi'de tutuklanmasının ardından ABD gözetimi altında olduğunu bildiriyor. Avukat Ashcroft ve FBI Direktörü Robert Mueller, Sıddıki'yi uzun süredir aranan el-Kaide üyeleri arasında ancak 2004 Mayıs?ında teşhis edebilmişler.
Sıddıki için insan hakları grubu ve avukatı Elaine Whitfield Sharp, onun 2003'ten beri gizlice gözaltında tutulduğunu söylüyor. Bu sürenin büyük bir kısmı da Afganistan'daki Bagram Hava Üssü'nde geçmiş.
Dünkü telefon röportajında Sharp, 'Afiyet'in kaybolduğundan beri gözaltında olduğuna inanıyoruz? ve 'Afiyet'in Afganistan?da ortaya çıkışının tesadüf olduğuna inanmıyoruz? diyor.
Amerikan askeri ve istihbarat yetkilileri Sıddıki'nin geçen ay Afganistan?da ortaya çıktığını ve yakalandığı güne kadar son 5 yıldır Pakistan'da olduğunu iddia ediyorlar.
O ve 12 yaşındaki oğlu 17 Haziran'da Afganistan Gazne'de yakalandı. Amerikan yetkilileri Sıddıki'yi Gazne valisinin evini bombalamaya çalışmakla suçluyorlar.
Bu saçmalığı yutmayanlardan biri de İngiliz uluslararası insan hakları örgütü CagePrisoners'ın kıdemli araştırmacısı Asım Kureyşi. Açıklamasından aynen:
'Bu kabulün ışığında FBI ve Pakistan hükümetinin cevaplamak zorunda olduğu birçok soru vardır. Neden FBI, onun Afganistan'da tutuklu olduğunu bilirken arıyor numarası yapıyordu? Afiyet, gerçekten de Bagram mahpuslarının çığlıklarını duyduğu 650 Numaralı esir miydi?
Afiyet Sıddıki özel hayatında hiçbiri el-Kaide'yle ilgili olmayan birçok sorunla uğraşan bir kadındı. ABD?nin organizasyon için ajan olarak çalıştığını iddia ettiği tüm o yıllarda aslında kendisi kocasının elleriyle aile içi şiddete maruz kalan bir kurbandı. Bostan'daki cemiyet üyeleri onu, bırakın bir terör örgütüne katılmasını, herhangi bir şiddet göstermekten uzak biri olarak tanımlıyorlar.
Uluslararası baskıların ve 5 yıl gözaltı ve işkencenin ardından gelen FBI'nin bu ifşasını memnuniyetle karşılıyoruz. Sıddıki davası Pakistan'daki kaybolmaları problemlerinin en trajik emsalidir. Sıddıki'nin Afganistan'da gözaltında olduğunun FBI tarafından kabulü, Pakistan ve ABD hükümetleri tarafından cevaplanması gereken önemli sorular doğurmaktadır. Sıddıki işlediği eğer bir suç varsa yargılanması için Pakistan'a geri iade edilmeli ya da çocuklarıyla beraber salıverilmelidir?
CagePrisoners, Afiyet Sıddıki için son üç yıldır kampanya yürütüyor. 2003 Mart?ında Karaçi?de 3 çocuğuyla beraber kaybolmasından beri, FBI sürekli olarak onun tutuklanması ve onların gözaltında olduğuyla ilgili raporları reddediyor.
Cage Prisoner?sın patronu olmaktan gururluyum. Bu fiyaskonun ortaya çıkmasından 2 haftadan daha az süre önce, Hukukun Üstünlüğünden Yoksunluk adlı bir raporu İmran Han tarafından organize edilen bir basın konferansında sunmak için Cageprisoners?in Direktörü Sağir Hüseyin'le beraber Pakistan'a gittim.
Pakistan medyasındaki arkadaşlarımdan 650 Numaralı Esir'in kimliğini açıklaması ve Afiyet Sıddıki'nin serbest bırakılması için ABD üzerine baskı kurmalarını istediğimde, basın konferansı uluslararası bir öfke fırtınası doğurdu.
Dr. Afiyet Sıddıki ya da 650 Numaralı Esir'le ilgili her bilgiyi reddeden Pentagon?dan Yarbay Mark Wright'la özel olarak konuştum.
Şimdi Yarbay Wright'in bir dakika bile yalan söylediğine inanmıyorum. Aslıda ona ben Afganistan (FBI)'da konuştuğu kişilerin yalan söylemiş olabileceğini söyledim. Ondan gerçeklere ulaştığında beni geri aramasını istedim.
*Yvonne Ridley, 2001'de Londra Sunday Express için gittiği bir haberde Taliban tarafından yakalanan ünlü bir İngiliz gazetecidir. Müslüman olmasının ardından İran merkezli 24 saat İngilizce yayın yapan Press TV'de gündemdeki konuları tartıştığı Ajanda adlı bir program sunmaktadır.
İlgili haberlerimiz için tıklayın:
'650 no'lu' Esir'in çığlıkları
650 Numaralı Esir 5 yıl sonra mahkemede
** Çeviri: Oğuz ESER