Eski DEP'li Sedat Yurtdaş: Başbakan çözümde kararlı...Savaş sona ermeli
DEP eski Milletvekili Sedat Yurtdaş, İmralı’da Abdullah Öcalan ile başlatılan ve Kürt meselesinin siyasal çözümünü amaçlayan sürece destek vererek, “Şiddetin 50 bin küsur yolu denendikten sonra bu aşamaya gelindi. Sorunun sonlandırması için her zamankinden çok daha fazla sebep var. Başbakan’ı bu konuda kararlı görüyorum” dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-17 09:59:57
TIMETURK / Veysi Polat
TİMETÜRK’e konuşan Yurtdaş, 30 yılı aşkın bir süredir devam eden çatışmalı süreçte pek çok değerin yitirildiğine dikkat çekerek, akan kanın durması için bu kez fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Yurtdaş, süreci şöyle değerlendirdi: “Başlatılan görüşmeleri çok olumlu değerlendiriyorum. Ancak çok da gecikmiş olduğu kesin. Eğer akılla, deneyimle, dünyadan, benzer sorunların çözümlerinden dersler çıkarılabilmiş olsaydı, özellikle Hükümet/Devlet anlamında bu sürece çok daha erken gelinebilirdi. Maalesef denenebilecek her yol denendikten sonra, yani şiddetin 50 bin küsur yolu denendikten sonra bu aşama gelindi.
BU SAVAŞ ARTIK SONA EREBİLİR
Savaşın sonlandırılması için her zamankinden çok daha fazla sebep var. Ortadoğu’nun yüz yıl önce haksız ve insafsızca, özellikle Kürtlerin iradesi tamamen yok sayılmak, Türk devletinin de iradesinin aksine çizilen sınırların yükünün artık taşınamayacak hale gelmiş olması. Bununla birlikte ekonomik ve sosyal birlikteliğin getireceği birlikte kazanma ve büyüme ihtimali, çözümü çok daha kaçınılmaz bir hale getiriyor. Şüphesiz PKK’nin de klasik ‘ulusal kurtuluş mücadelesi’ yaklaşımının bir yana bırakmış olması, bu süreci çok daha ileri götüren bir temel oluşturmaktadır. Dolayısıyla savaşın sonlanması için geçmişe oranla çok daha fazla sebep var.”
“HIRPALAMA” DEVRİ KAPANMALI
Süreç içerisinde her iki tarafın da provokasyonlara karşı çok dikkatli olmasını isteyen Sedat Yurtdaş, şöyle devam etti: “Öncelikle, her iki tarafın dışarıdan gelecek muhtemel provokasyonlara karşı fikren hazırlıklı olmaları metanetli olmaları bu yolun uzun zaman almakla kalmayıp inişli çıkışlı ve oldukça zorlu olacağını bilerek hazırlıklı olmaları gerekecek. Diğer yandan karşılıklı olarak birbirlerini ‘hırpalamak’ yerine, saygınlıklarına halel gelmeyecek bir dil kullanmaları, politik tutum takınmaları önemli. Söz gelimi İmralı’ya gidecek heyette yer alacak isimler konusunda BDP’nin aşırı zorlanması ile her ne kadar kanaatimce sonucu itibariyle epeyce yararlı olduysa da, tutanakların sızdırılması ile Hükümetin büyük sıkıntı yaşamasına sebep olmasındaki gibi davranışlardan titizlikle kaçınılmalı. Sürecin selameti için sıkı bir diyalog ve kararlı adımlar atılmaktan çekinilmemeli.
BDP’YE ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR
Kürt siyaseti kavramını, ‘Öcalan/İmralı’, ‘Qandil/Avrupa’, ‘BDP/Türkiye Kürtleri’ bağlamında ele alınsa da orak paydası, temel sorunların kalıcı çözümü için atılacak adımların; anayasal, yasal ve idari adımların gerçekleşmesi için gereken çabayı harcamalı. Özellikle de barışın inşa edilen bir süreç olacağı göz önüne alınırsa, toplumun ve bütün katmanlarının hazırlanması katılımının sağlanması ve düzenlemelerin gerçek hayatta karşılıklarının oluşturulması bakımından BDP’ye çok önemli görevler düşmektedir.”
CHP’DE BÖLÜNME KAÇINILMAZ HALE GELEBİLİR
MHP’nin ve CHP’nin bu süreçteki tavrını eleştiren eski DEP Milletvekili Sedat Yurtdaş, şunları kaydetti: “MHP’nin ‘ırkçı’ milliyetçilere mesaj vermek süreci tıkamak ve sadece şiddet üzerinden laf üretmekle kendini görevli ve sınırlı hissettiği açık. CHP ise hangi CHP? Sorusunu akla getiriyor. ‘Eski’ diye tanımlanabilecek olan CHP’nin ‘ittihat terrakici’ bir CHP olduğu ve Kürt sorununun çözümünden çözümsüzlük anladığı bu nedenle de geleneksel ‘çözümden uzak’ bir politik çizgiye sahip olduğu açık. Diğer taraftan ‘yeni’ CHP’nin Baykal sonrası CHP’de zaman zaman Kürt sorununun çözümüne ilişkin önemli tespitler yapmış olsalar da halihazırda Baykal’ın grup konuşması ile birlikte eski CHP’nin belirgin bir öne çıkışı görülmektedir. Dolayısıyla sürecin ilerlemesi ile birlikte ya ‘yeni’ CHP’liler teslim olarak Kılıçdaroğlu ile birlikte geleneksel politikaların takipçisi olacaklar ya da CHP bölünmeye mahkum olacak. Hoş, şimdi de bir bölünme var ama var olan “zihni bölünme” bu gidişle fiili bölünme de kaçınılmaz hale gelebilir.”
YENİ ANAYASA ETNİK UNSURLARDAN ARINDIRILMALI
Yurtdaş, bu sürecin başarıya ulaşması için atılması gereken adımları ise şöyle sıraladı: “Adımların karşılıklı atılması gerektiği üzerinde zaten anlaşılmış gibi görünüyor. Çatışmasızlık/silahların susması/ silahlı unsurların Türkiye dışına çıkması ve nihayetinde silahların tamamen susması/bırakılması süreci. Diğer taraftan, Anayasa’da yapılacak köklü değişikliklerle, ‘yurttaşlığın tarifi’, ‘42. Maddenin’ anadille eğitimin önünde engel olmaktan çıkarılması süreci sonucunda ‘ana dille eğitim’in yapılacağı sürece doğru yol alınması. Yerel Yönetimler Özerklik Şartına konan çekincelerin kaldırılması ile Anayasanın etnik vurgulardan arındırılması.”
BAŞBAKAN ÇÖZÜMDE KARARLI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı bu süreçte kararlı bir görüntü verdiğini belirten Yurtdaş, “İnişli çıkışlı hatta kimi zaman tutarsız görünen konuşmaları göz önüne karamsar olunsa da, gelinen aşamada çözümün artık bir zorunluluk haline geldiği düşüncesindeyim. Gerek siyasal, gerek ekonomik gerekse uluslararası politika ve ilişkiler açısından da aynı kapıya çıkılacağı kanaatindeyim. Kaldı ki, son zamanlardaki Öcalan’la görüşme tutanağının sızdırılması ile milliyetçi kesimlerin ataklarına karşı takındığı tutum ve kullandığı dille çözümde kararlı olduğunu okumak mümkün” diye konuştu.
YARIN: Eski SHP Milletvekili Mehmet Emin Sever
SON VİDEO HABER
Haber Ara