Işılak, aday adaylığı sürecini ve seçime dair düşüncelerini AA muhabirine anlattı.
Aday adaylığının çok iştahlı bir istek sonucunda gerçekleşmediğini söyleyen Işılak, "Malum aday adaylığı sürecini hep birlikte takip ettik. Hatta çok karikatüre yakın aday fotoğrafı vardı ve bunlara güldük. İnsanlar maalesef bu milletvekilliği konusunda çok iştahlı. Bizim öyle bir iştahımız yoktu. Başbakanımızla daha evvel konuştuğumuzda 'Uğur, sen sanat adamı olarak Meclis'e renk katarsın' dedi. Ben de 'Eğer o sahada yer almam daha fazla hizmet etmeme vesile olacaksa eyvallah ama sanatta hizmetimi engelleyecekse ben sanatta devam edeyim' dedim" şeklinde konuştu.
Işılak, ulvi bir gayeye sahip olmak gerektiğini vurgulayarak, "Eğer o sahada güzel şeyler yapabileceksek ne ala. Biz de aday olalım, seçilelim ve güzel şeyler yapalım. Ulvi bir gayeniz, halis bir niyetiniz yoksa o sahaya çıkmanızın, hizmet etme söylemiyle ortalarda görünmenizin de bir manası yok" dedi.
- "Aday adaylığı başvurum yok"
Hayırlı bir niyetle yola çıktığını dile getiren Işılak, "Açık konuşmak gerekirse aday adaylığım yok. Bu süreç bir şekilde yukarıdan oldu. Hem Cumhurbaşkanımızın hem Başbakanımızın hem de AK Parti kurmaylarının teveccühüyle gerçekleşti" ifadelerini kullandı.
Işılak, Türkiye'de kültür sanat adına güzel şeyler olacağını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Kültür sanat sahasında güzel işler yapılmıyor değil ama daha güzelleri de yapılacak. İnşallah biz, o sahada en azından 30 yıldır sanata gönül vermiş biri olarak neler yapılabileceği konusunda fikir beyan eden bir adam olacağız. İnşallah bizim az da olsa bir katkımız olacak. Biz de bir yerinden tutacağız kültür sanat faaliyetlerinin. Herhalde tutup yeni anayasanın yapımına katkı sağlayacak bir adam değilim. Ama onun dışında kültür, sanat, edebiyat adına ve medeniyetin yeniden inşası adına üzerimize ne düşüyorsa, ne kadar aklımız yetiyorsa, ne kadar tecrübemiz varsa katkı sağlamaya gayret edeceğiz."
- "Şarkıcıyla, türkücüyle karıştırmasınlar"
Işılak, yola dava adamı olarak çıktığına vurgu yaparak, ozan kavramının ideolojiden ayrı düşünülemeyeceğini söyledi. "Uğur Işılak politize oldu, partizan oldu" gibi söylemleri reddeden sanatçı, şöyle devam etti:
"Onlar beni şarkıcıyla, türkücüyle karıştırıyorlar. Ozan zaten siyasidir, ideolojiktir, gayesi olan adamdır. Belli ideolojileri doğrultusunda sanat icra eden adamdır. Bir şarkıcıyla, bir türkücüyle karıştırmamak lazım. Toplumun meseleleriyle yakından ilgilidir. İdeolojik eserler okur, özellikle toplumu uyutmak yerine uyandırmak adına bir şeyler yapar. Dolayısıyla biz bu ozanlık felsefesini siyaset alanına da taşıyacağız. Söylem, siyasi sahada daha düzdür ama ozanın söylemi daha edebidir. Belki bu manada söylem farklılığımızla bir şeyler yapmaya gayret edeceğiz. İsteklerimizi daha estetik bir şekilde ifade etmenin avantajlarını yaşayacağız. Ozan olarak inşallah Meclis'ta olursak, güzel olur, bir renk olur. Bir sürü gazeteci, ekonomist var. Kimse bunlara 'Niye aday oldun?' demiyor. Çünkü gazeteciye de ekonomiste de ihtiyaç var. Eğer orası milletin meclisi ise vekil dediğimiz de vekalet alan ise milletin içinde sanatkar yok mu, onların da vekalet vermiş olduğu birkaç kişi olsun."
- "Yeni seçim şarkıları olabilir"
Işılak, AK Parti'nin seçimlerde kullandığı şarkıları ve 7 Haziran genel seçimlerindeki propaganda sürecini değerlendirdi.
"Davutoğlu Ahmet Hoca" şarkısının söylenmeye devam edeceğini dile getiren Işılak, "O yıllarca devam eder. Parti içinde klasik olacak şekilde yazıldı. Onu yazdıktan sonra icrasını Erhan Güleryüz'e bıraktık. Ondan evvel 'Dombra'yı yazdık. Ondan önce 2002 seçimlerinde 'Haydi Anadolu'yu sözü, müziğiyle yapıp AK Parti'ye teslim ettik. Yine 2007'de "Her şey Türkiye için" eserini, yine şu anda çalan "İnandık Hakk'a güvendik halka" da devam ediyor. Önümüzdeki 15 Nisan'da sanırım adayların tanıtımı var. O aday tanıtımında da yeni eserler olacak. AK Parti'nin yeni vizyonu, yeni tanıtım kampanyası olacak. Erol Olçak Bey çok güzel bir hazırlık yaptı. Bu seçim kampanyasında da benimle alakalı olan kısmı sürpriz olsun" diye konuştu.