BDP'de kongre günü
BDP'nin 2. Olağanüstü Büyük Kongresi için binlerce kişi Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda toplandı. Değişik illerden gelen katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği kongrede BDP'nin eş genel başkanları, PM ile MDK üyeleri seçilecek.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-10-14 15:30:32
Kongre'nin yapılacağı salon ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Sabah saatlerinden itibaren gelmeye başlayan katılımcıların halaylar çekmesi, bir çok kadın katılımcının yerel kıyafetler giymesi, Kongre salonunda asılan Türkçe, Kürtçe ve Arapça pankartların yanısıra PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın posterinin de bulunması dikkat çekti.
Salondaki platformun üzerine Türkçe ve Kürtçe "Direnerek özgürlüğe yürüyoruz" yazısı asılırken, "Askeri ve siyasi operasyonlar son bulsun", "Demokratik Özerklik statümüzdür reddedilemez", "Barışın elçisi İmralı’da", "Roboski katliamını unutmadık unutmayacağız", "Ulusal ve demokratik birlik için mücadeleyi yükseltiyoruz" pankartları da yer aldı.
Salonda ayrıca Mahir Çayan, Kemal Pir, İbrahim Kaypakkaya, Deniz Gezmiş ve Mazlum Doğan’ın fotoğrafları da asıldı.
YABANCI MİSAFİRLERDEN BDP KONGRESİ'NE İLGİ
Kongreye, Kürt kurum temsilcileri ve siyasetçileri ile Avrupa'dan da milletvekilleri, siyasetçiler ve kurum temsilcileri katılıyor. Alman Sol Parti Milletvekili ve AKPM Üyesi Andrej Hunko, İsveç Sosyal Demokrat Parti Temsilcisi Bertil Kinnunen, İsveç Sol Parti Milletvekili Jacob Johnson, Sırbistan Demokrat Partisi Milletvekili Konstantin Samofalov, Basklı Avrupa Parlamenteri Jon Inarritu, Cumhuriyetçi Türk Partisi PM Üyesi Ahmet Barçın, Yeni Kıbrıs Partisi Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı, Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan ve Örgüt Sekreteri Abdullah Korkmazhan, Rosa Luxemburg Vakfı Türkiye Direktörü Kadriye Karcı, İsveç Sosyal Demokratik Gençlik Başkanı Evin İncir de kongreye katılan isimler arasında yer alıyor.
“GERİLLA CENAZESİNDE DE ASKER CENAZESİNDE DE ‘ÖLÜM İSTEMİYORUZ’ DİYE HAYKIRALIM”
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, toplumun her kesiminin tekçi zihniyetle mücadele etmesi gerektiğini belirtti ve kadınlara, “Gelin gerilla cenazesinde de asker cenazesinde de yan yana duralım, 'Artık ölüm istemiyoruz' diye haykıralım” çağrısında bulundu.
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, BDP’nin 2. Olağanüstü Kongresi’nde yaptığı konuşmada, kongreye “4 parça Kürdistan’dan gelen” misafirlerin ve Türkiye’de demokrasi mücadelesinde yan yana mücadele ettikleri siyasi partiler ve STK’ların temsilcilerinin bulunduğunu ifade etti. Konuşmasının başında “Anadil hakkı ve Kürt halk önderi Öcalan’ın özgürlüğü için açlık grevi yapan siyasi tutsakları selamlıyorum” ifadelerini kullanan Kışanak, cezaevlerinde bulunan BDP’lilere selam gönderdi.
Kürt halkının da Ortadoğu’daki halklar gibi özgürlük aradığını belirten Kışanak, Ortadoğu’nun mezhepsel bir savaşa sürüklendiğini, bu durumdan sorumluluğu bulunan Türkiye’nin de bir savaşın eşiğine geldiğini vurguladı. Türkiye’nin Ortadoğu politikası çerçevesinde Suriye’deki Kürtlerin özerk yönetim kazanmasını engellemeye çalıştığını ileri süren Kışanak, “Halkımızın özgürlük yürüyüşünü, devrimini selamlıyoruz. Türkiye’ye ve devlet yöneticilerine de Suriye’deki özerk Kürdistan bölgesine, Kürt halkının özgürlüğünü kapsayan demokratik bir Suriye projesine destek verme çağrısı yapıyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin bir taraftan da içeride “her gün can yakan bir savaş gerçeğiyle” karşı karşıya olduğunu söyleyen Kışanak, ülkenin bir yol ayrımında olduğunu bu ayrımda ya barışın, özgürlüklerin ve demokrasinin seçileceğini ya da savaş girdabında rotasını kaybedeceğini ifade etti. Hükümetin sanal 2023 hedefleriyle toplumu savaş gerçeğinden uzaklaştırmaya çalıştığını kaydeden Kışanak, 2013’te barış hedefi olmayanların ülkeyi 2023'e taşıyamayacağını belirtti. Hükümeti “hayal satmayı bırakarak günümüzün gerçeklerine dönmeye” çağıran Kışanak, “Barışa dair projeleri varsa bunu açıklasınlar. Aksi takdirde Kürt ve Türk halkları bunları affetmeyecektir. Kürt halkının barış iradesini bu kadar güçlü bir şekilde ortaya koyduğu süreçte Kürtlerle barışmayı başaramayanlar bu ülkenin geleceğini karartırlar” dedi.
“ÖCALAN BARIŞ İÇİN ŞANS”
BDP’nin çözüm için çabaladığını, yeni statükonun bekçilerinin ise çözüm kapısının açılmaması için çabaladığını anlatan Kışanak, son yıllarda binlerce Kürt'ün ve toplumun çeşitli kesimlerinden demokrasi özgürlük adına bir söz söyleyen herkesin cezaevine konduğunu ifade eden Kışanak, bu tavrın “Demokratik siyasetin kapısına kilit vurma çabası” olduğunu söyledi.
“Anadil hakkı için arkadaşlarımızın ortaya koyduğu görkemli direnişi selamlıyoruz. Özgürlüklerinden vazgeçtiler ama anadillerinden, Kürtçe’den vazgeçmediler” diyen Kışanak, “300'ü aşkın siyasi tutsağın” 33 gündür Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için “bedenlerini ölüme yatırdığını” belirtti. Yapılan eylemin barışa kapı aralamayı amaçladığını, çözüm ve barış isteyen herkesin “bu direnişe destek vermesi gerektiğini” ifade eden Kışanak, “Adım adım gelen ölümlere sessiz kalmak tarihsel olarak affedilmeyecek bir hata olur. Açlık grevindeki yoldaşlarımızın sesine ses nefesine nefes katacağız” diye konuştu.
Eylemde taleplerden birisinin Öcalan’ın özgürlük, sağlık ve güvenlik koşullarına kavuşması olduğunu, Öcalan’ın 13 yıldır tek kişilik bir hücrede tutulduğunu, son 15 ayda ise katı bir tecrit altında olduğunu savunan Kışanak, “Kendisine rehine muamelesi yapılıyor. Buradan açıkça tüm kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Çözümün yolunu açacak çok önemli bir olanaktan bahsetmek istiyorum: Bu da Sayın Öcalan gerçeğidir. Sayın Öcalan Kürt sorununun en büyük realitesidir, Kürt halkının önderi, PKK’nın lideridir. Sayın Öcalan Kürt ve Türk halkları için, barış için bir şanstır” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE SÜRECİNDE ÖCALAN’IN ROLÜ AÇIK”
Öcalan’ın bazı çevreler tarafından enstrüman olarak kullanmaya çalışıldığını, buna karşın Öcalan’ın rolünün bu tartışmaları yürüten çevrelerin gördüğü ve anladığından çok daha büyük olduğunu savunana Kışanak, Öcalan’ın çözüm önerilerinin Türkiye’de demokratik cumhuriyeti inşa edebilecek görüşler olduğunu ileri sürdü. Öcalan’ın demokratik cumhuriyet, özerk Kürdistan, birlikte yaşama gibi projeleri ortaya attığını anlatan Kışanak, birlikte yaşamanın ve ortak vatanın gereğinin “Kürt halkının bir halk olarak tanınması” olduğunu ifade etti.
“Türkiye ne kadar Kürdistan’sa, Kürdistan da o kadar Türkiye olabilir” diyen Kışanak, ancak bu anlayışla birlikte yaşanabileceğini, vakit geçirilmeden ve bedel ödenmeden bir an önce diyalog ve müzakere sürecinin başlatılması gerektiğini belirtti ve şunları söyledi: “Bu müzakere sürecinde sayın Öcalan’ın rolü açık ve nettir. Sayın Öcalan birleştirici ve bütünleştirici bir role sahiptir. Sayın Öcalan’la Kürt sorununu şiddetten arındırma projesi konuşulabilir. BDP olarak işte bunun mücadelesini veriyoruz.”
“AKP'Lİ KÜRT POLİTİKACILAR BU HALKIN YÜZÜNE NASIL BAKACAK?”
Kürt sorununun çözümünde BDP’nin oynayabileceği rol hakkında da konuşan Kışanak, BDP’nin bu konudaki fikirlerini bir çok kez kamuoyuyla paylaştığını, başka fikirleri de dinlemeye hazır olduğunu ama tasfiye etmek isteyenlerin karşılarında BDP’yi bulacağını, BDP’nin Türkiye’deki tekçi zihniyete mücadele ettiğini belirtti. Kışanak, konuşmasında “BDP’nin rolü ve görevi serhildanı örgütlemektir. Kürt halkına çağrıda bulunmak istiyorum. Böylesine tarihsel bir süreçte herkes her bireysel rolünü ve görevini layıkıyla yerine getirilmeli” ifadelerine yer verdi. AK Partili Kürt milletvekillerine de seslenen Kışanak, “Başbakanın, ‘Benim Kürt milletvekillerim’ dediği kişilere sesleniyorum. Değerlerimize bu kadar hakaret edilirken ağzınızı açıp bir tek kelime bile söyleyemediniz. Bu esaret, rehin alınmak değil mi? Kim sizi AKP’ye rehin bıraktı. Bu halkın yüzüne nasıl bakacaksınız?” diye konuştu.
“GERİLLA CENAZESİNDE DE ASKER CENAZESİNDE DE”
Kürt halkının ulusal birliğini sağlama zamanı geldiğini, Kürt halkının özgürlüğü için herkesin bir yelken bir rüzgar olup özgürlük limanlarına ulaşmada rol alması gerektiğini kaydeden Kışanak, “Birlikte yaşamayı arzuladığımız Türk halkına da çağrımız var. Türkiye’yi savaş bataklığına sürüklüyorlar. Bu bataklıktan kurtulmanın tek yolu Türkiye halkının bu savaş politikalarına karış güçlü bir direniş örgütlemesidir. Kürtlerin özgürlüğü tüm Türkiye’nin özgürlüğüdür. Egemenliği sizin adınıza gasp etmiş bir çete yönetimine teslim olmayın, egemenliği bu iktidarlardan bu Ergenekon zihniyetinden, yeni statükoculardan alıp Kürt ve Türk halklarına teslim edelim” dedi. Alevilere de tekçi zihniyetle mücadele çağrısında bulunana Kışanak, son olarak kadınlara seslenerek, "Kadınlara sesleniyorum. Gelin gerilla cenazesinde de asker cenazesinde de yan yana duralım, 'Artık ölüm istemiyoruz' diye haykıralım değerli kadınlar" dedi.
“ZANA’YA ALKIŞLI KARŞILAMA”
Kışanak’ın konuşmasını yaparken üzerinde siyah bir elbise ve çiçekli eşarp vardı. BDP’li kadın milletvekillerinin Kongre’ye yöresel kıyafetler giyerek katılması dikkat çekti. Kışanak’ın konuşması sırasında salona giren Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana salonda bulunanlar tarafından alkışlarla karşılandı. Kışanak konuşmasını Türkçe’de “Ya özgürlük, ya özgürlük” anlamına gelen “An azadi, an azadi” sözleriyle bitirdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara