Demirtaş, Eş Başkan Yardımcıları, Ali Ürküt, Alp Altınörs ile Merkez Yürütme Kurulu üyesi Dilek Yağlı ile Kafkas Dernekleri Federasyonunu (KAF-FED) ziyaret etti.
Ziyarette yaptığı değerlendirmede, Türkiye'yi ortak vatan olarak benimsemiş ve insan onuruna yakışır bir şekilde yaşama talebi olan bütün yurttaşların artık hak ettikleri saygın konuma gelmeleri arzusunda olduklarını belirten Demirtaş, ortak geçmişin inkar edilmeden ortak geleceğin yeni yaşam felsefiyle birlikte nasıl gerçekleştirileceğini tüm toplumsal kesimlerle tartışmak istediklerini dile getirdi.
Tüm kimliklerin siyasette de görünür hale gelmesini istediklerini anlatan Demirtaş, Çerkez halkının siyasette daha görünür olması ve devlet yönetime katılmasının kıymetli olduğunu belirtti.
Yeni yapılacak bir anayasayla köklü sorunların çözülebileceğine inandığını ifade eden Demirtaş, şunları söyledi:
"Türkiye'de halkların, inançların ve kimliklerin birbiriyle sorunu, derdi, düşmanlığı yoktur, olamaz. Ne tarihte bu yaşanmıştır ne yakın geçmişte ne de şimdi düşmanlık gerektirecek asla hiçbir mevzu halklar arasında yoktur. Devletin hatalı, yanlış politikaları nedeniyle maalesef ki bu güzelim renkli çiçek bahçesi soldurulmak istenmiş, gri renk bir çiçekten oluşan bir enkaza dönüştürülmek istenmiştir."
Bütün bu sorunları görünür hale getirerek, ayrılık, öfke ve ayrımcılık nedeni olmaktan çıkarmak istediklerini belirten Demirtaş, yeni anayasayla gelecek dönemde bunun başarılabileceğini ifade etti.
Demirtaş, "Eğer bunu yapmayı birlikte başarırsak yeni anayasayı demokratik sivil özgürlükçü bir anayasayı çerçevesinde inşa etmeyi başarırsak sorunlarını çözme konusunda tarihi bir adım atmış oluruz .Utanç verici olan bir cunta bir darbe anayasasından da hep birlikte kurtulmuş oluruz" değerlendirmesini yaptı.
KAF-FED Genel Başkanı Yaşar Aslankaya da 150 yıl önce ana vatanlarından koparılarak Türkiye'de yaşamaya başladıklarını anımsatarak, ziyaretten memnuniyet duyduklarını kaydetti.
Yıllardır dillerini ve kültürlerini koruma mücadelesi verdiklerini söyleyen Aslankaya, Çerkezcenin UNESCO tarafından kaybolma tehlikesi altında olan diller konumunda sayıldığını bildirdi.
Aslankaya, "Ülkenin demokratik gelişimi anayasasıyla ilgili. Bu topraklarda yaşayan unsurların demokratik biçimde kendi hak ve özgürlüklerini yaşaması adına oluşturulacak her alanda diğer sivil toplum kuruluşlarıyla elimizden gelen katkıyı sunmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
