TIMETURK/Batu Serdağ
Batı dünyasının ve ABD’nin Noel çılgınlığı yeni bir şey değil. Dünya üzerinde Noel hezeyanına en çok kendi kaptıran “Müslüman” ülke Türkiye’de de durum bu senede farklı olmayacak. Ancak Noel Baba’dan(Santa), uçan geyiklere; çam ağacından, bacadan girmeye kadar tüm bu sembolizmin arkasında çok farklı bir hikaye bulunuyor.
LiveScience’dan Douglas Main’in haberine göre Santa ve uçan geyik efsanelerin nedeni sihirli yani sanrı/uyuşturucu mantarlar. California Sierra Koleji’nden antropolog ve eğitmen John Rush bunu şu sözlerle açıklıyor: “Santa, Şamanın modern karşılığıdır. Ruhlar dünyasıyla iletişim için aklı-bozan bitkiler ve mantarlar yiyen biridir.”
Buna göre Santa ya da Noel Baba efsanesi Sibirya ve Arktik bölgelere kadar uzanıyor. Bu bölgede yaşayan Şamanlar, Aralık sonunda çadıra benzer evlerin açık tepelerinden bu halüsinasyon/sanrı mantarlarıyla dolu çantaları hediye diye atarlarmış.
Rush, “Eski geleneklerle ilişkili birkaç yüzyıl öncesine kadar var olan bu Şamanlar, Aminata muscaria (Kutsal mantar) toplayıp kuruturlardı. Daha sonra bunlar kış dönümünde hediye olarak verirlerdi” diyor.
Modern Şaman Noel Baba’nın bacalardan girmesini ise Rush, “Kış genelde evlerin kapıların kapadığından insanlar girişi-çıkışı için bacalar açık olurdu. Hediyeler de oradan atılırdı” diye açıklıyor.
“Mantarlar ve İnsanoğlu” adlı kitabın yazarı James Arthur, Türkiye’de “sinek mantarı” olarak bilinen Aminata muscaria’nın yetiştiği yerler olarak kozalaklı ağaçların altının sembolik bir anlamı olduğunu düşünüyor.
Arthur şunları yazıyor: “Neden insanlar Kış Gündönümünde evlerine çam ağaçları getirip dalları altına sevdikleri için kırmızı-beyaz ambalajlara sarılmış paketler bırakıyor? Çünkü çamın altı, doğada “En Kutsal Olanın” yani Amanita muscaria’nın bulunacağı yerdir”.
Sibirya’nın sakinleri gibi bölgeye özgü ren geyikleri de bu mantarları arıyor. Harvard Üniversitesi’nden Donald Pfister, Sinek Mantarını yiyen Sibiryalıların ren geyiklerinin uçtuğu halüsinasyonu görebileceğini söylüyor.
Boston Üniversitesi profesörü Carl Ruck da Pfister’le aynı görüşü paylaşıyor: “İlk başta saçma geliyor ancak hiç de değil. Kim ren geyiğinin uçtuğunu duymuş. Santa’nın ren geyiğiyle beraber kafasının güzel olduğu artık herkes biliyor”.
Ruck ayrıca şunları da ekliyor: “Sibirya Şamanlarının imgelemlerinde beraber yolculuk yapabilecekleri bir hayvanın ruhu olurdu. Sibirya insanları Ren Geyiği fazlasıyla aşina. Ayrıca bu Şamanların mantar gibi yani beyaz noktalı kırmızı elbiseler giymesi de yaygındı”. Başta İskandinavya ve Kuzey Avrupa olmak üzere Amanita mantarlarına benzeyen süslemeler de Yılbaşında sıkça kullanılıyor.
Mantarlarla ilgili kitabın yazarı Arthur ile akademisyenler Rush ve Ruck, yılbaşının Sibirya ve Arktik geleneklerden Kuzey Avrupa’ya geçen motiflerden alındığında hemfikir. Arthur, Santa’nın kızağı ve ren geyiğinin çeşitli Kuzey Avrupa mitolojisiyle benzerliğine dikkat çekiyor.
Örneğin Viking sanemi Thor, 2 keçiyle çekilen bir kızakta yolculuk yapıyordu. Santa’nın baş ren geyiği Rudolph’un burnunun kırmızı-bir mantara benzemesi de bu tezi ispatlıyor. En büyük ispat ise Santa’nın Kuzey Kutbu’nda yani Sibirya’nın az ötesinde yaşadığına inanılması...