TEŞEKKÜR KONUŞMASI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Kardeş kavgasının olmadığı, çocukların yatağa aç girmediği, barışın, huzurun, onurun olduğu bir ülke için yola çıktık. Yolculuğumuz devam edecek'' dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilen 34. Olağan Kurultayında 1164 delegenin oyunu alarak yeniden genel başkanlığa seçilmesinin ardından bir teşekkür konuşması yaptı.
Sanatçı Onur Akın'la sahneye gelen ve Akın'ın, ''Bir ıslık da sen çal'' şarkısı eşliğinde salonda bulunanları selamlayan Kılıçdaroğlu, değişim, dönüşüm, aydınlık bir Türkiye için, hiç kimseyi ötekileştirmemek, herkesi kucaklayarak, baştacı ederek, Türkiye'yi yaşanabilir bir ülke yapmak adına yola çıktıklarını belirterek, şunları söyledi:
''Kardeş kavgasının olmadığı, çocukların yatağa aç girmediği, barışın, huzurun, onurun olduğu bir ülke için yola çıktık. Yolculuğumuz devam edecek. Bu süreçte destek, gönül veren, el veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Hepinize yürekten muhabbetlerimi sunuyorum.''
Kılıçdaroğlu'nun teşekkür konuşmasının ardından kurultayın birinci gün çalışmaları tamamlandı. Kurultay Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeliklerine seçim yapmak üzere yarın sabah 08.30'da yeniden toplanacak.
FOTOĞRAFLAR İÇİN - TIKLAYINIZ
TEK ADAY OLARAK GİRDİ
Kurultayda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bin 111 delegenin imzalı önergesiyle Genel Başkanlık seçimine tek aday olarak girdi.
Delegeler, kurulan 24 sandıkta oy kullanmaya başladı.
CHP'nin eski genel başkanı, Antalya Milletvekili Deniz Baykal da oy verme işleminin başlamasının hemen ardından salona gelerek, 2 numaralı sandıkta oyunu kullandı.
Kurultay delegeleri, yarın da 60 kişilik Parti Meclisi (PM) ve 15 kişilik Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeliklerini belirlemek için sandık başına gidecek.
PM ve YDK üyelikleri için başvurular, yarına kadar devam edecek.
KILIÇDAROĞLU, SANDIK BAŞINDA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 34. Olağan Kurultayı'nda, genel başkanlık seçimi için oyunu kullandı.
CHP 34. Olağan Kurultayı, Ankara Arena Spor Salonu'nda gerçekleştiriliyor. Yarın da devam edecek kurultayın ilk gününde genel başkanlık seçimi yapılıyor. Kurultay Başkanı Altan Öymen, delegeleri oy kullanırken dikkat edilmesi gerekenler konusunda uyardı.
Kılıçdaroğlu, sandık başında geçerek oyunu kullandı. Kılıçdaroğlu'nun oylamadan sonra bir açıklama yapması bekleniyor.
'Demokrasi ve Değişim Kurultayı' sloganıyla başlayan kurultay salonunda, "Demokrasiyi biz getirdik, biz yücelteceğiz", "Emperyalizm ve taşeronluğa hayır", "Milli irade hapsedilemez", "Değişimi ancak devrimciler yapar", "Kindar değil özgür gençlik", "Baskı ve zulüm düzeni CHP ile bitecek" yazılı afişler yer alıyor.
Salonda zaman zaman CHP'nin çalışmalarını anlatan videolar gösteriliyor. Partililer ise CHP bayraklarını sallayarak çalınan müziğe eşlik ediyor. Bazı partililer de Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından CHP Zonguldak milletvekili Mehmet Haberal'ın fotoğraflarını taşıyor. Ayrıca Kurultay'a eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Altan Öymen, Murat Karayalçın gibi isimler de katılıyor.
Kurultayın yapıldığı Ankara Arena Spor Salonu'na gelen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, partililerin yoğun ilgisi altında salondaki katılımcıları selamladı.
Kılıçdaroğlu: Sistemden beslenenler değişime karşı çıkar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sistemden beslenenler, değişimden memnun olmazlar. Sistemden beslenenler, değişime karşı çıkarlar. Tarihin her döneminde sistemden yana olanlar oradan beslenenler, hep değişime karşı çıkmışlardır'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen CHP 34. Olağan Kurultayı'nda, sosyal demokrasinin temelinde rant değil, insan olduğunu belirtti.
Sosyal demokratların toplumda var olan eşitsizlikleri, haksızlıkları ve mağduriyetleri gidermek için yola çıktıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, onun için ''sosyal demokrasinin temelinde değişim, değişim, değişim vardır'' dediklerini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, değişimin çağdaş uygarlık düzeyini yakalama ve aşma güdüsü olduğunu ifade ederek, Cumhuriyet Halk Partililer ve sosyal demokratlar açısından değişimin çağdaş uygarlığı yakalama olduğunu anlattı.
Eğer çağdaş uygarlığı yakalar, aşma azmi gösterilirse bundan halkın, ülkenin ve kurumların kazançlı çıkacağına işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Onun için bizim değişim anlayışımız Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği çağdaş uygarlık hedefidir. Değişimden herkes memnun olur mu? Cumhuriyet Halk Partililer değişimden memnun olurlar. Onların hedefi var. Çağdaş uygarlık. Ama değişimden bir toplumdaki her bireyin, her kurumun, her siyasi partinin memnun olmadığını da bilmeniz gerekiyor. Unutmayın sistemden beslenenler, değişimden memnun olmazlar. Sistemden beslenenler değişime karşı çıkarlar. Tarihin her döneminde sistemden yana olanlar oradan beslenenler, hep değişime karşı çıkmışlardır.''
-Değişim ve dönüşüm-
Kılıçdaroğlu, ilerlemeciler ve devrimcilerin, çağdaş uygarlık bağlamında değişimden yana olduğuna dikkati çekerek, CHP'nin köklerinde devrimci ruhu olduğu için değişimi ve dönüşümü her ortamda savunacaklarını söyledi.
Statükocuların değişime karşı olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Onlar bazen istikrar bozulmasın diye, kendi statükolarının devamı için çaba harcarlar. Ama biz ülkemizin, halkımızın çıkarları için, onların çıkarları üzerine inşa edilen bir değişim için yola çıktık ve yolumuzu sürdürmeye kararlıyız. Sosyal demokrasinin 3 temel özelliği vardır. Bir, sosyal demokrasi insan merkezlidir. İki, sosyal demokrasi evrenseldir. Üç, sosyal demokrasi katılımcılığı öngörür. İnsan merkezlidir. Çünkü insana onurlu bir gelecek vermek için yola çıkmıştır. Ona onurlu bir gelecek yanında özgürlüğü ve güvenliği veren bir partidir.
Cumhuriyet Halk Partililer laik, aydınlanmacı, idealleriyle evrenselliği benimsemişlerdir. Yolumuz budur, evrenselliğimiz budur. Laik, aydınlanmacı, idealleriyle evrenselliğidir. Bu bağlamda yola çıktık, bu bağlamda sürdüreceğiz kararlılıkla çalışmalarımızı. Katılımcılık, elbette ki demokrasi geliştikçe, özgürlükler geliştikçe, çok önemli bir süreç olarak önümüzdedir. Siyasal karar mekanizmalarını, siyasal karar süreçlerine, halkın daha fazla katılmasını sağlamak, Cumhuriyet Halk Partililer, sosyal demokratların temel hedefi, görevi ve amacıdır.''
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bilgi toplumu, entelektüellerin katkısıyla, çabalarıyla gelişir, serpilir. Ama maalesef entelektüellerin aşağılandığı, toplumda söz sahibi olmamaları için çaba harcandığı, hapislere atıldığı bir süreci yaşıyoruz'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen CHP 34. Olağan Kurultayı'nda, eskiden sosyal demokratların sadece adil ve halkça bölüşümden söz ettiklerini belirterek, kendilerinin ise işçisi, çiftçisi ve sanayicisiyle önce üretmeyi sonra halkça bölüşmeyi savunduklarını dile getirdi.
''Üreteceğiz ki toplum olarak zenginleşeceğiz'' diyen Kılıçdaroğlu, CHP olarak hiçbir zaman önceliklerinin yoksulluğu paylaşmak olmadığını, bundan sonra da olmayacağını vurguladı.
Kılıçdaroğlu, yoksulluğu bir övünç alanı olarak görmeyeceklerine, yoksulluğu sonlandıracaklarına ve halkın zenginleşmesini sağlayacaklarına dikkati çekerek, gönenci toplumun tüm dokularına yayacaklarını, hedeflerinin bu olacağını ifade etti.
Zamanın ruhunu iyi okumaları gerektiğini dile getiren, geçmişi de içinde bulunulan koşulları da geleceği de çok iyi tahlil edilmesi gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra dünyanın 3. büyük bir dalganın içine girdiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, insanlık tarihine bakıldığından birinci dalgayla avcılıktan tarım alanına, tarımın dönüşümüne ve tarım toplumuna geçildiğini; ikinci dalgayla da tarım toplumundan sanayi toplumuna dönüşüldüğünü ve bu dalganın bütün dünyayı sardığını anlattı.
Üçüncü dalgayla da 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra dünyaya giderek egemen olan sanayiden bilgi toplumuna geçiş sürecinin başladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Bugünkü yüzyılda geldiğimiz koşullarda zenginliğin ve refahın temelleri artık değişmiştir. Zenginliğin ve refahın temelleri bilgi toplumuna endekslenmiştir artık. Zenginleşme süreci bilgi yoluyla ve bilgi ağırlıklı sanayi yoluyla bütün dünyada yer bulmaya başlamıştır. Toplumu değiştirmek isteyen, toplumu ileriye götürecek siyasetçiler, bu olguyu görmezlikten gelmesi mümkün değildir. Bu süreçte devletin görevi sosyal piyasa ekonomisinin sağlıklı işlemesini sağlamak ve yol gösterici olmaktır.
Kalkınma planlarının varlık nedenleri de temelde budur. Bir ülkenin zenginleşmesi tasarrufuna ve yatırımına bağlıdır. Onun için diyoruz ki yirmi büyük ekonomi içindeyiz,ama tasarruflarımız yetersiz, yatırımlarımız yetersiz. Unutulmaması gereken bir gerçek var. Üretime değil, tüketime endeksli bir toplum halindeyiz. Tüketim endeksli bir toplum gelecekte güçlü bir toplum olmaz, zenginleşmez.
Gelişmiş ülkelerin trenine binmede zaman kaybeder, o trene zamanında binmezse toplum geriye doğru itilmiş olur.''
-''Bilim insanları özgür olmalı''-
Kılıçdaroğlu, bilgi toplumu ile ekonomisinin kaynağını ve ışığının üniversiteler olduğuna dikkati çekerek, üniversitelerin toplumu ileriye, çağdaşlığa götüren temel eğitim kurumları olduğunu söyledi.
''Üniversiteler özgür değilse, üniversiteler özgürlüğün ötesinde bilim insanı da özgür değilse, üniversite özerk değilse bilgi üretemez, bilgi toplumuna katkı veremez'' diyen Kılıçdaroğlu, onun için parti olarak üniversitelerin özerk olmasını, bilim insanlarının özgür olması gerektiğini söylediklerini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, bilgi toplumunun entelektüel birikiminin yüksek olduğuna işaret ederek, ''Bilgi toplumu, entelektüellerin katkısıyla, çabalarıyla gelişir, serpilir. Ama maalesef geldiğimiz süreçte entelektüellerin aşağılandığı, toplumda söz sahibi olmamaları için çaba harcandığı, hapislere atıldığı bir süreci yaşıyoruz'' diye konuştu.
-Ortaçağ medresesi benzetmesi-
Gelişmiş ülkenin, bilgi toplumunu özümseyen, onu geliştirmek isteyen ülke olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Onun için üniversitede eğitim politikamızı yeni bir bakış açısıyla, yeniden şekillendirmek ve yeni politikaları toplumun önüne getirmek zorundayız. Dünyanın 20 büyük ekonomisinden birisiyiz, ama insani gelişmişlik endeksine baktığımızda 187 ülke arasında 92. sıradayız. Bu süreç Türkiye'ye yakışan bir süreç değil. Biz bilgi toplumu olma yolunda çok daha güçlü bir iradeyi ortaya koymak zorundayız.
Üniversitelere, eğitime acaba ne kadar önem veriyoruz? Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre, 171 ülkede yapılan araştırmada, milli gelirden eğitime para harcama konusunda yapılan sıralamada Danimarka 13, Tunus 17., İran 76., Uganda 129., Türkiye 132. sırada. Bu rakamları bilerek, bu gerçekleri bilerek Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu kurultayda neden bilgi toplumuna, neden bilgi ekonomisine, neden zenginleşmeye önem verdiğini bir kez daha milletimizin takdirine sunmak isterim.''
Kılıçdaroğlu, üniversiteleri ayakta olan bir ülkenin üreten ülke olduğunu dile getirerek, şöyle dedi:
''Üniversiteleri ayakta olan bir ülke, dünyada söz sahibi olan bir ülkedir. Üniversiteleri ayakta olan bir ülke, dünyada saygın bir ülkedir. Üniversiteleri ayakta olan bir ülke, demokrasisi gelişmiş bir ülkedir. Üniversiteleri ayakta olan bir ülke, dünyaya marka olan bir ülkedir. Peki bizim üniversitelerimiz? Suskun üniversitelerimiz, Ortaçağ medreselerine dönüştürülen üniversitelerimiz... Bunu kabul etmiyoruz. Cumhuriyet Halk Partili olarak kabul etmiyoruz. Yurtseverler olarak kabul etmiyoruz. 'Özerk üniversite, özgür bilim adamı' diyoruz.''