TIMETURK / HABER MERKEZİ
Türkiye'den Gazze ablukasını kırmak için 31 Mayıs 2010 günü yola çıkan Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda saldıran ve 10 kişinin ölmesine neden olan İsrail'in yargılandığı davanın 6'ıncı duruşması bugün İstanbul Adliyesi’nde yapıldı. Duruşmada 4 İsrailli üst düzey komutan hakkında kasten insan öldürmeye azmettirme suçundan dolayı ayrı ayrı yokluklarında tutuklanmalarına ve bu amaçla tutukluluğun yerine getirilmesi için haklarında ayrı ayrı yakalama kararı çıkartıldı. Yakalama kararı çıkartılan sanıkların yakalamalarının uluslar arası düzeyde yapılıp infazı ve bu infaz için sanıklar hakkında kırmızı bülten çıkartılmasına karar verilmiştir.
7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, Askeri İstihbarat Daire Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Avishay Levi hakkında, bu zamana kadar duruşmaya gelmedikleri Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla gönderilen davetiyelere bu güne kadar cevap verilmediği, makul sürenin beklenildiği buna rağmen sanıkların duruşmaya gelmedikleri ve kaçak durumuna düştükleri belirtilerek yokluklarında tutuklanmalarına ve haklarında yakalama kararı çıkarılmasına karar verildi.
İŞE O KARAR:
MAVİ MARMARA DAVASI'NDAN DAKİKA DAKİKA GELİŞMELER
14:59 Mavi Marmara davasında Savcı sanıklar hakkında yakalama kararı çıkartılması yönünde mütalaa verdi. Heyet karar için ara verdi.
14:45 Hakan Albayrak: Bazıları İsrail askerlerinin nefsi müdafaa yaptıklarını söylüyorlar.Bizim gemimizde silah sayılabilecek hiçbirşey yoktu.Biz Türkiyenin şerefi ve prestiji için adalet istiyoruz.Osmanlı donanması vuruldu karikatürlerini unutmayın
14:18 Gazeteci Hakan Albayrak ifade vermeye başladı
14:13 Yıldırım "Türkiye'den gemiye hiç bir milletvekili binmedi. Biz bunların gemiye binmesini istemedik çünkü geminin sivil kalmasını istedik.
14:10 Avukatların Bülent Yıldırım'a soruları ile duruşma devam ediyor
13:51 Bülent Yıldırım ifadesini bitirdi. Heyet ve avukatlar soru soruyorlar.
13:10 Yıldırım: Salona girdiğimde nasıl bir katliamlar karşılaştığımızı anladım. Çetin topçuoğlunu başında hanımıyla birlikte gördüm. Yanıma bir kadıncağız geldi sabırlı ol dedi. Sen sabırlı olmazsan burada daha kötü şeyler yaşanır. Şehitler yerde bayraklara sarılmış yatıyordu. Onların alınlarından öptüm ve ağladım. Kafamı kaldırdığımda her yer yaralı doluydu. Fatih Kavakdan dokuz kurşun yemişti onun da öleceğini sandım. Yaralıların hepsi çok sayıda kurşun yarası almıştı. Çok üzülmüştüm İsrail askerlerine doğru gittim. Çok korkuyorlardı, bütün ışıkları üzerime çevirdiler, gözlerine baktım. İngiliz bir aktivist onlara yaralıları vermemiz lazım dedi ama onlar yaralıları almadı. Belki şehitlerin müdahalesi zamanında yapılsaydı kurtulacaklardı. İsrail orada yazılı yüm savaş ve barış kurallarını çiğnedi o yazılı metinler bana artık çok komik geliyor. Herkesi tek tek ara arayıp almaya başladılar, bir taraftanda hırsızlık yapıyorlardı. Doktorlar ölümü göze alacak kadar çalıştı. Çarkçıbaşının çocuğunu annesinden alıp kaçırdılar, tepki koyunca bir süre sonra geri getirdiler. Elime kelepçeleyerek beni de aldılar. Kan dolaşımını durduracak şekilde neredeyse. Yere diz çökmemi istediler. İnsanlar infiale kapılmasın diye ses çıkarmadım. Helikopterler ile üzerimize su atıp bizi ıslatıyorlardı. 5 - 6 saat sonra artık öleyim diye düşündüm. Kimseye tuvalet izni de vermediler. Gn.kurmay başkanı dahi gemiy geldi. İsrail askerleri internet sitelerinde itiraf ettiler biz gemiye ölüm tümü olarak geldiklerini. Sonra dava başlayınca bu kesildi. Tüm haberleri sitelerden kaldırıldı. birisi abi bizimkiler geldi dedi uzakta kırmızı bayraklı bir gemi vardı. Ama ne gelen oldu ne giden.Belki de bizimle alay ettiler. Bizi küçük bir arabaya aldılar soğuk klimayı açtılar. Bizi bir hapishaneye getirdiler. Yemeklerini yemeyin sularını içmeyin demiştim. Ama nasılsa ben uzun süre kalırım deyip yemekleri yedim suyu içtim. Hiç bir hakkımızı kullandırmadılar. Adem özköseyi çağırdılar sabaha kadar sorguladılar. Tam 9 kez sorguya alındım. Su verdiler bilerek içtim. Muhtemelen. Bir şey katmışlardı. Oradaki sorguda benim Türkiye'de öldürüleceğimi söyledi. Türkiye'de yaşanan bir çok şeyi o zaman bana sordular. Selam örgütü diye bir örgütten haberim olmadığını söyledim. Önceden benim herşeyimi takip etmişler. Mossad burada istediği gibi at koşturmuş. Telefonlar edip küfürler ediyorlar. Adamlar bu ülkeyi rahatlıkla operasyon yapabilecekleri bir ülke olarak görüyorlar. Yıllar sonra selam örgütünden ifade verdim. Bu ülkede İsrail hakkında karar çıkmadan bizim hakkımızda davalar açıldı. Bunların hepsinden alnımızın akıyla çıktık. Onlara diyorum ki benim 9 sorgumun hepsini yayınlayın. Gemideki tüm görüntüleri de yayınlayın. Herşey açık ortaya çıkar. Yunanlıların kollarınI bacaklarını kırmışlardı. Herkesi topladım herkes birlikte buradan çıkacağız kimseyi geride bırakmayacağız.Herkes çıktı otobüse bindi kapılar kapandı. Toplu halde bize saldırdılar. Bunun üzerine otobüstekiler inerek bizi kurtardılar. Havaalanında beni yeniden sorguya aldılar. Arkadaşlar karşı çıkınca askerler onları dövmeye başladılar. Benden tükürük testi aldılar. Buradan DNA testi ile özel zehir hazırlarlarmış. Beni sonra salona bıraktılar. Biraz sonra bir başkası geldi ve beni çağırdı. Beni elektrikle işkence yapılan bir odaya götürdüler. Ben orada 1,5 saat kaldığımı sanıyordum ama 6 saat kalmışım. Ne olduğunu hatırlamıyorum. Başında mossadlı çocukları diktiler. Sorgudan çıkıp uçaklara geçtik Türkiye'ye geldik ama iş orada bitmedi. Tehditler bir türlü bitmiyor. Ailemizin arabasına uydu üzerinden müdahale ettiler. Taşeronlar üzerinden bize müdahale ediyorlar. İsrail'in taşeronluğunu Kadirovun adamları yapıyor. Ölüm timinin listesi olmasına rağmen yakalanıp sınırdışı ediliyor.Tüm deliller olmasına rağmen tutuklanmadılar. Kim kiminle anlaşma yaparsa yapsın biz adalet istiyoruz. Davamızdan vazgeçmeyiz. Tüm suçlular czalandırılmalı. Adalet mekanizması kaybetmesin, hukukun üstünlüğü zedelenmesin.
13:03 Heyet salona geldi. Oturuma Bülent Yıldırım'ın ifadesi ile devam edilecek.
12:20 Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Bülent Yıldırım:"Biz Mavi Marmara'dan hiç inmeyeceğiz. Biz bugün burada adaleti, hukukun üstünlüğünü arıyoruz.Neden hala yakalama kararı çıkmadı. Mavi Marmara'ya ilk saldırı İskenderun askeri deniz üssünde başladı. O gece 7 asker şehit edildi.Onlar da Mavi Marmara şehitidir. 31 Mayısta Sultanahmet'te buluşacagız.O gün İsrail'den yaptıklarının hesabını soracağız. Tazminat kısmi başarıdır.Ambargo,abluka kalkmadıkça başarı sağlanamaz. Konya semalarında asla hiçbir İsrail uçağı uçamayacak.
11:54 Duruşmaya ara verildi. Saat 13.00'da devam edilecek
10:47 Mavi Marmara davasında İHH başkanı Bülent Yıldırım ifade vermeye başladı. Yıldırım Mavi Marmara davasındaki ifadesine Bosna'da yaşadıkları ile başladı. "Gördüklerim sonucunda her zaman mazlumlara yardıma koştum. Biz sürekli dünyanın neresinde olursa olsun ablukaları kırmak için çalıştık. Doğu Türkistan'da, Irak'da... Bu çalışmaları yaparken diğer yardımlar yanında yer aldı. Hastaneler, okullar, yetimhaneler, su kuyuları. 2008 de İsrail'in Gazze'ye saldırıları yoğunlaştı. Biz de bu saldırılar sırasında Gazze'ye gittik. Çocuklarını sadece anne sıcaklığıyla iyileştirmeye çalışan anneler gördüm. Nefret suçu kavramının arkasına sığınan İsrail bir taraftan bütün çocuklarını nefret hisleri ile donatıyor. Size tonlara uluslar arası rapor gösterebilirim İsrail'i suçlayan, ama maalesef hiç biri işe yaramıyor. Gördüklerimden sonra tüm siyasilerden, yardım kuruluşlarından utandım. Abluka kalkmadan sadece yardım birşeyi çözmüyor. Bunun sonucunda uluslar arası filo organizasyonu içinde yer almaya karar verdik. Mavi Marmarayı alabilmek için çok uğraştık. Niyetimiz ortaya çıkınca engel olmak isteyenler çıktı. Sadece Türkiye'de 600 program yaptık derdimizi anlatmak için. İsrail hepsini takip etti. İsrail medyasına da açıkça anlattık. Türkiye'de dahil herkes bizim bu filomuza destek verdi. Cemaatler, siyasi partiler, kanaat önderleri hepsi. İsrail diyor ki sizin gümrüklerinizdeki aramaları kabul etmiyoruz, siz anlamazsınız, göremezsiniz, biz görürüz. Gizli bir iş yapsak böylesine herşey açık canlı yayınla yola çıkabilir miydik ? Biz İsrail'in ilan ettiği karasularına girmedik. Saldırı yapıldığında da uluslar arası sularda idik. 6 saat boyunca tüm dünyaya çağrı yaptık bunlar bizi vuracak gelin bizi koruyun diye. Geminin demirlerini bazı aktivistler kesmeye başlamıştı bu demirleri hemen toplattım, çünkü böylesi bir saldırı beklemiyorduk. Askerleri gemiye çıkarmamaya çalışın ama asla çatışmaya girmeyin dedim. Malesef gemideki saldırıda Türkiye kökenli İsrail askerleri de vardı. Dokuz kez sorguya alındım. İzmirli tercüman israillilerden daha sert davrandı, sizi Türkiye'de öldüreceğiz diye tehdit etti.Geminin etrafındaki tüm nöbetçilerin hepsini Türkiye'den seçtik. Lisan sıkıntısından ve yanlış anlaşılmaktan endişe ettik. İsrailli askerler dahil kimsenin burnunun dahi kanamasını istemiyorduk. Biz bunu düşünürken bir anda bütün güçleriyle saldırdılar. Cengiz Songür'ün yarasını görünce gerçek mermi kullandıklarını anladım. Bu sırada bir İsrail askeri gördüm üstü e geliyordu. Refleks olarak üzerin atladım, silahını çekti elinden aldım, yere yatırdım üzerinden 16 bomba çıktı. Hepsini suya attım. Askeri bir arkadaşa teslim ettim. İçeri götürüp onuda doktora verip tedavi ettirmişler. Digerlerine olseniz de oldurmeyeceksiniz dedigim icin elime Israil askerinin silahi elime geçtiginde bile onu denize attım. Gemidekilere olseniz de öldürmeyeceksiniz dedim! Mavi Marmara'ya saldırı 00:30 da İskenderun da deniz kuvvetlerinin tesislerine yapılan saldırıya başlamıştır. Bu saldırı devletimizin, askerimizin, milletimizin onuruna yapılmış bir saldırıdır. İsrail Türkiye toprağına saldırmıştır. Benzerlikler yüzünden ellerindeki listeye göre insanları öldürdüler. Bunca şahidi olan başka bir dava var mı acaba ? Üzülerek söylüyorum bu davaların diğer ülkelerde de açılması için uğraşıyoruz, hepsi Türkiye'deki yargı sürecine bakıyor. BM raporu İsrail'i tam anlamıyla suçlu göstermektedir. Bu rapor varken Türkiye niye Palmer komisyonuna gitti anlamıyorum. Teslim olmamızdan sonra bile ateşe devam ettiler. Yaralılarımıza bakılmasına izin verimedi. İsrail'in bizi vurduğu yer doğalgaz çıkardığı yer İsrail bizi değil Türkiye'yi vurdu. Bu dava bütün hukuk fakültelerine ders olacak.Bu davadaki herkes tarihe mal olacak dünyadan insanlar Türkiye'de hukuk var diyecek.
10.39: Mavi Marmara davasının bugünkü oturumu başladı. Ingiltereden Şakir Yıldırım ifade veriyor. Şakir Yıldırım; "saklandığım yerden çıktığım anda üzerimde lazer pointerlar dolaşıyordu. Paramı, kredi kartlarımı, pasaportlarımı, bilgisayarımı, kameramı çaldılar. Yaralılara insanlık dışı muamelede bulundular. Tekmeleyerek küfür ediyorlardı.
Mavi Marmara Davasının 6. duruşması bugün Çağlayan Adliyesindeki 1. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görülecek.
Artık usuli işlemlerin tamamlanmış olduğu açık ve fazlasıyla zaman geçmişken mağdurlar ile mağdur müşteki avukatları artık sanıklar hakkında yakalama kararı verilmesini bekliyor.
MAVİ MARMARA DAVASI
Türkiye’de İstanbul Başsavcılığı tarafından 29 Mayıs 2012 tarihinde iddianame hazırlanmış ve Mavi Marmara saldırısının faillerinin kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, nitelikli kasten yaralama, kasten yaralama, nitelikli yağma, deniz, demir yolu veya hava yolu ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, nitelikli mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve eziyet suçlarını azmettirme suçlarından dolayı her bir mağdur için ayrı ayrı, toplamda binlerce yıla tekabül eden mahkûmiyet kararıyla cezalandırılmaları talep edildi.
Başlangıç için maruf kimseler olmaları ve operasyonu bizzat yönettiklerine dair kuvvetli deliller bulunması, İsrail medyasına verdikleri beyanatlar, İsrail’in oluşturduğu Turkell Komisyonuna verdikleri ifadelerdeki ikrarlar nedeniyle İsrail ordusunun dört üst düzey komutanı hakkında, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde (Dosya No: 2012/264 E.) “saldırı emrini vererek bu suçları azmettirdikleri” gerekçesiyle dava açıldı. Davada, İsrail Genelkurmay Başkanı GavrielAshkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı EliezerMarom, Hava Kuvvetleri İstihbarat Sorumlusu AvishaiLevi ve İsrail İstihbarat Başkanı AmosYadlin firari sanık olarak yargılanmaya başlandı.
Mavi Marmara davasının ilk duruşması 6, 7 ve 9 Kasım 2012 tarihinde görülürken, 21 Şubat 2013, 21 Mayıs 2013 ve 10 Ekim 2013 tarihlerinde yapılan duruşmalarla yargılamaya devam edildi.
Duruşmalarda ABD, Bahreyn, Belçika, Cezayir, Endonezya, Güney Afrika, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsveç, İtalya, Kanada, Katar, Kuveyt, Lübnan, Makedonya, Pakistan, Türkiye, Ürdün, Yemen, Suriye ve Yunanistan vatandaşı toplam 50 yabancı ve şehit yakınları dahil olmak üzere 195 Türkiyeli mağdurun ifadeleri dinlendi.
