Mavi Marmara aktivistlerinden çarpıcı açıklamalar
Mavi Marmara davasının ikinci duruşması Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. Mavi Marmara Davası'nın 3. Duruşmasına, 20-21 Mayıs tarihinde devam edilmesi kararı alındı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-21 18:00:08
Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisi'ne Akdeniz'in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi'nin yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü.Mavi Marmara Davası'nın 3. Duruşmasına, 20-21 Mayıs tarihinde devam edilmesi kararı alındı.
İlk olarak 6 Kasım 2012’de Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülmeye başlanan dava 3 gün süren duruşmaların ardından 21 Şubat 2013 tarihine ertelenmişti.
Davanın 6 Kasım’da ve devam eden günlerde gerçekleşen duruşmalarında; saldırının mağduru olan dünyanın 21 ayrı ülkesinden toplam 39 yabancı katılımcının ve içinde şehit yakınlarının da yer aldığı 34 Türk vatandaşının ifadeleri dinlenmişti.
490 kişinin müşteki-mağdur sıfatıyla taraf olduğu davanın bugün (21 Şubat 2013) görülen duruşmada tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanıklar katılmadı. Bazı mağdur ve müştekiler ile tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, sanıkları İstanbul Barosu tarafından atanan avukat temsil ediyor. Duruşma, müşteki ve mağdurların ifade vermesiyle devam etti.
49 KİŞİ MÜDAHİL OLDU
Mavi Marmara Gemisi'ne Akdeniz'de uluslararası sularda düzenlenen saldırıya ilişkin görülen davaya bakan mahkeme heyeti, 49 mağdur ve müştekinin davaya katılma talebini kabul etti.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya verilen aranın ardından, mahkeme heyeti tarafından alınan kararlar açıklandı.
Buna göre heyet, sanıklara duruşma günü bildiren tebligatların yapılmasıyla ilgili olarak Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne gerekli yazıların gönderildiğini ancak buna cevap verilmediğini bildirdi.
Mahkeme heyeti, 49 mağdur ve müştekinin davaya katılma talebini kabul etti. İfadesi alınamayan 117 mağdur ve müştekinin bir sonraki celsede hazır bulunması için yazı yazılmasına hükmeden mahkeme heyeti, duruşmanın 20 ve 21 Mayıs 2013'te yapılmasına karar verdi.
Bu arada, duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan avukat Yasin Şamlı, müşteki avukatları olarak mahkemeden ''Mavi Marmara'' gemisinde bir keşif yapılması yönünde talepte bulunmayı düşündüklerini söyledi.
‘MAVİ MARMARA'DAKİ KANADALI AKTİVİSTTEN ÇARPICI AÇIKLAMALAR’ HABERİ İÇİN TIKLAYIN…
''SALON KÜÇÜK, DURUŞMA BİR GÜN OLDUĞUNDAN YURT DIŞINDAKİ MAĞDURLAR GELMEDİ''
Bu arada duruşma başladığı sırada adliye önünde açıklama yapan bir kısım mağdur ve müştekilerin avukatı Gülden Sönmez, duruşmada mağdurların dinlenmeye başlandığını söyledi.
Avukat Gülden Sönmez, gemi personelinin bir kısmının dinlendiğini ifade ederek, mağdurların geminin silah zoruyla nasıl Ashdod Limanı'na çekildiğini, silahlı müdahaleleri, cezaevi ve havalanında yaşananları anlattığını kaydetti.
Sönmez, duruşmanın 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kendi salonunda görüldüğünü dile getirerek, ''Salon bu dava için oldukça yetersiz bir salon ve bir günlük bir süre verilmiş durumda. Biliyorsunuz ki 700'ün üzerinde mağdur var. Bunların bir kısmı da yurt dışında. Maalesef onlar duruşma salonunu küçük olması ve bir gün duruşma günü verilmesi sebebiyle gelip ifade veremiyorlar'' diye konuştu.
Sönmez, bir sonraki duruşmanın davaya uygun bir salonda yapılması gerektiğini ifade etti.
Mağdurlardan Şahin İbrahim Güleryüz de basın mensuplarına yaptığı açıklamada, olayda başından geçenleri anlatarak, ''Davadan bir karar çıkmasa bile İsrail eskisi gibi rahat davranamayacak. En azından baskı oluşturacak'' dedi.
''Bu bizim meselemiz değil, hatta Filistin'in de meselesi değil'' diyen Güleryüz, yeryüzünden böyle zalimler olduğu sürece, insanların bunlara karşı mücadele etmekle mükellef olduğunu söyledi.
CEZA İSTEMLERİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında ''Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek'' suçundan 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile ''mala zarar vermeye azmettirmek'', ''yağma suçuna azmettirmek'', ''eziyet suçuna azmettirmek'', ''haberleşmenin engellenmesine azmettirmek'', ''kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna azmettirmek'', ''yaralama suçuna azmettirmek'' ve ''silahla yaralama suçuna azmettirmek'' suçlarından toplam 18 bin 32'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Mavi Marmara davasının bugünkü duruşmasında ifadeleri alınacak tanıklar arasında İsrail askerlerinin gemi katılımcılarına uyguladığı yasak sorgu usulleri hakkında detaylı bilgi sahibi olanlar ve İsrail askerlerinin Mavi Marmara saldırısı ile aynı gün İskenderun’ da gerçekleşen PKK saldırısı arasında bağlantı olduğuna dair beyanlarına şahit olmuş mağdur/müştekiler yer alıyor.
Mavi Marmara'da bulunan davanın mağdur ve müştekilerinden bazılarının görüşü şöyle:
UĞUR AKAN:
Tuvaletin kapısı açık halde silah doğrultulmuş halde ihtiyacımızı gidermek zorunda kaldım. Darp edildim. Tüm aşamalarda elle, dille her şekilde taciz edildik. Bize İsrail'e neden geldiniz deniliyor, biz israil'e gelmedik, Gazze'ye geldik dediğimizde bunu kabul etmek istemiyorlardı. Sanıklardan iki cihanda da şikayetçiyim.
HÜSEYİN ÇELEBİ:
Zodyaklar, denizaltılar, fırkateynler, helikopterler ile ateş edildi. Üst güverteye açılan ilk ateşle 4 şehit 16 yaralı oldu. Her şeyimizi üzerimde 2 TL vardı onu dahi aldılar. Benim üzerimden Kıbrıs Gazi Kartı ve silah ruhsatı çıkınca 16 saat başıma iki asker diktiler. Boynumda platin vardı. X rayde ötünce benim tamamen soydular. İsrail askeri helikopterden gemideki flikaya atladı ve hedef gözeterek buradan ateş etti.
HÜSEYİN TAMGÜNEY:
Antalya’dan uluslararası havaalanlarında uygulanan aramalardan geçerek gemiye bindik. Gemiye iki buçuk saat boyunca bombalar atıldı ve gemi silahlarla tarandı. Hapishaneye gittiğimizde size 7 yıldızlı otel hazırladık ilk konukları sizsiniz diye alay ettiler. Şehit Cevdet Kılıçlar üç metre önümde vuruldu. Vurulduğu sırada elinde sadece kamerası vardı.
E. ÇEBİ:
Askerler bizi kıpırdatmıyordu. Yaralılara müdahale için kartonlara yazı yazıldı ama yaralıları öylece bıraktılar. Yaralıların bulunduğu sedyeleri erkeklere değil bayanlara taşıttırdılar.
ABDULLAH CAMİOĞLU:
Telsizle irtibat kurduk kuru yük gemisi olduğunu söylediler, gün ağardığında İsrail savaş gemisi çıktı. Savaş gemisi bizi bir süre takip etti aniden hızlıca zodiaclar ortaya çıktı. Mavi Marmara gemisine doğru hamle yaptı. Sadece Ashdod limanına kadar üç defa sorguya alındım. Gemiye müdahale timde ve beni sorgulayan askerler arasında Türkçe konuşanlar vardı. Saç diplerimden kulağıma kadar detaylı bir aramadan geçirildim. Sadece iki tişörtüm geldi oda üzerine idrar yapılmıştı. Gemiye indiklerinde ellerinde bir liste vardı buradan vakıf gönüllüleri ayırdılar.
Mavi Marmara gemisine basın mensubu olarak katılan S. Ertekin ifade veriyor:
SÜMEYYE ERTEKİN:
Elleri çok sıkı kelepçelenmiş yaşlılar, kadınlar ve erkekler saatlerce bekletildiler. Ashdod limanına vardığımızda İsrail’de yaşayan Türkiyeliler Birliği’nden kişiler sorgumuza katıldı. Bayanlar İsrailli askerlerin oluşturduğu koridordan yürürken bir yandan sözlü tacizler, küfürler edildi. Geminin içinde yardımcı olan doktorlara askerler kontrolü ele geçirdikten sonra müsaade etmediler.
(TIMETURK / AA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara