TIMETURK / HABER MERKEZİ
Timetürk Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek kamuoyuna Tahşiyeciler olarak sunulan Nur Talebeleri ile ilgili çok önemli bir detayı ortaya çıkardı. Mehmet Doğan'ın takipçilerine karşı 22 Ocak 2010 tarihinde eş zamanlı olarak bir çok ilde operasyon düzenlendi ve operasyonda çok sayıda insan göz altına alındı ve Mehmet Doğan Hoca, gazeteci Mustafa Kaplan başta olmak üzere 8 seveni 17 ay boyunca cezaevinde yatırıldı. 22 Ocak tarihinde yapılan operasyon 27 Ocak 2010 tarihinde Wikileaks belgelerinde yer aldı. ABD Elçiliğine göre Türkiye'de el-Kaide zanlısı diye tutuklananların el-Kaide'yle ilgisi yok. Wikileaks belgelerine göre ABD'nin Türkiye elçiliği Türkiye'de yapılan El Kaide operasyonlarının El Kaide ile organik bağı bulunmayan İslami oluşumları sindirmek amacı taşıdığını iddia ediyor.
Wikileaks belgelerinde ABD'nin Ankara Büyükelçiliğinden 27 Ocak 2010 tarihinde "Gizli" ibareli gönderilen kriptoda o günlerde Polisin yürüttüğü El Kaide operasyonlarıyla ilgili bilgi geçiliyor. Dönemin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey tarafından yazılan bilgi notunda Türk Polisinden aldığı bilgiyi paylaşıyor. Polis ve diğer güvenlik teşkilatlarının tutuklanan kişilerin El Kaide ile irtibatlı ve iltisaklı olmadıklarını bildiklerini, tutuklamalardaki El Kaide tabirinin, örgütle irtibatlı olup olmadıklarına bakılmaksızın İslami radikallerin yakalanmasında hem polis hem de basın tarafından kullanıldığını belirtmekte. Büyükelçi Jeffrey tutuklamaların önleyici amaçlı olduğu değerlendirmesinde bulunmakta.
İşte Kripto'nun tam tercümesi
1- Basın'da belirtilenin aksine, Polis'teki irtibatlarımız soruşturma kapsamında tutuklanan yerel İslami radikallerin Türkiye'deki Amerikan çıkarlarına saldırı plan veya niyetleri olmadığını söylediler. Polis, 15 Ocak'ta Ankara'da 13 kişinin gözaltına alındığı operasyonla başlayarak ülke çapında gerçekleştirdiği farklı operasyonlarda 130 kişiyi gözaltına aldı. Hem polis hem de sansasyon peşindeki medya tutuklananları El Kaide üyeleri olarak lanse ettiler. Türk Polisi ve diğer güvenlik teşkilatları ile yaptığımız irtibatlardan edindiğimiz kanaat, tutuklanan kişilerin El Kaide ile irtibatlarının bulunduğuna inanılmadığı yönünde. Bilakis tutuklamalardaki El Kaide tabirinin, örgütle organik bir bağı olup olmadığına bakılmaksızın İslami radikallerin tümünün yakalanmasında hem Polis hem de Basın tarafından kullanılmakta.
2- Gözaltılar bize önleyici amaçlı tedbirler gibi gelmekte. Türk Polisinin amacı, gelişmeye başlayan hücreleri akamete uğratmak ve üyelerine faaliyetlerinin izlendiğini hatırlatmak gibi görünüyor. Şüphelilerin çoğunun suçlarının ispat edilmesi zor olduğunu anlıyoruz. Çoğu şüphelinin serbest bırakıldığını, halen gözaltında olanların ise resmi olarak suçlanacağına inanıyoruz.
3- Türk Polisi ve diğer Güvenlik teşkilatlarıyla irtibatımızı sürdüreceğiz ve Türk makamlarından tutuklanan kişilerin faaliyet ve amaçları hakkında nihai değerlendirmelerini öğrenmeye çalışacağız. Tutuklanan şahısları ABD Vizesi verilmeyecekler listesine eklenmesi ve diğer münasip takip listelerine yerleştirmesi için incelemekteyiz.
NEVZAT ÇİÇEK YAZDI: ADIM ADIM TAHŞİYE OPERASYONU NASIL YAPILDI
Tahşiye Operasyonu Wikileaks belgelerinde nasıl geçmişti?
27 Ocak 2010 tarihinde Wikileaks belgelerinde yer aldı. ABD Elçiliğine göre Türkiye'de el-Kaide zanlısı diye tutuklananların el-Kaide'yle ilgisi yok. Wikileaks belgelerine göre ABD'nin Türkiye elçiliği Türkiye'de yapılan El Kaide operasyonlarının El Kaide ile organik bağı bulunmayan İslami oluşumları sindirmek amacı taşıdığını iddia ediyor.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-12-15 13:12:27
SON VİDEO HABER
Haber Ara